Hayatımızın en değerli besinlerinden biri olmuş, ağzımızın tadını güzelleştiren, soframıza hoşluk katan, lakin sanılanın tersine hem yararı olmayan, üstelik pek çok ziyanı bulunan; şeker.
Şeker bize güç veren bir karbonhidrattır. İçeriğinde karbon, hidrojen, oksijen bulunduran hususlara karbonhidrat denir. Şeker yahut sakkaroz şeker kamışı ve şeker pancarı bitkilerinden elde edilen bir moleküldür.
Kuru halde %99 olarak saflaştırılmış halde bulunan kristalize sakkaroz, beyaz şeker olarak bilinmektedir.
Beyaz şekerin, ön süreçten geçirilmiş ve bir ölçü melas ile karıştırılması ile elde edilen, nemli, esmer renkte olan şekere esmer şeker denilir.
Mısır şurubu, mısır nişastasının asit yahut enzimatik tepkilerle fermente edildiği sıvı tatlandırıcıdır.
Son yıllarda yapılan araştırmalara nazaran, kişi başı, günde ortalama 10-30 çay kaşığı şeker tüketilmektedir. Dünya Sıhhat Örgütü, bu oranı günlük tüketimin çok üzerinde bularak, şekerin beden için ziyanlarının meydana gelmesini önlemek üzere pek çok araştırma yönetmektedir.
Şekerin bilinen birkaç ziyanı:
Kan şekerini düşürür.
Sanılanın bilakis, şekerli unsurlar tükettiğimizde süratli kan şekeri yükselmesini, süratli düşme takip eder ve birkaç saat içinde tekrar açlık hissederiz.
Diyabet, obezite, kalp damar hastalıkları riski artar.
Fazla alınan şeker, kan damarlarının yapısını bozmaktadır.
Cilt problemlerini ve yaşlanmasını artırır.
Süratli kan şekeri yükselmesi ve düşmesi akne oluşumunu artırır.
Kanser oluşumunu hızlandırır, kanser hücrelerini besler.
Depresyon riskini artırır.
Güç üzerinde olumsuz tesirlidir.
Kısa periyotta güç veren bir unsur olmasına karşın, süreksiz güç dalgalanmaları nedeni ile beden kendini müdafaaya almak için gereksiz unsurları depolamaya başlar.
Karaciğer yağlanmasına neden olur.
Böbrek hastalıklarını artırır.
Diş sıhhatini olumsuz tesirler.
Bilişsel işlevlerde azalmaya neden olur.
Çocuklarımızı şekerden nasıl koruyabiliriz?
Aslında çok kolay, şeker ile tanıştırmayarak.
Sağlıklı günler dilerim.
