Türk halk inancında ve mitolojisinde Bulunç epey yaygın kullanılan bir sözcüktür.
Bulunç, halk kültüründe yaklaşık olarak vicdan manasına gelir.
Bulunç, mitolojik bir kavram olarak tıpkı vakitte ruhlarla bağlantıya geçmeyi de içerdiği için vicdandan daha farklı bir içeriği tabir eder.
Tanım olarak Bulunç, kişiyi davranışlarını incelemeye zorlayan, kendi ahlak anlayışını sorgulamasını ve kendini yargılamasını sağlayan içsel güçtür.
Kişide doğuştan var olan, daha sonra da eğitim toplumsal ömür ile biçimlendirilen içsel algı süreçleriyle doğruyu ve yanlışı bulabileceği manasına gelir.
Doğru olanı bulmak için aslında öbür bir şeye gereksinim yoktur. İnsan tek başınayken bile vicdan sayesinde berbatlıktan kaçınabilir. Kâfi ki onun sesini dinlesin.
Türk mitolojik anlayışında Bulunç bir ses üzere beşere “eyitir/ayıtır” (konuşur).
Etimolojik olarak Bulunç, Bul kökünden, Bulmak fiilinden türemiştir.
Eski Altayca ve Moğolcada “kazmak” manası kökün içinde mevcuttur.
Duyunç ise Duy kökünden türemiştir. Duymak (işitmek, hissetmek) manalarını taşır.