Aşırı gerilim altındaki bireylerde görülme mümkünlüğü daha yüksek olan kırık kalp sendromunun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Adrenalin üzere gerilim hormonlarının artmasının bu duruma neden olabileceği ve kalbin büyük yahut küçük arterlerinin süreksiz bir daralmasının rol oynadığından şüphelenilmektedir. Pekala, kırık kalp sendromu nedir? Belirtileri ve tedavisi ile ilgili bilinmesi gerekenleri haberimizde sizler için derledik.
KIRIK KALP SENDROMU NEDİR?
Kırık kalp sendromu, ekseriyetle gerilimli durumlar ve çok ağır hisler tarafından tetiklenen kalbin sol bölgesindeki pompalama fonksiyonunda süreksiz bir bozukluktur. Durum ayrıyeten önemli bir fizikî hastalık yahut ameliyatla tetiklenebilir. Gerilim kardiyomiyopati, takotsubo kardiyomiyopati yahut apikal balon sendromu olarak da isimlendirilir.
Kırık kalp sendromu olan şahıslarda ani göğüs ağrısı gelişebilir yahut kalp krizi geçirdiğini düşünebilir. Kırık kalp sendromu kalbin yalnızca bir kısmını tesirler ve kalbinizin olağan pompalama fonksiyonunu süreksiz olarak bozar. Kalbin geri kalanı olağan halde çalışmaya devam eder yahut daha güçlü kasılmalar olabilir.
Kırık kalp sendromu çoklukla tedavi edilebilir. Bunu yaşayan birden fazla beşerde haftalar içinde tam bir güzelleşme sağlanır ve bunun tekrarlanma riski düşüktür (nadir durumlarda ölümcül olabilir).
KIRIK KALP SENDROMU BELİRTİLERİ
Kırık kalp sendromu belirtileri kalp krizini taklit edebilir.
Yaygın semptomlar şunlardır:
– Göğüs ağrısı
– Nefes darlığı
Kırık kalp sendromunda da aritmiler (düzensiz kalp atışı) yahut kardiyojenik şok görülebilir. Kardiyojenik şok, kalbin bedenin gereksinimlerini karşılayacak kadar kan pompalayamadığı ve çabucak tedavi edilmezse ölümcül olabileceği bir durumdur. (kardiyojenik şok kalp krizinde en yaygın mevt nedenidir.)
Herhangi bir uzun periyodik yahut kalıcı göğüs ağrısı kalp krizinin de işareti olabilir, bu yüzden ciddiye almak ve göğüs ağrısı yaşıyorsanız acil yardım istemelisiniz.
Foto: shutterstock
KIRIK KALP SENDROMU NEDENLERİ
Kırık kalp sendromunun kesin nedeni meçhuldür. Adrenalin üzere gerilim hormonlarının artmasının kalbe süreksiz olarak ziyan verebileceği düşünülmektedir. Bu hormonların kalbe nasıl ziyan verebileceği yahut öteki bir şeyin sorumlu olup olmadığı büsbütün net değildir.
Kalbin büyük yahut küçük arterlerinin süreksiz bir daralmasının rol oynadığından şüphelenilmektedir. Kırık kalp sendromu olan bireylerde kalp kasının yapısında da farklılık olduğu da düşünülebilir. Kırık kalp sendromu çoklukla ağır fizikî yahut duygusal bir olaydan evvel gelir.
Kırık kalp sendromunun birtakım potansiyel tetikleyicileri şunlardır:
– Sevilen birinin ölümü
– Korkutucu bir tıbbi tanı
– Aile içi şiddet
– Çok para kaybetmek yahut kazanmak
– Şiddetli bir tartışma
– Sürpriz bir parti yahut hediye
– Topluluk önünde konuşma
– İş kaybı yahut finansal zorluk
– Boşanma
– Astım krizi, kemik kırığı yahut büyük cerrahi operasyon üzere fizikî gerilim faktörleri
– Hırsızlık olayları
– Kaza ve travma
– Epilepsi
– Depresyon yahut ruhsal rahatsızlıklar
KIRIK KALP SENDROMUNUN KALP KRİZİNDEN FARKI NEDİR?
Kalp krizlerine çoklukla bir kalp arterinin büsbütün yahut neredeyse büsbütün tıkanması neden olur. Bu tıkanıklık, arterin duvarındaki yağ birikmesinden (ateroskleroz) ötürü daralan bölgede oluşan bir kan pıhtısından kaynaklanır. Kırık kalp sendromunda, kalp arterleri tıkanmaz, lakin arterlerdeki kan akışı azalabilir.
KIRIK KALP SENDROMU TEDAVİSİ
Kırık kalp sendromu için standart bir tedavi yoktur. Tedavi, teşhis netleşene kadar kalp krizi tedavisine emsal. Birden fazla insan iyileşene kadar hastanede kalır. Hastanın durumuna nazaran değişebilmekle birlikte doktorlar tarafından çoklukla beta blokörler, ACE inhibitörleri ve diüretikler ile ilaç tedavisi uygulanalarak akut semptomlar giderilir ve sendromun tekrarlama ihtimaline karşı muhafaza sağlanır.
Tedavi sürecinde kalbin sistolik işlevi ve ventrikül duvarı hareketine ait bozukluklar, bir ile dört hafta aralığında büsbütün düzelir. Kırık kalp sendromu hastalarında kalp yetmezliğinin görülme riski de daha yüksek olduğundan hastalar bu açıdan da değerlendirilmeli ve gerekli görüldüğünde kalp kasılmasını uygunlaştıran casuslar kullanılmalıdır. Belirtiler büsbütün ortadan kalktıktan sonra ise hastalar doktor tarafından önerilecek aralıklarla nizamlı olarak sıhhat denetiminden geçirilmelidir.
