Geçen hafta Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu konusunda yanlış bildiklerimizden bahsetmiştik. Bu haftada kaldığımız yerden devam edelim. DEHB’nin nedenleri konusunda da başlar karışıktır. Bu hastalığın anne ve babanın yanlış çocuk yetiştirme tavırlarından, çok bilgisayar oynamak gibi nedenlerden kaynaklandığı düşünülür ancak %75 sebebi genetiktir. Katılsal olarak geçiş gösteren bu bozuklukta beynin dikkat ve yönetici sisteminde gelişimsel bir sorun vardır. Bu bozukluk beynin işlevlerini, çalışmalarını etkileyen organik bir problemdir. Birebir epilepsi üzere düşünebilirsiniz. Epilepsi’de nasıl beynin bir bölgesi çok aktivite gösteriyorsa bu hastalıkta beynin ön bölgesi az aktivite gösterir.
DEHB’nu olan çocukların yalnızca okul ömründe derslerde ve disiplin konusunda meseleler yaşacakları düşünülür lakin bu bilgi eksiktir. DEHB yaşam boyu tesirini sürdürebilen, aile, toplumsal hayat, mesleksel yaşama izler bırabilecek ciddi bir meseledir. Bilhassa ergenlik periyodunda öfke ve davranış kontrol sorunları, cürüm, kaza, unsur kullanımı üzere çok riskli sorunlara neden olabilir. En çok baş karışıklığı ise tedaviler konusunda yaşanır. Hastalığın tedavisi konusu da bilimsel delillere dayanmayan birçok tez vardır. DEHB hakkında dünya üzerinde yılda ortalama 2000-2500 çalışma yapılır. Bu çalışmaların az bir kısmından alınan sonuçlar öbür çalışmalarla desteklenmeden gerçekmiş gibi sunulduğunda başlar karışır. DEHB’ nin malasef hala en faal olduğu kanıtlanan tedavisi ilaçlardır. İlaçların yerini alabilecek alternatif tedavi yöntemleri üzerinde çalışmalar devam etmektedir fakat bu alternatifleri kanıtlanmış yöntemler olarak düşünmek ailelere vakit kaybettirir.
İlaç tedavilerinin bağımlılık yaptığı iddiları konuşulur ancak uzun devir yeterli dozda tedavi görmüş çocukların bağımlılıktan korundukları kanıtlanmıştır. Yani bağımlık yapmaz korur.
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ve buna benzeri birçok ruhsal sorun hakkında çok çeşitli bilgiler ortalıkta dolaşır lakin bu bilgilere inanmadan önce araştırmak ve ispatlara bakmak gerekir. Bilhassa internetten okunulan ama yeterince destekleyici delil bulunmayan bilgilere. Kalın sağlıcakla..
