Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, İsrail’in Gazze’ye yönelik hücumlarına ait, “Bakın, 7 Ekim’den beri alandan tüm gerçekliğiyle yalın bir biçimde dünya kamuoyuna hizmet eden Türk haber ajanslarıdır, Türk muhabirleridir, Türk medyasıdır.” dedi.
Eski başbakanlardan Yıldırım, Anadolu Ajansının (AA) düzenlediği “Türk Haber Ajansları Medya Doruğu: Medyada Birlik ve Gelecek Vizyonu” programında yaptığı konuşmada, gerçekleştirilen imza merasimiyle Türk Haber Ajansları Birliğinin (ATNA) kurulduğunu söyledi.
İki yılı aşan çetin, zahmetli bir çalışma sonucunda bu birliğin teşkili noktasına gelindiğini lisana getiren Yıldırım, şunları tabir etti:
“Esasında haberler de sahiplerine nazaran şekillenir. Dünyada bölgesel, global haber ajanslarının oluşturduğu birliktelikler var. ‘Emperyal ülkeler’, öteki ismiyle ‘sömürgeci ülkeler’, evvelden sömürgeciliklerini direkt yapıyorlardı ve hiçbir dış tesire de ehemmiyet vermezlerdi lakin 21. yüzyılda dünyada büyük bir değişim oldu. O değişim nedir? Sanayi periyodundan bilgi-iletişim periyoduna geçiş oldu. Bilgi-iletişim devranı demek, her şeyden herkesin anında haberi olması demek. Evvelden bir haber lakin 24 saat sonra teyit edilirdi, doğrulanırdı. Gün geçmeden gerçek mudur, yanlış mıdır anlaşılmazdı. Artık toplumsal medya ve internet marifetiyle anlık, saniyeler içerisinde haber eskiyor, yenisi geliyor.”
Artık dünyanın global bir kıyıya dönüştüğünü belirten Yıldırım, burada yapılması gerekenin hakikat haberi en evvel muhataplarına iletmek olduğunu vurguladı.
Yıldırım, “Bugün emperyal ülkelerin haber ajansları, işte Associated Press, Reuters, Deutsche Presse-Agentur, Agence France-Presse ve buna emsal yani Batılı, emperyal ülkelerin haber ajansları, haberlerini verirken o ülkelerin çıkarlarının halel görmemesine azami dikkat ederler. Uzun yıllar bizim üzere gelişmekte olan ülkeler de ne yazık ki haberleri verirken bu kaynaklara müracaat ederek verme durumunda kaldık. Elimizdeki imkanlar kâfi değildi.” sözlerini kullandı.
Türkiye’nin de takviyesiyle Karabağ’ın işgalden kurtulduğuna dikkati çeken Yıldırım, bundan kimilerinin rahatsız olduğunu söyledi.
Bu rahatsızlığın İsrail’in Gazze’ye akınlarında değerlendirildiğine işaret eden Yıldırım, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bu rahatsızlığı olanlar, İsrail’in Gazze atağında fırsatı değerlendirmeye kalktılar. Ne dediler? ‘Azerbaycan, İsrail’in yanında.’ palavrasını ortaya attılar. Biz, bu telaffuzun ardındaki niyetin ne olduğunu çok âlâ biliyoruz. Karabağ’da karın ağrısı olanlar, bu olayı hazmedemeyenler, Can Azerbaycan’ı diğer bir yerde pozisyonlandırma çabası içinde olur. Biz çok yeterli biliyoruz ki bağımsız, başşehri Doğu Kudüs olan Filistin konusunda Türkiye ile Azerbaycan ortasında zerre kadar fark yoktur.”
“İsrail, vakit zaman bocalıyor, daha da bocalamaya devam edecek”
Yıldırım, İsrail’in Gazze’ye taarruzlarını ve yaşanan çatışmayı alanda takip eden basın mensuplarına değinerek, “Bakın, 7 Ekim’den beri alandan tüm gerçekliğiyle yalın bir biçimde dünya kamuoyuna hizmet eden Türk haber ajanslarıdır, Türk muhabirleridir, Türk medyasıdır. Hayatını riske atma değerine hem ülkemizi hem Türk dünyasını hem de dünyayı palavra habere karşı bilgilendirmek için ağır bir uğraş gösteriyorlar. Onun için İsrail, vakit zaman bocalıyor, daha da bocalamaya devam edecek.” değerlendirmesinde bulundu.
Savaşın da bir hukukunun olduğunu belirten Yıldırım, şunları söyledi:
“Siz savaşta bebekleri, savunmasız insanları, bayanları, çocukları öldüremezsiniz. Amaç ayrımı yapmaksızın bombaları yağdıramazsınız. Gün gelir bunun hesabı sorulur ve gerçekten bütün bu yayınlar, gelecek hukuksal davalar için birer kanıt niteliği teşkil etmektedir. Bunu da kim yapacak? Bunu da emperyal yahut sömürgeci ülkelerin denetiminde olmayan basın ve medya kuruluşları, Türk medyası, Türk devletleri medyası yapacak. Bu birlik onun için çok kıymetli.”
Yıldırım, birliğin kurulmasında emeği geçen başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Lideri Fahrettin Altun’a, AA Yönetim Kurulu Lideri ve Genel Müdürü Serdar Karagöz ile birliğe ortak olan Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan haber ajanslarının yetkililerine teşekkür etti.
“Türkiye olarak biz her vakit haktan, hukuktan, adaletten yana olduk”
Sovyetlerin dağılmasından sonra dünyanın tertibinin bozulduğunu belirten Yıldırım, böylelikle iki kutuplu dünyanın oluştuğunu lisana getirdi.
Yıldırım, tek kutuplu dünya hevesiyle okyanus ötesinin kendisini “emperyal ülke” ilan ettiğini anlatarak, şunları söyledi:
“Fakat görüldü ki onun da dünyanın değişen istikrarlarını yönetim etme kabiliyeti yok. Şayet olsaydı dünyanın üstün gücü, İsrail’in güdümüne kayıtsız kuralsız girmezdi. Bugün orada icraat yapan, savaş hatası işleyen temizleri gözünü kırpmadan yok eden İsrail değildir, onun gerisindeki üstün güçtür, kelamım ona gelişmiş Batı ülkeleridir. Münasebetiyle sorumluluğu yalnızca İsrail’in üzerine atmak kolaycılık olur. Elbette ki yıllar gelecek bunun hesabını özgür dünya bir gün soracaktır. Türkiye olarak biz her vakit haktan, hukuktan, adaletten yana olduk. Bundan bu türlü de birebir tavrımızı devam ettireceğiz.”
Türkiye’de toplumsal medya üzerinden işlenen cürümlere yönelik uğraşta ve farkındalık oluşturmada önemli bir çalışma olduğunun altını çizen Yıldırım, toplumsal medyanın “sorumsuz bir medya” olmadığını vurguladı.
Yıldırım, gerçek hayatta ne hataysa sanal alemde de birebir şeyin kabahat olduğuna işaret ederek, “Sanal dünya palavra dünyası değildir. Onun için bu çabayı daima bir arada yapacağız. Gayemiz doğruları en süratli formda insanlara ulaştırmak, sömürgeci ülkelerin olayları perdelemesinin önüne geçmek. Bu manada Anadolu Ajansımızın öncülük ettiği bu teşebbüs, bu teşebbüs elbette ki çok değerli.” formunda konuştu.
