Anne-Bebek İletişiminin Önemi
Psikolog Gürçağ: Anne ile bebeği arasındaki en önemli ritim deneyimi, birbirlerinin kalp atışlarını hissetmektir. Bebeği annenin omzuna yatırıp, annenin kalp atışının ritmiyle hafifçe bebeğin sırtına vurarak bir melodi mırıldanmak, harika bir duyusal ve ritmik oyun deneyimi sunar. Konuşmak, dokunmak, birlikte dans etmek… Anne ve bebek arasındaki bu özel iletişim, anne karnında başlar ve ilerleyen süreçte bireyin yetişkinliğini de derinden etkiler. Psikolog Seniha Naşit Gürçağ, anne karnında başlayan bu sürecin, bebek 18 aylık olana dek kritik bir öneme sahip olduğunu vurguluyor. Bu süreç, sağlıklı bağlanmanın temellerini oluşturuyor. Gürçağ, “Anne ile bebeği arasındaki ilk ve en önemli ritim deneyimi, birbirlerinin kalp atışlarıdır” diyor.
40 yıldır çocuklar ve ailelerle çalışan drama-oyun terapisti Dr. Sue Jennings’in “Nöro-Dramatik-Oyun ve Sağlıklı Bağlanma” adlı eserinin çevirisini gerçekleştiren Gürçağ ile sağlıklı anne-bebek ilişkisini derinlemesine ele aldık.
Bebekle İletişim Ne Zaman Başlar?
– Anne adayı, karnında ilk kıpırtıları hissetmeye başladığında bebek ile arasındaki iletişim süreci başlar. İletişim, karşılıklı bir etkileşimdir. Bebek, doğumdan önce, annesinin sesine tepki vererek iletişim kurmaya başlar. Annenin, bebeğinin verdiği tepkilere yanıt vermesi, bu iletişimin sürekliliğini sağlamak açısından hayati bir öneme sahiptir.
Anne Karnında Konuşmanın Faydaları
‘Güzel hikâyeler anlatın’
– Anne karnında bebekle konuşmanın avantajları nelerdir?
- Anne karnındaki bebekler, dış dünyadan gelen sesleri duyabilmektedirler.
- Bebek doğduğunda, anne karnındayken sürekli duyduğu sesleri ayırt edebilir hale gelir.
- Bebekle anne karnında konuşmak ve güzel hikâyeler anlatmak, aralarındaki bağı güçlendirmek için mükemmel bir fırsattır.
Duyusal ve Ritmik Oyunların Etkileri
– Duyusal, ritmik oyunların bebek üzerindeki etkisi nedir?
Doğumdan önce başlayan duyusal oyunlar, doğumdan sonra özellikle fiziksel temas içermesi bakımından bağlanmanın güçlü öğelerindendir. Bu tür oyunlar, bebeğin bedenine alışmasını ve beden bütünlüğünü algılamasını sağlar. Nöro-Dramatik-Oyun çerçevesinde bu deneyimler, “vücutlaşma” deneyimleri olarak adlandırılır. İlk dönemlerinde yeterli bedensel deneyim yaşamayan çocukların bağlanma sürecinin olumsuz etkilendiği ve ileride beden imajı ile ilgili problemler yaşayabileceği araştırmalarla ortaya konmuştur.
Anne ile bebeği arasındaki ilk ve en önemli ritim deneyimi, birbirlerinin kalp atışlarını hissetmektir. İlk ritmik oyunlarda, bebek annenin omzuna yatırılarak, annenin kalp atışı ritmiyle hafifçe bebeğin sırtına vurulması ve bir şarkı mırıldanılması, güzel bir duyusal ve ritmik oyun deneyimi sunar. Ayrıca, annenin bebeğini kollarında sıkıca tutarak, göz göze bakarak sallanması, yeni doğanlar için başka bir bağlanma odaklı duyusal ve ritmik oyun örneğidir.
Nöro-Dramatik Oyun Nedir?
Dr. Sue Jennings’in çalışmaları sonucunda ortaya koyduğu “Vücutlaşma-Yansıtma-Rol” paradigmasına dayanan bu model, bağlanma odaklı ve gelişimsel bir oyun modelidir. Bu oyun, çocukların empati, dayanıklılık ve esneklik geliştirmelerini destekler.