Anne olmaya karar veren bir bayanın hayatındaki pek çok öncelik bu kararı vermesiyle birlikte değişmeye başlar hiç kuşkusuz hayatında değerli fedakârlıkları göstermesi gereken yeni bir süreçtir. Hamilelik sırasında anne adayları hormonal değişiklikler, gerilim ve fizikî değişimlerinden ötürü farklı bir psikoloji yaşarlar. Anne adaylarının tümü bu süreçte “hamilelik nasıl olacak”, “doğum nasıl olacak”, bebek nasıl olacak” gibi birtakım tasalar taşırlar. Anne adayı, kendisini nasıl bir tecrübenin beklediğini bilmemenin sonucu olarak heyecanlı, dertli bir belirsizlik devri yaşar. Ayrıyeten bu devirde birçok bayan hormonal değişikliklere bağlı olarak denetim edemedikleri iniş-çıkışlar yaşarlar. Ani ağlama krizleri, çok duygusallık, ilgilerde alınganlıkların artması, vakit zaman biyolojik sebepler vakit zaman da ruhsal sebeplerden ötürü farklı his durumları yaşarlar. Bazen mutsuz, bazen kaygılı, bazen çok alıngan olurlar.
Hamilelikle barizleşen bu değişim sürecinin, doğumdan sonraki birinci aylarda görülen yansıması çoklukla çocuğunun sıhhati ile bağlantılı korkular ve düzgün anne olup olmadığı kanıları üzere çocuğu ile alakalı ağır zihinsel uğraşlar halinde başlar. Bu durumda gereksizken bile sık sık çocuğunu gözetleme, meskenin paklığı, yiyecek ve içeceklerin hijyeni üzere bahislere çok eğilme üzere fikir ve davranışlar sık gözlenmektedir. Tüm emel; çocuğun birinci günlerde tehlikelerden korunması, yeterli bakım alması ve bir yandan da yeni ömür tertibinin organize edilmesi olmaktadır. Temel öncelik çocuğundadır. Öbür taraftan da annelik hünerlerini geliştirerek kâfi hissetme gereksinimi ön plana çıkar. Münasebetiyle anne olan bir bayanın hayatında pek çok önceliğin yer değiştirmesi de çoğunlukla bu devirde belirginleşmektedir.
İkinci Bir Hamilelik İçin Ruhsal Yanlışsız Zamanlama Nedir?
Genellikle her çift kendilerine ilişkin sebeplerden ötürü bebek yapar. Hayallerini gerçekleştirmek, evlilikteki doyumu artırmak, eşi-kaynak aileyi-ilk çocuğu yani; bir oburunu mutlu etmek ya da biyolojik saati geçeceğine inandığı için bebek sahibi olmak isterler. Bu sebeplerin; hamilelik, doğum ve anne-bebek alakası üzerinde çok kıymetli tesirleri vardır. Zira bireyler çocuk sahibi olma sebeplerine nazaran “çocuk sahibi olmak” kavramına farklı noktalardan bakar ve farklı tanımlamalar yaparlar. Hasebiyle ruhsal manada ülkü vaktin en gerçek tespiti erkeğin de isteğiyle birlikte bilhassa annenin ikinci çocuğa hazır olması ve bunu nitekim istemesidir. Zira her ne kadar anneye yardımcı bir eş kelam konusu olsa da, hamilelik sürecinin ruhsal tesirleri ve bilhassa 0-3 yaş sürecine kadar birincil bağlanma objesi çocuk için annedir. Ve en büyük iş anneye düşmektedir.
Annenin evvelki hamileliğinden sonra yaşadığı gerilimden kurtulması ve bedeninde gerekli besinleri geri kazanması için vakte muhtaçlık olduğu gerçeğinden yola çıkarak, birden fazla bilimsel araştırma bir evvelki bebeğin doğumdan sonra 18-23 ay beklemenin ehemmiyetine işaret etmektedir. Bu müddet bir sonraki hamileliğin sağlıklı olarak başlamasına neden olmaktadır. Altın zamanlama ise; birinci çocuğun 4 yaşındayken ikinci hamilelik sürecinin başlamasıdır. Bu vaktin yeni bir bebek için ülkü olabileceği düşünülmesinin sebebi de, 4 yaş üstü çocukların anne babalarının ilgilerine çok gereksinimleri olmadan vakit geçirdikleri ve kendine ilişkin bir hayatları olduğu gerçeğine dayanmaktadır.
İkinci Çocuk Kararıyla İlgili Eşler Ortasında Farklı Görüşler Varsa Ne Yapılmalıdır?
Bebeğin doğumundan sonra ekseriyetle bayan ve erkek farklı zorluklar yaşarlar. Doğumdan sonra erkeklerin en fazla sorun olarak hissettikleri mevzular; ailenin geçimini sağlamak, uykusuzluk ve yorgunluk, günlük işlerin artması, kayınvalide ve kayınpeder müdahaleleri, kendine ayırabildiği vakitlerinin ve toplumsal aktivitelerinin kaybı, eşinin cinsel ilgisinin azalması etrafında ağırlaşır.
Kadınlar ise çoklukla uykusuzluk ve yorgunluktan, bedenlerinden ve ferdî görünümlerinden, annelik marifetlerini ve yeterliliklerini sorgulamaktan, beklenmedik vakitlerde ortaya çıkan ani his değişimleri ve dertlerden, artan mesken işlerinden, yeni roller ve sorumluluklara ahenk sağlamada yaşadıkları zahmetlerden ve bebekten evvel çalışıyorlarsa iş hayatlarındaki değişimlere ayak uydurabilmekteki zorluklardan şikayet ederler. Bu nedenle birinci çocuk üzere ikinci çocuğun kararının ortak verilmesi evlilikte karı-koca rollerin devam edebilmesi ve evlilik doyumunun devamı için kıymetli bir noktadır. Tüm bu sebeplerden ötürü eşler ortasında ikinci çocuğu istemeyen tarafın bu nedenin altındaki; telaş, telaş, hazır olmama sebeplerinin açıkça eşler ortasında paylaşılması, sunulan nedenleri ortadan kaldırabilecek ortak tahlil yolları aranması, eşlerin asla bu hususta oburunun muhtaçlıklarını göz etmeden tek başına karar vermemesi epeyce değerlidir. Önemli uzlaşmazlıkların olduğu noktada aile terapisinden yararlanmak yararlı olabilecektir.
İkinci Çocukla Birlikte Çiftler Neleri Göze Almalıdırlar?
Eşlerin evliliklerinden aldıkları tatmin seviyesi ve buradan duygusal olarak beslenebilmeleri sağlıklı aile için en kıymetli noktadır. Ayrıyeten bu birlik ve tatmin noktası eşlerin bebeklerine gösterecekleri sevgi seviyesini de tesirler. İkinci çocuğun dünyaya gelmesiyle birlikte birinci çocuk tecrübesinden birden fazla hususta anne babalar deneyim sahibi olmuşlardır. Bu durum epeyce avantajlı bir durumdur. Fakat deneyime karşın her yeni bebek konutta maddi ve manevi manada misyon ve sorumluluklarda artışa sebep olacaktır. Bunlar beklenen, tecrübeyle de artık daha kolay ön görülen olağan durumlardır. Burada kıymetli olan doğumdan sonraki devirde beklenebilecek ve doğal olan kahırları yaşarken dahi evliliğe sahip çıkabilmek için uğraşmaya devam etmektir. Bu da lakin anne-babaların karı-koca rollerini doyumlu bir halde sürdürebildiği şartlarda sağlanacaktır.
Zamanı geldiğinde bebeğin doğumundan sonraki keyifli günlere mümkün olduğu kadar çabuk dönebilmek, çocuklara ve kendimize sağlıklı, keyifli yuvalar sunabilmek için;
1-Eşiniz istiyor, aile büyükleri talep ediyor diye, çocuğunuzun kesinlikle bir kardeşi olmalı diye çocuk sahibi olmayın.
2-Asla evliliğinizi kurtarmak için çocuk sahibi olmayın. Çocuk sahibi olmak bir yandan çok hoş lakin bir yandan da epeyce gerilimli bir durumdur. Sağlıklı, keyifli, doyumu tatminkar seviyede olan bir karı koca ilgisinde çocuk konusu gündeme gelmelidir. Evvel evliliğinizdeki problemleri düzeltmeye öncelik verip, sonra bu mevzuyu eşinizle birlikte ele alın.
3-Bebekler, çocuklar verdikçe almaya ve daha da fazlasını istemeye doğuştan hazırdı. Bebeğinizle çocuklarınızla ilgilenirken eşinizin hayatına eşlik etmeyi unutmayın.
4-Çocuklarınız ve sağlıklı aileler için en değerli koalisyon; eşinizle kurduğunuzdur. Eşler ortası ahenk, memnunluk ve doyum sağlıklı ailenin temel taşıdır.
5-Çocuklarınızla kuracağınız bağlantı eş ilginizin yerine geçmemelidir. Eş bağlantınızda tatmin edici olmayan durumlar varsa buradaki boşluğu çocuklarla değil eşinizle birlikte gerekirse dayanak olarak kapatmalısınız.
6-Bir çocuğa ruhsal olarak verilecek en hoş armağanın, anne babası ortasında tıpkı vakitte keyifli bir karı koca bağının olduğunu görebilmesi olduğunu unutmayın. Çocuğunuz için evliliğinizi, eşinizi ihmal etmenin kimseye yararı olmayacaktır.
7-Daha âlâ anne-baba olabilmek için, daha az kadın-erkek, daha az karı-koca olmak zorunda değilsiniz. “Kadın” ve “erkek“ olmak, “karı-koca” olmak ve “anne-baba” olmak ortasında bir istikrar kurmaya uğraş edin.
8-Bebeğinize karşın hobilerinize, ferdî zevklerinize sahip çıkmaya çaba edin. Keyifli çocuk memnun anne baba demektir.
