Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TRT Haber’de gündeme dair soruları yanıtladı.
Bakan Kacır’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Türkiye’nin uydu geliştirme hayali 40 yıllık bir hayal. İMECE uydusuyla birlikte Türkiye bu düzeyde muvaffakiyet elde edebilen sayılı ülkeler ortasına girmiş oldu.
“TÜRKİYE’NİN SINIF ATLADIĞI BİR PROJE OLDU”
Haberleşme uyduları konusunda yerlileşme ve ulusallaşma çok süratli gerçekleşmedi. Türksat 6A, Türkiye’nin sınıf atladığı bir proje oldu. 8 Temmuz haftasında uzaya fırlatılmış olacak. Türkiye, Türksat 6A’yı üreterek ulusal haberleşme uydusu üretebilen 11 ülkeden biri haline geldi. Uydunun tüm işlevlerinin uzay ortamında çalışacağı belirlendi.
Türkiye yüksek teknolojide bu ana kadar ürettiği en yüksek değere sahip teknoloji platformunu çalışır hale getirmiş olacak. Türksat 6A projesi hem platform üzeyinden kilogram yük olarak en yüksek bedele sahip proje, hem de Türkiye’nin bugüne kadar geliştirdiği ulusal teknoloji platformları içinde bir platformun en yüksek değere sahip olduğu proje.
84 farklı yerli ekipmanı Türksat 6A’da pozisyonlandırmış olduk. Bu teknolojilerde yerlilik çok kritik. Türksat 6A’nın yüzde 81 seviyesinde yerlilikle üretilmiş olması Türkiye’nin iktisadi bağımsızlığı açısından çok kıymetli.
Türksat 6A’nın Türksat 5A ve 5B’den farkı, haberleşme uydusu teknolojisinde ulusallık kazanmak. Bu kabiliyetin kazanımı önümüzdeki periyotta Türkiye’ye yeni haberleşme uydu projelerini beraberinde getiriyor olacak.
“ÇOK GENİŞ COĞRAFYAYA ERİŞİM İMKANI SAĞLAYACAK”
Ekonomik paha açısından en büyük yararı 1,5 milyarlık Güneydoğu Asya coğrafyasına Türkiye’nin haberleşme uydularıyla erişim kazanması olacak evvelki Türksat uydularına ek olarak.
Türksat 6A, çok geniş bir coğrafyaya erişim imkanı sağlayacak. Türkiye 4,5 milyarlık nüfusa hizmet sunabilir hale gelmiş olacak.
“HEDEFİMİZ UZAY TEKNOLOJİLERİNDE TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE”
Türkiye artık yılda birkaç sefer uzay heyecanı yaşayan bir ülke. Bunları çoğaltacağız. Son amacımız uzay teknolojilerinde tam bağımsız Türkiye.
İki astronotumuzun her ikisi de birinci misyonu gerçekleştirmek üzere eğitimlerini muvaffakiyetle tamamladılar. İki astronot yetiştirmek kıymetliydi. Tuva Cihangir Atasever de Alper Gezeravcı üzere yetişmiş oldu. Yörünge altı araştırma uçuşu projenin başında planlanmış oldu. Tuva Cihangir Atasever de birinci günden planladığımız üzere ek bir maliyet getirmeyen yörünge altı araştırma uçuşu misyonunu haziran ayında gerçekleştirmiş olacak. Olağan bir yolcu uçağının kazanacağı irtifanın 10 kat üzerine çıkılacak.
Türkiye, uzay sonunu aşan mikro yer çekimini deneyim eden ve bu ortamda araştırmalar yapan bir değil iki astronota sahip olmuş olacak.
“KAAN’LA AMACA ADIM ADIM İLERLİYORUZ”
KAAN’da birinci maksat 2028 yılında 20 KAAN’ın TSK envanterine girebilecek noktaya gelmesi ve TSK’ya teslim edilmesi. TUSAŞ muazzam bir uğraşla bu projeyi sürdürüyor.
Türkiye’nin dünyada bir elin parmağını geçmeyen sayıda 5. jenerasyon savaş uçağı geliştirebilen ülkelerden biri olması gayesine adım adım ilerliyoruz. Türkiye artık her alanda savunma sanayiine benzeri atılımlar içerisinde. Savunma sanayii Türkiye’ye yüksek teknoloji geliştirme deneyimi kazandırmış oldu.
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekleştirdiğimiz iktisat programımızın da en kıymetli bileşenlerinden biri yeni jenerasyon sanayi siyasetidir. Türkiye misal muvaffakiyet öykülerini her alanda adım adım gerçekleştiriyor, gerçekleştirecek.
Güneş paneli üretiminde Türkiye Avrupa 1.’si, dünya 4.’sü. Hem yerli güneş gücü yatırımlarımızı hem Avrupa’nın talebini Türkiye’nin güneş panelleri ve güneş hücreleriyle karşılamayı hedefliyoruz.
Rüzgar türbinlerinde Türkiye, Avrupa’da birinci 5 üreticiden biri. Önümüzdeki 12 yıl içinde yaklaşık 15 gigavat daha kapasite ek edeceğiz. Türkiye 9 özel dal firmasıyla biyoteknolojik ilaç üretimi konusunda da kabiliyet sahibi.
“30 BİNE YAKIN TOGG, YOLLARDA”
Sadece yeni bir araba markasının değil, tüm kesimi dönüştürmeye öncülük eden bir markanın doğuşuna şahitlik ediyoruz. Bugün yollardaki Togg’lar 30 bine yaklaştı.
Togg hem elektrikli araç sınıfında önder hem de kendi modeli olan SUV araçlar ortasında pazar başkanı.
Türkiye önümüzdeki devirde dünyada değerli bir batarya üretim üslerinden biri haline gelecek. Otonom sürüş, yapay zeka konusunda Togg’un önümüzdeki devirde kabiliyetlerini geliştirmek çok kıymetli olacak.
“2025 BAŞINDA ALMANYA’DA SATIŞA ÇIKACAK”
Tüm dalı dönüştürmeye öncülük eden bir markanın doğuşuna şahitlik ediyoruz. Togg, 2025 yılının başında Almanya’ya adım atacak, Avrupa pazarına girmiş olacak.
Yine tıpkı tarihlerde, geçtiğimiz aylarda Las Vegas’ta tanıtılan ‘fastback’ modelinin de pazara çıkması hedefleniyor. Önümüzdeki devirde Togg’un yeni atılımları da olacak.
Bir yandan da yazılım geliştirmeleri devam ediyor. Son yeniliklerden biri de yüz tanıma oldu.
“TEKNOFEST’E MÜRACAAT SAYISI 1 MİLYON 600 BİNİ AŞTI”
Çukurova bölgesi, bugüne kadar Teknofest müsabakalarına en fazla iştirakin olduğu bölge. Hasebiyle bu açıdan orada Teknofest’in çok farklı bir heyecan ortaya çıkaracağına inanıyoruz.
Yarışma başvurusu açısından yeni rekorlar kırdık. Müracaat sayısı şimdiden 1 milyon 600 bini aştı. Müracaat rekoru ulusal teknoloji atağının sahiplendiğinin delili.
“KAMUDA TOGG KULLANIMI GİDEREK DAHA DA YAYGINLAŞACAK”
Bugün paylaşılan “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” çok taraflı bir çalışma. Bakanlık ve tüm bağlı kurumlarla bu gösterilen maksatların en faal halde gerçekleşmesi için gerekli adımları atacağız.
Özellikle pakette yer alan taşıt konusunda katkılarımız olacak. Kamuda Togg kullanımı giderek daha da yaygınlaşacak. Biz de şimdiye kadar olduğu üzere bundan sonra da Bakanlık olarak bu sürece öncülük etmeye devam edeceğiz. İleriki devirde yöneticilerimize ve kamudaki tüm mecralarda Togg tercihinin daha da yaygınlaşmasını sağlayacağız.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e araç tasarrufuna ait bir teklifimiz var. Biz bir kamu araç havuzu programı geliştireceğiz. Tekil araç kullanımından fazla ortak havuzlardan çok kullanışlı dijital uygulamalar vasıtasıyla kamunun kendi içindeki araçlardan yararlanmasını temin edeceğiz. Böylece tasarrufun yanında verimlilik ögesi da öne çıkmış olacak. Öncelikli olmayan harcama ve sarfiyatları azaltarak elde edeceğimiz kaynağı verimli, katma kıymetli alanlara, yüksek teknolojiye, üretime ve ihracata ayıracağız.
“CUMHURBAŞKANI’MIZ DÜNYAYA YENİ BİR TEKNOLOJİ TEŞVİK PROGRAMI İLAN EDECEK”
Bu stratejiyle Türkiye’nin istihdamına, üretimine, ihracatına nihayetinde büyüme kıssasına katkı vereceğiz.
Organize sanayi bölgelerinin limanlara bağlanmasına ait altyapı çalışmalarını, buradan tasarruf ettiğimiz kaynaklarla çok daha süratli bir biçimde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki devir Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan dünyaya yeni bir teknoloji teşvik programı ilan edecek. Türkiye’nin çip teknolojilerinden batarya teknolojilerine tüm yeni kuşak teknoloji alanlarında hem ulusal projelerini hızlandırmaya hem de global yatırımları çekmeye yönelik yeni bir yüksek teknoloji yatırım programını Cumhurbaşkanı’mız dünyaya duyurmuş olacak. Böylece aslında iktisat programımızın ana dinamiği çalışıyor olacak.
52 BİN 290 KOBİ’YE 16,8 MİLYAR LİRA DAYANAK
Deprem bölgesindeki çalışmalarda konut üretimlerinin yanında ekonomik faaliyetlerin de hızlanması kıymetli. Bu kapsamda bilhassa ‘lere takviye oluyoruz.
Dünya Bankasından ve Japon Kalkınma Ajansından temin edilen memleketler arası kaynaklarla sarsıntı bölgesindeki 52 bin 290 işletmemize aralık ve ocak aylarında yaklaşık 16 milyar 800 milyon lira KOSGEB kaynağı aktardık. 2 yıl geri ödemesiz, faizsiz, 3’üncü yıl geri ödenecek biçimde KOBİ’lerimize 750 bin liraya kadar takviye olmuş olduk.
