Güçlü bir antioksidan olma özelliğine sahip olan kırmızı meyvelerin tüketiminin sıhhati olumlu tarafta etkileyerek, hastalık semptomlarını azalttığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Merve Bayram, “Ağrıları dindirme, ödem sökme, uykuyu düzenleme ve birçok hastalığın oluşum riskini azalma üzere yararları var” dedi.
DOĞADA BULUNAN EN GÜÇLÜ ANTİOKSİDAN
Üretimi hayli yüksek olan ve sıhhati olumlu istikamette etkileyerek diyabet, kardiyovasküler hastalıklar (KVH), hipertansiyon, obezite ve yağlı karaciğer hastalığı üzere hastalıkların risklerini ve semptomlarını azalttığı düşünülen kiraz, kızılcık ve vişne üzere kiraz kümesi meyveler Türkiye’de birçok alanda kullanılıyor. Bilhassa kırmızı meyvelerin, öteki meyvelere nazaran nispeten daha düşük kalorili olduğunu belirten Dr. Merve Bayram, “Yapılan çalışmalar, kronik hastalıklar ile meyve ve zerzevat tüketimi ortasında aksi bir ilgi olduğunu ortaya çıkardı. Bu yüzden istikrarlı meyve ve zerzevat tüketimi, KVH, inme, diyabet, metabolik sendrom, karaciğer hastalığı ve kimi kanserlerden kaynaklanan mevt ve hastalık risklerini azaltıyor” dedi.
Aynı vakitte Dr. Merve Bayram, doğada bulunan en güçlü antioksidanlardan olan kiraz, kızılcık ve vişnenin hem yüksek ölçüde C vitaminine sahip olması hem de potasyum üzere kimi kıymetli mineralleri bünyelerinde bulundurmalarından kaynaklı tüketiminin epeyce değerli olduğunun altını çizdi.
UYKU BOZUKLUKLARI VE AĞRILARA DA DEVA OLUYOR
Triptofan zengini besinlerin tüketilmesi kaliteli ve deliksiz uykunun vazgeçilmezlerinden. Bedendeki melatonin ve serotonin hormonlarının ölçüsünü artıran triptofan, bilhassa kirazda hayli fazla ölçüde bulunuyor. Kirazdaki serotonin, melatonin ile birlikte çalışarak uyku kalitesini artırmanın yanı sıra uykusuzluk ve uyku bozukluğu üzere hastalıklara karşı savaşmaya da yardımcı oluyor.
Güncel klinik çalışmaların, kiraz kümesi kırmızı meyvelerin sıhhati olumlu istikamette etkilediği ve kimi kronik hastalıkların ilerlemesini önlediği konusunda hayli umut verici olduğunu vurgulayan Dr. Merve Bayram, kirazların tıpkı vakitte içerdikleri biyoaktif bileşenler sayesinde his durum bozukluklarında da tesirli olabileceğini belirtti.
