İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızı H.K.G.’nin dini nikâh ismi altında 6 yaşında evlendirilerek yıllarca cinsel istismara uğramasına ait davada sanık sözleri ortaya çıktı.
DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine nazaran, H.K.G. ile küçük yaşta evlenerek cinsel istismarda bulunmakla suçlanan tutuklu tarikat müridi Kadir İstekli, 14 yaşında evlendiğinde H.K.G’nin gerçek yaşının 16 olduğunu, ailesinin nüfusa 2 yıl küçük yazdığını tez etti, bunu 28 Şubat sürecine bağladı.
İstekli, suçlamalar karşısında “Kesinlikle 2004 yılında ne H.K.G. ile evlendim ne nikâhımız kıyıldı ne de cinsel ilgi üzere bir şey geçti aramızda” argümanında bulundu. Daha sonra sanık İstekli’nin çapraz sorgusuna geçildi. İstekli, 2012’de H.K.G. ile dini nikâh yaparak evlendiğini, bu tarihte yaşının 14 değil, 16 olduğunu, eski eşinin iki yıl küçük yazıldığını öne sürdü.
Mahkeme başkanı ile sanık arasında duruşmada buna ait şu diyaloglar geçti:
Mahkeme başkanı: O tarihte kaç yaşındaydı K.?
İstekli: 16 yaşı bitmek üzere, 17 içindeydi.
Mahkeme başkanı: Doğum kaydına göre 14 yaşında.
İstekli: Nüfusta kendisi 1998 olarak yazılmış lakin asıl yaşı nedir, 1996.
Mahkeme başkanı: Hastanede doğmuş ama.
İstekli: Hastanede doğmamış, kendisi meskende doğmuş. Yani, onu anne-babasına sorsanız, kendileri cevaplayacaktır. Benimle ilgili bir soru mudur o?
Mahkeme başkanı: Biz soru soracağız sana, seni o yüzden buraya getirdik. Kime ne soracağımızı da biz biliriz. O bahiste problem yok merak etme.
İstekli: Tamam. Yani artık ben hastanede doğmamıştır, meskende doğmuştur. Anne babasının beyanı o ile benim bildiğim budur.
Mahkeme başkanı: Yani hastanedeki doğum raporu gerçek değil mi diyorsun o vakit?
İstekli: Yani, hastanedeki doğum raporu birisi tarafından hocaefendiye verilmiş, onu kendisi nüfus müdürlüğüne götürmüş öyle.
Mahkeme başkanı: Peki neden öyle küçük yazdırılmış, onu söylediler mi sana?
İstekli: O vakit 1996, 28 Şubat’ı vardı. Çocuğun hafızlık yapması için yaşını biraz ne yapmışlar, küçük yazmışlar. Kur’an eğitimine devam edebilmesine imkân sağlanması için rastgele bir amacı yok yani.
‘BEN BU TÜRLÜ BİR KONUŞMA YAPMADIM’
H.K.G. evli olduğu süreçte Kadir İstekli ile olan konuşmalarını ses kaydını almış ve kanıt olarak savcılığa sunmuştu. Bu kayıtlarda İstekli’nin cinsel istismarı itiraf ettiği anlaşılıyordu. Bu kayıtlara ait alınan eksper raporunda da seslerin Kadir İstekli’ye ilişkin olduğu bir sefer daha ispatlandı. Buna ait sorular üzerine “Bu kayıtları kabul etmiyorum, ben değilim” diyen İstekli, bu nedenle kayıtlarla ilgili sorulara karşılık vermekten kaçındı.
Mahkeme başkanı: Ses kayıtlarından bahsedelim.
İstekli: Ses kayıtlarından hiçbirini kabul etmiyorum, ne içeriğini ne kendisini. Onun için onlardan soru almak istemiyorum.
Mahkeme başkanı: Evet biz soracağız. İstersen karşılık vermezsin, o senin takdirinde. (…) Sana mı ilişkin bu konuşmalar Kadir?
İstekli: Hayır bana ilişkin değil. Ben bu türlü bir konuşma yapmadım.
Mahkeme başkanı: Peki, soruşturma aşamasında alınan tabirlerde konuşmaların sana ilişkin olduğunu, H.K.G’nin ruhsal sıkıntıları olduğunu…(söylemişsin) Bu konuşmaları geçiştirmek için konuşmaların kendisine ilişkin olduğunu söylediğini söylemişsin.
İstekli: Hangi soruşturma?
H.K.G. ile yan yana çekilmiş ve bir elini omuzuna attığı fotoğraflardaki kişinin kendisi olduğunu kabul eden İstekli ile mahkeme başkanı arasında şu konuşma geçti:
Mahkeme lideri: Kaç yaşında burada?
İstekli: Orada 8,5 yahut 9.
Mahkeme başkanı: Nerede çekildi bu fotoğraf?
İstekli: Evlerinde.
Mahkeme başkanı: Neden bu kadar samimi bir fotoğraf çekildi?
İstekli: Ağabeyi çekmişti iki fotoğrafı. Yani, ders bitiminin son vakitlerine gerçek, 2006 yılına hakikat yaklaşık. Ağabeyi bir hatıra fotoğrafı kalsın diye, zira daha gelemeyecekti.
Mahkeme başkanı: Yan yana da çekilebilirdi, neden bu kadar kolunuzu attın?
İstekli: Kendisi ısrar etti, Muhammet Sıddık kendisine de sorabilirsiniz, kendisi ısrar etti. Israr edince ben de o denli bir yaklaşım yaptım.
Mahkeme başkanı: Diğer kızları ile de bu türlü bir fotoğrafın var mı?
İstekli: Hepsi ile var da lakin onların yaşları büyüdüğü için belirli bir vakitten sonra o fotoğrafları kaldırmışlar.
Mahkeme başkanı: Niye ağabeyi senin onunla bu kadar samimi fotoğraf çekme konusunda ısrar etti? Sana garip gelmedi mi?
İstekli: Yani garipseyecek bir durum yok. Ben 1, 1,5 sene ders vermişim zati kendisine.
Mahkeme başkanı: Sen her derse girdiğin çocukla fotoğrafın var mı bu türlü?
İstekli: Efendim?
Mahkeme başkanı: Her çocukla fotoğrafın var mı bu türlü? Her ders verdiğin çocukla bu kadar samimi fotoğraf çektiriyor musun? Bak düzgünce sarılmışsın yani.
İstekli: Yani Muhammet Sıddık’ın söylemesi üzerine, olağanda sarılma yoktu ancak kendisi ısrar edince ben de.
Mahkeme başkanı: Yapmasaydın. Her söyleneni yapıyor musun sen? Neden bu kadar samimi fotoğraf çektirdiniz bir daha söyle?
İstekli: Muhammed Sıddık’ın kendisinin on vakitlerde ders vermemin son vakitleri olduğu için, Sıddık bir daha yanına çıkamayacak hocam, hatıra fotoğrafı kalsın diye ısrar üzerine konutunda kendisinin çekmiş olduğu fotoğraflardır. (HABER MERKEZİ)
