DEM Parti Eş Genel Lideri Tuncer Bakırhan TELE1 yayınına katılarak gündemi kıymetlendirdi.
“Normalleşme” tartışmalarına değinen Bakırhan ”Her yürüdüğümüzde etrafımıza 300-500 tane kolluk olmaz. Emin olun yürürken bile dünya kadar gerginlik. Ya kardeşim dün adaletsizlik yapmışsınız. Biz de yolun kenarından arkadaşlarımızla birlikte önlüklerimiz birlikte yürüyoruz demokratik hakkımızdır. Yürünmez diye bir yasa var mı? Artık oradaki o tedbiri görünce biz nasıl bir Kürt olarak bir DEM Partili olarak bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak nasıl olağanlaşma var diyeceğiz?” sözlerini kullandı.
Bakırhan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
NORMALLEŞME BURADAN BAŞLAR: Artık Türkiye’nin bir olağanlaşmaya muhtaçlığı var mı? Var. Herkesi kapsayan kucaklayan bugüne kadar yapılan eksiklerin tekrar edilmemesi için yol paklığı yapan. Allah aşkına ya tamamı seçilmiş milletvekili, bir partinin genel merkez yöneticileri bir tweetten ötürü 40 yıl 50 yıl ceza olur mu? Can Atalay seçilmiş bir milletvekili. Anayasa mahkemesinin kararı var. Selahattin Demirtaş ve öbür arkadaşlarımız hakkında AİHM kararı var. Yani olağanlaşma buradan başlar.
ESAD İLE OLAĞANLAŞMA LAKİN KÜRTLERİN YAŞADIĞI YERLER TERÖRSİTAN: 83 yaşındaki Makbule anne 83 yaşında ya! Sivas’ın sanığı insanları yakanlar beraat ettiriliyor. Benim akrabam Hatice Yıldız kızı cezaevinde. Kızı ve arkadaşlarına para yatırıyor 75 yaşında sedyeyle alındı cezaevine konuldu. Artık hangi Kürt buna yumuşama olağanlaşma var diyebilir? Esad ile olağanlaşma ancak işte Kürtlerin yaşadığı yerler teröristan, Kürtlerin belediyeleri örgüte para yatırıyor… Ya hangi belediyemiz bir kuruşunu bir örgüte aktarmış? Nerede yargı? Nerede müfettiş? Üç devir bir kuruş yolsuzluk usulsüzlük bir kuruş öteki bir yere bizim belediyelerimizden gitmemiş. Ancak ben sana milyonlarca lira kayyım tarafından nereye götürüldüğünü tek tek aslında sayılarıyla birlikte ortaya koyabilirim.
KEŞKE CUMHURBAŞKANI ÖZELEŞTİRİ VERSEYDİ: Yani şunu söylemek istiyorum keşke olağanlaşma olsaydı keşke Cumhurbaşkanı çıksaydı özeleştiri verseydi ikinci parti olma sebeplerini hakikat bir formda anlasaydı izah edebilseydi, ders çıkardık deseydi. En başta biz elimizi uzatırdık zati. Biz diyalog ve müzakere partisiyiz diyoruz kendimize ve stratejimiz şu ‘Türkiye’deki Kürt sorunu başta olmak üzere bak bütün problemler diyalogla müzakere ile çözülür çözülebilir’ diyen bir siyasi parti bir gelenekten geliyoruz.
‘BİZ PEK NORMALİZ’ DİYOR: Aman neymiş olağanlaşma ‘biz pek normaliz’ diyor. O da enteresan. Bu mu olağanlaşma? Bir yol paklığı yap anayasa dediniz gelin bir demokratik anayasayı birlikte yapalım fakat hepsi vakit kazanma. 22 yıldır AKP iktidara geldiği günden beri ben 22 yıldır daima demokratik anayasa anayasa yapılacak, yapacağız deniliyor. Emin olun 12 Eylül Darbe Anayasası’nı arıyoruz ya. Evvelden DGM bu türlü değildi ya. Bu ne demek ya saklı şahit. Nerede zımnî şahit? İsmi da Rüzgar Boran Fırtına ortada yok. Saklı şahit beyanlarıyla kelamlı operasyonlar yapıyorlar. Beşerler tutuklu kalıyor. Kardeşim bu zımnî şahidi çıkarın bir dinleyelim. ‘Gizli şahit yok’ diyorlar. Yok o denli bir şey. DGM’leri arar olduk. 12 Eylül anayasa güvenlik mahkemeleri vardı. Emin olun böylesine 300 bin küsür insan cezaevinde olur muydu ya.
(HABER MERKEZİ)
