Editör: Ali Öncü
KİŞİ KANSERE YAKALANDIĞI İÇİN KENDİSİNİ SUÇLAMAMALI
Kanser tanısı konulan hasta; endişe, ümitsizlik, suçluluk, çaresizlik, mevt korkusu üzere duygusal, davranışsal ve toplumsal ahenk zahmetleri yaşamakta, hastalığa yakalanmasında bazen de kendisini hatalı hissetmektedir. Tıpkı his ve kanıları hasta yakınları da yaşamaktadır. Bu davranışlar tedavi sürecini olumsuz etkilemektedir.
Sigara, hareketsiz hayat, sıhhatsiz beslenme, obezite ve genetik faktörler üzere birçok neden kanser başta olmak üzere hayati risk oluşturan pek çok hastalığa sebep olmaktadır. Toplumda en çok korkulan hastalık olarak bilinen kanser, şahısların hayat müddeti ve kalitesini olumsuz istikamette etkilemektedir.
YAŞAM KALİTENİZİ MUHAFAZAYA İTİNA GÖSTERİN
Hastanın vücut algısında, benlik kıymet algısında, hayat kalitesinde, ferdî ve toplumsal rollerinde çeşitli değişiklerin ortaya çıkmasına neden olan kanser, adaptasyon bozukluklarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Tasa, dert, ıstırap, hastalığı değersizleştirme, süreci savaş üzere algılama, mukadderatçı bakış açısı üzere değişik his ve kanılara de tedavi sürecini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle hastanın hayat kalitesi ve tertibini değiştirmemesi müspet kanılarından asla vazgeçmemesi gerekir. Teşhis ve tedavi sürecinde hastaya verilen toplumsal etraf desteyi de kıymetlidir.
PSİKOLOJİK DAYANAK ÖFKE NÖBETLERİ VE DEPRESYONU ENGELLİYOR
Hayatı tehdit eden en değerli hastalıklardan birisi olan kanser, hasta kadar hasta yakınını da ruhsal açıdan etkilemektedir. Gelecek derdi, hayallerinin tehdit altında olması, güç ve denetiminin birden fazla şeye yetemeyeceği gerçeği, toplumsal rollerin değişimi, organ kaybı ya da saç kaybı hastada bağımlı ve muhtaç olma hissi yaratmaktadır. Hastalığın biyolojik tesirleri, hastalık algısı ve tetkik süreçlerinin ruhsal tesirleri, tedavilerin yan tesirleri ile birleşince hastada ruhsal meşakkatler yaşanmasına neden olmaktadır. Mutsuzluk, isteksizlik, hayattan tat almama, uykusuzluk, yorgunluk, iştahsızlığın yanı sıra kaygı atakları, öfke nöbetleri ve vefat korkusu sıklıkla bu sürece eşlik etmektedir. Hastalığın vücut üzerinde yarattığı bu olumsuz tesirler, hastaya gerekli ruhsal takviye sağlanarak ortadan kaldırılabilir.
KANSERLE ÇABA EDERKEN BUNLARA DİKKAT EDİN
Çağımızın hastalığı olarak isimlendirilen kanser, erken teşhis edildiği vakit çağdaş metotlarla başarılı bir halde tedavi edilebilmektedir. Hastaya uygulanan tıbbi ve ruhsal dayanak kadar, hastanın şuurlu ve müspet davranması da kanser tedavisinde kıymetli rol oynamaktadır. Kanser hastalarının psikolojilerine düzgün gelecek teklifler;
Çaresiz olduğunuzu düşünmeyin. Olumsuz niyetlerin tedavi sürecinde sizi gerilime sokacağını düşünerek olumlu kanılara yönelin.
Keyif aldığınız aktiflik ve bireylere vakit ayırın, hislerinizi paylaşın, keyif almadığınız aktiflik ve şahıslarla vaktinizi boşa geçirmeyin.
Gerginlik ve öfke hissettiğinizde diğerlerini suçlamak yerine, bu hislerin sebebini bulmaya çalışın.
Olaylara daima olumsuz tarafından yaklaşmayın.
İsteklerinizi belirtmekten çekinmeyin.
Hastalığa yakalandıktan sonra günlük hayatınızdaki rollerinizden asla uzaklaşmayın.
Kendi sorumluluklarınızdan vazgeçmeyin, yapabildiğiniz kadar yapın.
Bedeninizi sevin, güçlü yanlarınıza odaklanın.
Umudunuzu hiç yitirmeyin.
Küçük maksatlar belirleyip, optimist bakış açısını sürdürün.
Kanser olduğunuzu birinci öğrendikten sonra hissettiğiniz korku ve tasalarınızı güvendiğiniz, sevdiğiniz bireylerle kesinlikle paylaşın.
Psikolojik takviye kümelerine katılın ya da kişisel olarak dayanak alın.
3. Her gün kesinlikle nefes ve rahatlama antrenmanları yapın.
4. Hayatınızdaki öncelikleri belirleyin.
5. Hastalığa yakalandığınız için kendinizi hatalı hissetmeyin. Bu durum, tedavi sürecini olumsuz etkileyebilir.
