İshal, en yaygın ve birebir vakitte en rahatsız edici sindirim bozukluklarından biri olarak biliniyor. Karın ağrısı ve daima tuvalete çıkma isteği üzere belirtilerle kendini gösteren, insanların hayat kalitesini düşüren bir rahatsızlık olan ishal, hakikat beslenme ve birtakım püf noktaları ile denetim altına alınabiliyor. Beslenme teklifleri ile ishalin süratle uygunlaştırılması ve ishalin ortadan kaldırılması mümkün.
İşte ishale âlâ gelen formüllerden bazıları…
MUZ, PİRİNÇ LAPASI, PATATES HAŞLAMA…
İshal olan bireylerin kullanması gereken hakikat besinlerin ortasında bilhassa kabuksuz elma, havuç suyu yahut taze havuç, muz, pirinç lapası, pirinç çorbası yahut pirinç suyu, patates haşlama yahut püresi, yoğurt ve ayran geliyor.
İshale âlâ gelen bir başka metot ise limonlu kahve prosedürü olarak biliniyor. Bir tatlı kaşığı Türk kahvesinin içerisine birkaç damla limon damlatarak uygulanan bu usulün ishali kesmede tesirli olduğunu biliniyor.
İSHALKEN ÇOK YAĞ KULLANMAYIN
Öte yandan ishal mühletince düzgünce haşlanmış olan yağsız dana, tavuk, sığır ve kuzu etleri tavsiye edilebilir. Ayrıyeten ishal olan bireyler için yemek hazırlanırken, çok az yağ kullanılmalı ve mümkünse ızgara, haşlama ve fırınlama prosedürü ile pişirilen yemekler tercih edilmelidir.
Özellikle haşlanmış patates tüketmek ishal olan şahıslara önerilir. İshal olduğunuzda patatesi haşlayıp ve tuzlayarak tüketmek ishale yeterli gelebilir.
İSHAL MÜDDETİNDE BUNLARI TÜKETMEKTEN KAÇININ
Enginar, lahana, bürüksel lahanası, yeşil fasulye, kuru bezelye ve yeşilbiber üzere besinler, ishal müddetince mümkünse tüketilmemelidir. Kepekli eserler, diyet bisküviler, çiğ sebzeler, yer fıstığı, ayva, çikolata, yağlı yemekler, kızartmalar, marul ve beyaz lahana da ishal bitene kadar uzak durulması gereken besinler ortasında.
Ayrıca bu müddette asitli içeceklerden uzak durulması da kıymet taşıyor. İshal olduğunuzda asitli içecekler tüketmek yerine daha sağlıklı olan içecekleri tüketmek uzmanlar tarafından tavsiye ediliyor.
Editör notu: Bu içerik sadece bilgilendirme emelli olup, kesin teşhis ve tedavi için kesinlikle bir uzmana başvurulması gerekmektedir.
