İYİ Parti Basın Sözcüsü Kürşad Kuvvetli, İsveç’in NATO’ya iştirak protokolünün TBMM’ye sevk edilme sürecine ait, “Önerimiz, iştirak teklifinin TBMM’ye sevk edilmeden evvel kesinlikle tasalarımızı giderecek somut ve gerçekçi bir çerçeveye kavuşturulması gerektiği istikametindedir.” sözlerini kullandı.
Zorlu, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye, İsveç ve NATO’nun üçlü görüşmesinin akabinde dün yapılan açıklamayı, Türkiye-NATO alakaları açısından ileriye yanlışsız bir adım olarak değerlendirdiklerini lakin bunun, “büyük ölçüde temennilerden oluşan, yarınlar için garanti taşımayan, adeta bir geri adım atma metni” olduğunu kaydetti.
Türkiye onay vermediği sürece NATO’nun yeni üye kabul etmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Şiddetli, “Haklı münasebet ve çekincelerimizi kararlı, dengeli ve güzel bir diplomasi ile uygulamak varken maalesef bir defa daha elimizdeki bu yasal imkan, siyasi iktidarın yanlışlı tavrıyla kaybedilmiş olacaktır.” değerlendirmesini yaptı.
Zorlu, İsveç’in terör suçlularının iadesi konusunda bugüne kadar hangi adımları attığını, Türkiye’nin taleplerine ne yanıt verdiğini sorarak, şöyle devam etti:
“Bugüne kadar resmi olarak kaç kişinin iadesi istenmiş ve olumlu karşılık alınmıştır? İsveç’te ulusal kıymetlerimize yapılan hücumlara karşı yasal mevzuatta bir düzenleme yapma iradesi yetkili makamlarca açıklanmış mıdır? Dün yayınlanan bildiride İsveç’in, Gümrük Birliğinin güncellenmesi ve vize serbestisi dahil Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik sürecine etkin takviye vereceği belirtilmiştir. Bu nasıl gerçekleşecektir ve İsveç’in AB’deki gücü ne kadardır?”
Türkiye’nin AB üyeliğine, üye ülkelerin tümünün mutabakatı ve oy birliği ile karar verileceğine dikkati çeken Kuvvetli, “Böyle bir tablo karşısında lakin bir temenni sözüyle varılan bu açıklama metni, aziz milletimiz ismine düşündürücüdür. İsveç’in bu temennisinin Türkiye’nin telaş ve talepleriyle örtüşen yanı nedir?” tabirlerini kullandı.
Kürşad Güçlü, İsveç’in NATO’ya iştirak protokolünün TBMM’ye sevki konusunda şu değerlendirmeyi yaptı:
“Önerimiz, kelam konusu iştirak teklifinin TBMM’ye sevk edilmeden evvel kesinlikle üstte bahsettiğimiz korkularımızı giderecek somut ve gerçekçi bir çerçeveye kavuşturulması gerektiği istikametindedir. Bu tespit ve çekincelerimiz doğrultusunda ilgili protokolün TBMM’ye gelmesinden evvel milletimiz ismine gerekli gördüğümüz bu konularda nasıl bir ilerleme kaydedildiğini dikkatle takip ederek kıymetlendirme yapacağımızı kamuoyumuza arz ederiz.”
