DİLAN KUTLU
Sarsıntı sonrası konut yapmak maksadıyla zeytinlikleri ve tarım yerleri için verilen çabuk kamulaştırma kararına direnen Hatay Dikmece köylülerine takviye vermek için çok sayıda sivil toplum örgütü ve çevreci, ‘Büyük Buluşma’ ile bir ortaya geldi. Ehlibeyt Kültür ve Dayanışma Vakfı Genel Başkanı Ali Yeral, “Arabistan, Ortadoğu için hurma nasılsa bizim için de zeytin odur. Zeytin ağacı kutsaldır. Yani burada neyi demek istiyorlar, ‘Ben senin malının yüzde 90’ına konacağım ve sen yarın buradan çekip gideceksin.’ Onlara çok uygarca söylüyoruz, herkes sarfiyat biz gitmeyeceğiz. Biz kaç hükümetler gördük hepsi geldi gitti unutuldu. Biz hala buradayız. Burada kalmaya da devam edeceğiz. Biz burada kiracı değil, konut sahibiyiz” dedi.
Depremden sonra çabuk kamulaştırma kapsamıyla zeytinlikleri ve tarım toprakları ellerinden alınan Hatay Dikmeceli köylüler dün Büyük Buluşma için bir ortaya geldi. Toplu Konut Yönetimi Başkanlığı (TOKİ) tarafından birinci etapta 1415 konut yapılması planlanan Dikmece’de köylülerin direnişine Akbelenli köylüler ve çevreciler de gelerek dayanak verdi. Çok sayıda sivil toplum kuruluşunun da takviye verdiği buluşmaya Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi milletvekilleri Tülay Hatimoğulları, Perihan Koca ve Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Ahmet Şık da katıldı. Direnişçiler, “Dikmece’den Akbelen’e, talana karşı direnişi büyütelim”, “İstimlaklara geçit vermeyeceğiz”, “Sermaye defol, bu topraklar bizim”, “Zeytin kardeşliği kazanacak” dövizleriyle yürüdü.
“‘BEN SENİN MALININ YÜZDE 90 INA KONACAĞIM VE SEN YARIN BURADAN ÇEKİP GİDECEKSİN’ DEMEK İSTİYORLAR”
Ehlibeyt Kültür ve Dayanışma Vakfı Genel Başkanı Ali Yeral köylülere takviye vererek şöyle konuştu:
“Zulme karşı çıkmak haksızlığa karşı çıkmak provokatörlük değildir. Arabistan için, Ortadoğu için hurma nasılsa bizim için de zeytin odur. Zeytin ağacı kutsaldır. Kuran-ı Kerim’de de Allah şahsen ona yemin içiyor. Kutsal ağaçlarımıza, kutsal topraklarımıza sahip çıkmak provokatörlük değil erdemliliktir, onurdur şereftir namustur. Bu dava hepimizin davasıdır. Buradaki büyük bir mahallenin yüzde 80’ine konmak ne demek? Yarın bu millet çocuklarına ne bırakacak? Nerede konut kuracak, nerede zerzevat ve meyve yetiştirecek? Niçin yalnızca Serinyol, Alazlı, Üçgedik, Büyük Dalyan, Güzelburç, Karaali, Maşuklu, Orhanlı, Ekinci… Niçin? Yalnızca Alevi olduğumuz için mi? Yani burada neyi demek istiyorlar, ‘Ben senin malının yüzde 90’ına konacağım ve sen yarın buradan çekip gideceksin.’ Onlara çok uygarca söylüyoruz, herkes sarfiyat biz gitmeyeceğiz. Biz kaç hükümetler gördük hepsi geldi gitti unutuldu. Biz hala buradayız. Burada kalmaya da devam edeceğiz. Biz burada kiracı değil, mesken sahibiyiz.”
NE OLMUŞTU?
Deprem bölgesinde yeni konut üretimi için orman alanları ile zeytinliklerin imara açılmasını öngören düzenlemenin 14 Temmuz’da TBMM Genel Konseyi’nde kabul edilmesinin akabinde sarsıntı bölgesi Hatay’da tarım yerlerine konut üretimi için adımlar atılmaya başlandı.
TOKİ’nin kalıcı konut yapması için Hatay’ın Antakya ilçesinin Dikmece köyü yerinin bir kısmı için kamulaştırma kararı alınmıştı. Jandarma eşliğinde iş makinaları ile köylülerin tarım topraklarına girilmişti. Yerlerine iş makinalarının girmesine mani olmaya çalışan köylüler darp edilmiş, 7 kişi gözaltına alınmıştı. Köylüler kamulaştırmaya karşı 29 Temmuz’da nöbet tutmaya başlamıştı.
