Uykusuzluk: Nedenleri ve Sonuçları
Uykusuzluk, tıbbi terminolojide insomnia olarak adlandırılan, dünya genelinde birçok insanın karşılaştığı yaygın bir sorundur. Toplumda, insanların yaklaşık %90’ı hayatlarının bir döneminde en azından kısa süreli bir uykusuzluk deneyimi yaşarken; %30’dan fazlası ise daha ciddi ve uzun süreli uyku problemleriyle mücadele etmektedir. Nörolog Prof. Dr. Hakan Kaynak, insomnia’nın birçok hastalığın seyrinde bir belirti olarak ortaya çıkabileceğini vurguluyor.
Kalp Sağlığını Etkileyebilir
Prof. Dr. Kaynak, uykusuzluğun yalnızca bir rahatsızlık değil, aynı zamanda bazı sağlık sorunlarının belirtisi olabileceğini belirtiyor. “Kalp hastalıkları veya solunum sistemi sorunları, uykusuzluğa yol açabilir. Ayrıca, birçok psikiyatrik hastalığın seyri sırasında görülen uykusuzluk, bu rahatsızlıkların bir belirtisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bazen kullandığımız ilaçlar ve alkol de uykusuzluğa neden olabilir.”
Psikofizyolojik Uykusuzluk
Prof. Dr. Kaynak, uyku bozuklukları pratiğinde en sık karşılaşılan türün psikofizyolojik uykusuzluk olduğunu ifade ediyor. “Bu türde hastalar, ‘Uyuyamayacağım, sabah dinlenmiş uyanmayacağım, ertesi gün kendimi kötü hissedeceğim’ gibi endişelerle uykuya dalamazlar. Gündüzden itibaren geceyi düşünmeye başlar ve uykuya hazırlanmak için çeşitli önlemler alırlar. Ancak uyku, spontane bir süreç olduğundan doğal olarak gece de uyuyamazlar.”
İlaç Kullanımının Riskleri
Uykusuzluk tanımının yanlış anlaşılması ve bu sorunun bir hastalık olarak düşünülmesi, tedavi sürecinde olumsuz sonuçlara yol açabilir. Prof. Dr. Kaynak, bu konuda şu açıklamalarda bulunuyor: “Birçok hasta, ‘Ben de insomnia varmış ve tüm uyku ilaçlarını kullandım ama iyileşemedim’ diyerek tedavi sürecine başlar. Uykusuzluk için genelde uyku ilaçları veya yan etkileri nedeniyle uyku verici ilaçlar kullanılır. Sakinleştiriciler, uyku verici ilaçlar, depresyon ilaçları veya antipsikotik gruptan ilaçlar hastalara önerilmektedir. Ancak bu yanlış uygulama, hastaların kısa süreli bir rahatlama yaşamasına rağmen uzun vadede bağımlılık ve tolerans gelişimine yol açar.”
Prof. Dr. Kaynak, bu ilaçların uzun vadeli kullanımlarının, hastaların sabahları yorgun ve uykulu uyanmalarına neden olduğunu belirtmektedir: “Uykuya dalma süresi kısalmış olsa da, uyku kalitesi bu ilaçlarla ciddi şekilde bozulmaktadır. Ayrıca, bazı ilaçlar huzursuz bacak sendromu gibi, uykusuzluğu artırabilecek durumları tetikleyebilir.”
Çocuklarda Uykusuzluk
Uykusuzluk sorununda önemli etkenlerden birinin, uyku hijyenine dikkat edilmemesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kaynak, “Çocukları erkenden uyumaya zorlamak, onların doğal uyku döngülerini olumsuz etkileyebilir” şeklinde ifade ediyor.