Nar, termofilik bir meyvedir yani yüksek sıcaklıkları sever. Bu nedenle en güzel Orta Doğu, Kafkaslar, Afrika ve Asya’da yetişir. Ana olgunlaşma mevsimi eylülden kasıma kadardır, fakat piyasada uzun raf ömrü sayesinde tüm yıl boyunca satın alınabilir.
Narın vitamin ve mineral ölçüsü açısından eş kıymetini bulmak zordur: Araştırmacılar, bir dizi çalışma sayesinde narın çeşitli hastalıklara yakalanma riskini azalttığını bulmuştur.
NARIN FAYDALARI
Bu meyvenin içerdiği çok sayıda vitamin ve mineral bedene birçok yarar sağlar.
Bir porsiyon (yaklaşık 174 gr) nar 7 gr diyet lifi, 3 gr protein, 10.2 miligram C vitamini, 1.4 mg K vitamini, 18 mcg folik asit ve 236 miligram potasyum içerir.
Ayrıca nar, tatlılığına karşın düşük kalorili bir eser olarak kabul edilir (100 gr başına 83 kalori), bu nedenle diyetlere inançla dahil edilebilir.
Nar tanelerinin ana kısmı omega 3 (linolenik asit) olan, bilhassa doymamış yağ asitleri (yüzde 67’ye kadar) olmak üzere çok ölçüde yağ içerir. Ayrıyeten narda eşsiz bir punisik asit vardır ve birtakım tokoferoller, steroller, steroidler ve serebrositler içerir. Narın antioksidan ve antienflamatuar aktivitesi ile bağlantılıdırlar.
Nar tohumlarının yüzey kabuğu ligninden oluşur, bu bağırsak florasını geliştirir ve diyetteki lif eksikliğini telafi edebilir. Yani nar, bağırsak florasını takviyeler ve olağan bağırsak hareketlerini sağlar.
İşte narın tüm yararları:
Güçlü Bir Antioksidandır
Nar, ziyanlı tesirlere ve toksinlere karşı tesirli bir halde müdafaa sağlamanın yanı sıra erken yaşlanmayı önleyen iki husus içerir. Nar suyu ve kabuğunda bulunan punicalagin’in yeşil çaydan daha fazla antioksidan aktiviteye sahip olduğu gösterilmiştir. Çoklukla kozmetik gayeli kullanılan nar yağında punik asit kullanılmaktadır.
Bu bileşenlerin her ikisi de beden üzerinde yararlı bir tesire sahiptir, çeşitli hastalıkların riskini azaltır ve hücre yenilenmesini dayanaklar.
İltihabı Azaltır
Kronik iltihaplanma birçok önemli hastalığa neden olabilir. Nar, punicalaginin yüksek içeriği sayesinde güçlü iltihap önleyici özelliklere sahiptir. Araştırmalar, bu bileşenin iltihabı durdurduğunu ve bağışıklık sistemini güçlendirdiğini göstermiştir.
Tansiyonu Düşürür
Hipertansiyon kalp krizlerine ve felçlere yol açar. Araştırmalar, bu hastalığa yakalanan bireylerin, iki hafta boyunca günde 150 ml nar suyu içtikten sonra kendilerini daha düzgün hissetmeye başladığını ve kan basınçlarının olağan kıymetlere düştüğünü göstermiştir.
Artritle Çabaya Yardımcı Olur
Artrit, eklemlerdeki iltihaplanmadır. Nardaki bitki bileşikleri, bu sürecin yoğunluğunu azaltmaya yardımcı olabilecek iltihap önleyici tesirlere sahiptir. Araştırmalar, nar özünün hastalığı hafifletebileceğini ve ayrıyeten osteoartritli bireylerde eklem hasarını engelleyebileceğini göstermiştir.
Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltır
Kardiyovasküler hastalıklar, dünyadaki en yaygın mevt nedenlerinden biridir. Genetik faktörlerden kronik gerilime kadar birçok faktör kalp ve damar hastalıkları gelişimine yol açar. Narda bulunan punik asit, bedenin bu hastalıklardan korunmasına yardımcı olur. Testler, yüksek trigliserit seviyesine (aşırı kan yağı) sahip 51 kişinin günlük 800 mg nar çekirdeği yağı alımıyla bu sayıda bir düşüş olduğunu göstermiştir.
Başka bir çalışmada, tip 2 diyabetli bireylerin nar suyu içtikten sonra kandaki makus kolesterol düzeylerinin düştüğü bulunmuştur.
Bakteriyel ve Mantar Enfeksiyonlarıyla Savaşmaya Yardımcı Olur
Narın içindeki hususlar bakteri ve mantar enfeksiyonlarına neden olan mikroorganizmaların sayısını azaltmaya yardımcı olur. Nar yemek ağız mukozası üzerinde olumlu bir tesire sahiptir ve diş eti iltihabı, periodontitis ve stomatit gelişimini pürüzler.
Hafızayı Geliştirir
Araştırmalar, narın güzelleştirici özelliklerinin hafızayı güzelleştirebileceğini göstermiştir. 2 gram nar özü, anesteziden sonra bedeni eski haline getirmeye yardımcı olur. 28 ileri yaştaki beşerle yapılan bir deney, günde bir bardak nar suyunun sözel ve görsel hafızayı geliştirdiğini göstermiştir. Fareler üzerinde yapılan deneylerin de yardımıyla narın Alzheimer hastalığına karşı gayrette yardımcı olabileceği kestirim edilmektedir.
Dayanıklılığı Artırır
YAN TESİRLERE DİKKAT EDİN
Narın bedene sağladığı şahane yararlara karşın, kimi hastalıklarda dikkatli kullanılması gerekir. Nar suyu tansiyonu düşürür, bu nedenle hipotansif hastalar içmekten kaçınmalıdır.
Yüksek asit düzeyi nedeniyle nar suyu, gastrit ve peptik ülser hastalığında da ziyanlıdır.
Kabızlığa meyilli beşerler için de nar kullanımı sorun oluşturabilir. Genel olarak, nar suyu her vakit seyreltilmiş olarak içilmelidir, aksi takdirde mide mukoza zarını tahriş edebilir ve ayrıyeten nar suyu tüketiminden sonra diş minesini korumak için ağzınızı çalkalamak en uygunudur.
NAR NASIL SEÇİLİR VE SAKLANIR?
Nar alırken öncelikle kabuğunun rengine dikkat etmelisiniz. Parlak ve derin olmalıdır. Meyvenin olgunluğunu, ince bir kabuk ve taneler içeriden dışarı çıkıyormuş üzere boğumlu bir görünüm verir. Meyve epeyce ağır olmalıdır. Ne kadar ağır olursa, olgun ve sulu olma mümkünlüğü o kadar yüksek olur. Nara da karpuzla birebir halde vurulabilir. Olgun meyveler yüksek ve gür ses çıkarırken, olgunlaşmamış meyveler tam bilakis donuk bir ses çıkarır.
Doğru şartlar altında, bu meyve uzun müddet saklanabilir, fakat birden fazla sıcaklığa ve çeşide bağlıdır. Uzun periyodik depolama için oda sıcaklığı (18-24 °C) uygun değildir, nar kuruyabilir, bu nedenle bu üzere durumlarda bir hafta içinde yenilmelidir. Meyveyi, yüksek nem olmadığında iki aya kadar saklanabileceği buzdolabında bekletmek en uygunudur. Nar kesilmiş ve soyulmuşsa, iki ila üç gün içinde tüketilmelidir.
