Mahir Polat, Fatih Belediye Başkan Adayı Oldu
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcılığı görevini sürdürdüğü dönemde, İstanbul’da kültürel sanat ve tarihi alanların restorasyonu konularında önemli çalışmalar gerçekleştiren Mahir Polat, bu görevinden istifa ederek Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) Fatih Belediye Başkan adayı oldu. Polat, yanlış politikalar sonucunda değerini kaybetmiş olan Fatih’i yeniden canlandırma sözü vererek, Cumhuriyet’e önemli açıklamalarda bulundu.
- Fatih’in En Önemli Sorunları Nedir?
Fatih’i, sadece Fatih ölçeğindeki bazı kentleşme sorunlarıyla değerlendiremeyiz. Zira Fatih, iki bin yıl boyunca üç imparatorluğa başkentlik yapmış bir merkezdir. Bu süreçte, dünyadaki üç kıtanın zenginlikleri ve insani-ekonomik birikimleri burada şekillenmiştir. Böyle bir bölgede kapsamlı bir düşünce sürecine girmek zorundayız. Fatih, tarihine ve birikimine rağmen, son çeyrek yüzyılda İstanbul’un daha yeni kurulmuş mahallelerinden biri kadar değersiz bir hale gelmiştir. Bu durum, kentleşme açısından ciddi bir çöküntüyü işaret ediyor. Asıl soru ise “Fatih’i nasıl bu kadar değersiz hale getirdik?” olmalıdır. Unutulmamalıdır ki, Fatih’in tarihi ve turistik değerleri oldukça büyüktür. Ancak, Fatih neredeyse akşam altıdan sonra yaşamayan bir ilçe haline gelmiştir. Turizm bölgesinin dışına çıktığınızda yoğun bir kentleşme problemi ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Ne yazık ki, Fatih sosyal ve kentsel ölçekte birçok sorunla baş başa kalarak, İstanbul’un en değersiz ilçelerinden biri haline düşmüştür. Bu yüzden, Fatih’in en büyük sorunu bu durumdur.
Zenginlikten Pay Alamıyor
- Fatih’te Tarihin Canlanması İçin İBB Miras Gibi Bir Yapı Kurulacak mı?
Eski Eminönü ilçesini hatırlayalım. Burası fiili olarak Fatih’in iki farklı ilçesi gibi çalışıyor. Eminönü hâlâ turizm ve ticaretin merkezi konumunda. Ancak, klasik Fatih olarak bilinen bölge sadece yaşamın sürdüğü, yoksulluğun da hissedildiği bir yer. Fatih, Eminönü bölgesiyle entegre olamıyor ve buradaki ekonomik gelişimden faydalanamıyor. Bir bölgenin değer kazanması, çevresel iyileştirmelere bağlıdır. Tarihi yarımada, hak ettiği şekilde bir tarihi alan yönetimine sahip değil. Amacımız, Fatih’in yeniden değer kazanmasını sağlamak. Türkiye’de tarihi alan yönetimi konusunda iyi bir profesyonellik örneği yok. İBB Miras deneyimi dışında, kaliteli restorasyon uygulamaları yapılmamış. Bu durum, bu bölgenin karnesinin kötü olmasına yol açtı. İBB Miras, İstanbul’un artık bir markası haline geldi. Bu nedenle, İBB Miras’ın her ilçedeki etkinliklere daha aktif katılması büyük önem taşıyor. 31 Mart’tan sonra seçimleri kazandığımızda, İBB Miras’ı Fatih Belediyesi’nin gücüyle birleştirerek, burada ihtiyaç duyulan tüm konuları maksimum düzeyde karşılayacağız. Yeni mekanizmalar yaratmamıza gerek yok; çünkü bu, zaten bizim devletimizin ve milletimizin kurumu. Tüm gücüyle Fatih için seferber olacaktır.
Yeni Sözler Önemli
- AKP’nin Kalesi Olarak Anılan Fatih’te Seçmeni Nasıl İkna Edeceksiniz?
Türkiye’nin hiçbir yerinin, hiçbir ayrımcılık gözetmeksizin değerlendirilmesi gerektiğine inanan biriyim. Siyaseten farklı sonuçlar ortaya çıkabilir, insanların eğilimleri ve yaklaşımları da farklılık gösterebilir. Ancak Türkiye’nin en büyük sorunlarından birinin, toplumu keskin duvarların arkasında görme eğilimi olduğunu düşünüyorum. Fatih, diğer ilçeler gibi yerel ve genel seçimlerde adayların önerdiği projelerle düşünen, bu doğrultuda karar veren bir seçmen kitlesine sahip. Bu açıdan, Fatih’te söylenecek yeni sözlerin ne olduğu çok daha önemli hale geliyor. Fatih’te bir vizyon kent üretmek mümkündür ve Fatih hak ettiği değeri almalıdır.
Marka Yaratacağız
- Fatihliler Yönetime Katkı Sağlayacak mı?
Fatih’in tamamında, Fatihlilerin yöneteceği bir sistemin acilen kurulması gerektiğine inanıyorum. Fatih, ekonomik ve sosyal açıdan hak ettiği değeri henüz bulamamış durumda. Biz, parayı bulmanın hangi siyasi görüşten olursa olsun, bu bölgeden kaçıp gittiği bir Fatih değil; zenginlik ve kültürü yeniden geri kazandıracak bir Fatih inşa etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Belediyecilik, deneyim işidir. Fatih’in bir marka kent olarak, dünyada benzerleri olan tarihi alanların yönetimi örneğinde olduğu gibi, Fatih ile buluşacak bir ekonomi ve yaşamı üretecek şekilde tasarlanması gerekiyor. İBB’de gerçekleştirdiğimiz projeleri Fatih’te daha fazla uygulayacağız.
Binalar Hemen Güçlendirilmelidir
- Fatih’te Göreve Geldiğinizde İlk Faaliyetleriniz Neler Olacak?
Fatih’te özellikle metruk yapılar ve yaşamın sona erdiği, çöküntüye dönüşen alanlar oldukça fazlalaştı. Bazı bölgelerin acilen kendi değerleri ile yeniden ayağa kaldırılması için çalışmalara başlanması gerekiyor. Örneğin, Süleymaniye. Yarımada, deprem açısından kırılgan bir bölge. Tarihi yarımada, diğer ilçelere göre daha zor bir dönüşüm süreci yaşıyor çünkü bölgenin değeri ciddi şekilde düşmüş durumda. Fatih’in acil olarak güçlendirmeye ihtiyacı var. Tarihi eser yapılarını güçlendirme mevzuatı, diğer mevzuatlardan ayrı bir yapıya sahip. Fatih bölgesinden başlayarak, tarihi yarımada için dönüşüm ofisleri kurarak vatandaşlarımıza danışmanlık ve proje desteği sunmalıyız. Yurttaşları doğru bir şekilde yönlendirmek, en önemli görevimiz olmalıdır.
Tarihi Yarımada Merkezi Olacak
- Fatih Denince Göçmenlerin Yoğun Yaşadığı Bir Bölge Geliyor. Bu Algıyı Değiştirecek Misiniz?
Buna şöyle bir soruyla yanıt vereyim: Yabancıların yerleştiği bir yer olmasının temel nedeni nedir? Fatih’in değeri o kadar düşürüldü ki, barınmacıların ve sığınmacıların yerleşebileceği neredeyse boş ev bulabildiği en bâkir alan haline geldi. Semtin bu kadar değersiz hale getirilmesi nasıl mümkün oldu? Cevabım şudur: Semtin değeri arttıkça, doğal olarak kendi sakinleri ve yerleşik halkı kentin değerli alanlarında yaşamaya başlayacaktır. Fatih’in, tarihi yarımadanın merkezi olduğunu hatırlaması önemlidir.
Sorunlar Çözülecek
İlçenin sorunları için bir an önce harekete geçileceğini ifade eden Mahir Polat, “İBB ve Fatih Belediyesi, uyumlu iki belediye olarak Fatih’in sorunlarını hızlı bir şekilde çözecek. İşbirliği ile üretilecek projelerle, doğru bir tarihi alan yönetimi sağlanacak” dedi.