Beyoğlu’nda Zafer Toprak Kütüphanesi Cumhuriyet Tarihi Araştırma Merkezi tanıtım toplantısına katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, toplantının akabinde basın mensuplarının gündeme dair sorularını yanıtladı.
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugünkü küme toplantısında yaptığı “Unutmayın bugün bir başlık atıyorum, yine İstanbul” açıklamasının sorulması üzerine “5 yıl geriden geliyor. O tekrar İstanbul, İstanbul’un yenilenmesi, güçlenmesi, uygunlaşması, güzelleşmesi başlığı 2019’un 31 Mart’ında atıldı. O seyahat devam ediyor, bizi izlemeye devam etsinler” cevabını verdi.
‘SÜRECİ HUKUKÇULARIMIZ TAKİP EDİYOR’
‘İhaleye fesat karıştırma’ argümanıyla açılan dava hakkında sorulan soruya da karşılık veren İmamoğlu, “O süreçleri hukukçularımız takip ediyorlar. Bugüne kadar çokça dava teşebbüsü, araştırma, soruşturma teşebbüsü yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 10 binlerce çalışanına terörist yakıştırmaları neler görmedik ki yani. Hala bu türlü işler devam ediyor. Bu bahsettiğiniz belgeler bile birkaç defa karıştırılıp karıştırılıp soruşturmaya gerek olmadığı diye raporların çıktığı bir şeyde tekrar tekrar şu anda vazifede olmayan bir bakanın devrinde zorla ilçeye yönlendirilip açılmak için ellerinden gelen çabayla bir davaya dönüştürme eforunun sonucu. Umuyorum hak yerini bulacaktır. Adalete güveniyoruz” diye konuştu.
‘YÜZÜNÜZE ÇATIR ÇATIR SÖYLERİZ’
İmamoğlu ayrıyeten, bugün İstanbul Endüstrici ve İş İnsanı Dernekleri Federasyonu (İSİFED) tarafından düzenlenen İktisat Zirvesi’ne de katıldı. Burada konuşan İmamoğlu, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin, kendisi hakkında sarf ettiği, “İmamoğlu işine baksın, kentsel dönüşümü nasıl yürüteceğimi onlara mı soracağım” kelamlarına de karşılık verdi. “Vallahi biz işimize bakıyoruz. Halkımızdan aldığımız bilgileri ve elde ettiğimiz pahaları, size taşırız ve yüzünüze bu tabirleri çatır çatır söyleriz. O bakımdan biz işimize bakıyoruz lakin siz işinize bakamıyorsunuz. Onun altını çizeyim” dedi.
‘YANLIŞ ADIMLAR ATIYORSUNUZ’
İmamoğlu’nun açıklamaları şöyle:
“Sonrasında da bizimle yapılan 3-4 müzakerenin akabinde yalnızca bir yasa çıktı. Artık bu tıp işler şöyle olur. Yasa, Meclis’e yollanmadan evvel masa kurduğunuz insanların tekliflerini ve tenkitlerini açarsınız. Yani fikir, o vakit manalı olabilir. Siz orada fikrinizi savunursunuz ya da eleştirinizi ortaya koyarsınız fakat siz, birkaç sefer topla, maddeyi yap, Meclis’e yolla… Bu aslında kademe kademe o bütün katmanları yok saymak manasına gelir. Ülke üretimi bu türlü olmaz. Ülke, bu türlü yönetilmez. Bu bağlamda tenkitlerimizi getirdik ve bir ‘Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’ kuruldu, TOKİ üzere. Sayın bakan da dün, ‘İmamoğlu işine baksın’ demiş. Ben aslında işime baktığım için sizinle daima bu manada müzakere içerisinde ya da tartışma içerisinde oluyorum fakat siz, işinize bu istikametiyle bu manada bakmadığınız için ne yazık ki hakikat adımlar atamıyorsunuz ve yanlış adımlar atıyorsunuz.
Bakın; bugüne kadar sarsıntıyla ilgili ağır bir efor var mıdır İstanbul’da? Vardır. Pekala, ne olmuştur? İstanbul’da yapılan kentsel dönüşüm çabası; büyükşehir belediyesi, ilçe belediyesi, hükümet farklı gayrı herkes kendi kulvarında… Yanlış usuller, bir kısım alanların imara açılması, lüks konutların yapılması, rezerv alanların, askeri alanların… Bakın; 2016’da askeri alanlar, milyonlarca metrekarelik askeri alanlar için ‘Şehir dışına taşınacak ve buralar toplumsal gayeli, kentin tabiatına, dokusuna uyumlu toplumsal hedefli kullanılacak’ diye tanım yapıldı. Artık ne oluyor? Konuta açılıyor. Pekala, toplumsal konut mu yapılıyor ya da kentsel dönüşüm için mi yapılıyor? Oranı söylüyorum size. Yüzde 90’a yakını lüks konut olarak imal ediliyor. Ne yararı var İstanbul’a?
Puanı düşük olan arkadaşlar lakin bu halde, işte ‘İmamoğlu işine baksın’… Vallahi biz işimize bakıyoruz fakat işimize kulağından tutarak bakmıyoruz, göbeğine dalarak bakıyoruz. Yanlış yaparsanız bu ülkenin bakanısınız diye size konuşmayacak değiliz. 16 milyon insan ismine en üst perdeden konuşuruz ve uygun biliyoruz ki, Cumhuriyet tarihi yüzüncü yılına gelmiştir. Cumhuriyetin temel unsuru nedir, biliyor musunuz? Düzgün yönetici, haddini bilen yöneticidir; halkına hizmet eden ve haddini bilen yöneticidir. Biz, haddimizi biliyoruz. Halkımızdan aldığımız bilgileri ve elde ettiğimiz pahaları, size taşırız ve yüzünüze bu tabirleri çatır çatır söyleriz. O bakımdan biz işimize bakıyoruz lakin siz işinize bakamıyorsunuz. Onun altını çizeyim.” (HABER MERKEZİ)
