KEMAL ONUR ATALAY
Aksaray’da yaşayan Nebi Kaya ve Kamile Kaya çiftinin baktığı kurbanlık 4 büyükbaş hayvanı çalındı. Hayvanların ortalama bedelinin 280 bin lira olduğunu belirten Kaya ailesi, o parayla emeklilik için gereken meblağı yatıracaklarını, lakin bu hayallerinin de ellerinden alınıp götürüldüğünü söyleyerek yetkililerden yardım istedi.
Aksaray’da hayvanları çalınan Nebi Kaya, “Dört tane hayvanımı dün gece çaldılar. İneklerimi götürmeselerdi, çalmasalardı, bunları satıp emekli olmak için taban parayı yatıracaktım. Hayvanlarımın tanesi 70 bin liraydı” dedi.
” PERİŞAN OLDUK”
Çalınan hayvanların kendileri için bir destek olduğunu belirten Kamile Kaya, şunları söyledi:
“Dört tane hayvanımız vardı. Kurbanlık da satmıştık, eşimin emeklisi vardı. Bu hayvanlar bizim dayanağımızdı. Umudumuzdu, umudumuzu da çaldılar. Umudumuzu kırdılar, kaldık ortada perişan. Kurbanlıkları satmıştık fakat parasını almamıştık. Bir umudumuz bu hayvanlar vardı. Bir yaşlı ben, bir de eşim var. Bunları satıp emekliliğini yatıracaktık. Artık o denli kaldık perişan halde. Polisler geldi, söz verdik. Karakola gittik, şikayette bulunduk. Bulunduk lakin inşallah olur, hayvanlarınız geri gelir. Bir yararı olur inşallah. Ahmet ve Mehmet de diyemem, iftira da atamam. 20-25 yıldır biz hayvancılık yaparız. Yaşım 62, birinci kez bu türlü oldu. Sayın valimizden ve yetkililerden, Allah isteği için… Biz, perişan durumdayız. Gözü kör mümkünce hırsızların yüzünden perişan olduk. Buna bir tahlil mü bulacaklar, ne diyecekler bilmiyorum. Biz, bu mahallede aciz durumdayız.”
“BÜTÜN AKSARAY BIKTI”
Çiftin oğlu Şaban Kaya ise şöyle konuştu:
“Annem ve babamın 4 tane hayvanı vardı, geçimlerini onlarla sağlıyorlardı. Biz, bu hayvanlardan bir adedini kurbanlık olarak ayırdık. ‘Geri kalanını satalım’ dedik. ‘Babamın emeklilik asgarisini yatıralım’ dedik. ‘Emekli edelim seni’ dedik. Hiç olmasa kimseye muhtaç olmaz diye düşündük. Onu da sağ olsun hırsız arkadaşlar çalıp götürdüler. Sayın emniyet müdürüm ve valimden bu hırsızlara Aksaray’da bir tahlil bulunmasını istiyoruz. Son bir aydır burada, Hürriyet Mahallesi’nde, bir burada değil, bütün Aksaray bıktı. Buradan Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; caydırıcı bir ceza uygulamalarını istiyorum. Hırsızları götürüyorlar, hür bırakılıyor. 2 gün sonra ben adamı sokakta görüyorum. Bırakılmasın, bu hırsızlara caydırıcı bir ceza verilsin. Milletin canını yakıyorlar. Yazık değil mi garibanların, şu adamın dört tane malını çalıp gitmek? Bu adam emekli olacaktı. Annem babam perişan oldular. Kurban kesemeyecekler. Ben asgari ücretle çalışıyorum, biz takviye olalım diyoruz, dayanak olamıyoruz. Elimizde yok, avucumuzda yok. Bu adamların tek geçim kaynağı buydu. Annem üzülüyor ‘Ağlama’ diyoruz. Bayan, hasta oluyor; ne yapsın, geçim kaynağı kayboldu. Elimden bir şey gelmiyor, artık bu hırsızlara tahlil ve yasa getirilmesini istiyorum. Caydırıcı bir ceza gelmesini istiyorum. Sokakta akşam 8’de komşunun konutuna girdiler, geçenlerde bizim akrabanın iki tane motorunu götürdüler, eniştemin meskenine girdiler. Hepsi iki ay içinde oldu. Babama yardımcı olmalarını istiyorum.”
