Ferdi terapi danışanın psikoterapistiyle birebir olarak çalışmasıdır. Maksat kişinin, kendisini somatik yansılar, davranışlar, inanışlar, ilgi sorunları yahut hisler olarak gösteren iç sancılarını hafifletmeye yöneliktir.
Ferdî terapinin amaçları
Kişisel terapide gayesi danışan ve psikoterapist birlikte belirler. Terapi hizmetlerini alan danışanın maksadı psikoterapi süreci içerisinde değişebilir. Terapinin maksatları şunlar olabilir;
• Duygusal zorlukların üstesinden gelmek
• Davranış ve tavır değişikliği sağlamak
• Eş, aile ve öteki bireylerle olan bağları düzenlenmek
• Hayata istikamet veren kıymetli kararlar almak
• Danışanın kendine olan inancını artırmak
• Problemlerle başa çıkma kapasitesini artırabilmek
• Ruhsal hastalıkları ortadan kaldırmak
• Öz farkındalığı artırabilmek
Ferdî terapinin faydaları
Ferdî terapi kimlere yardımcı olabilir?
Kimi danışanlar terapi çeşitleri arasında en fazla ferdi olarak çalışmaya uygundurlar. Bunlar;
• Sorunlarını diğerlerinin yanında konuşmaktan çekinen danışanlar grup terapisinden fazla kişisel terapi uygulamalarını tercih ederler.
• Psikodinamik psikoterapi yöntemi uygulayacıları bireyin kendi sistemleri içindeki alakalarından çok, iç dünyalarında bastırılmış olan çatışmalarıyla ilgilenir. Bu nedenle ferdi terapiyi daha sıklıkla uygularlar.
• Ferdî psikoterapi, özel ilgi ve ağır çalışma isteyen danışanlar için daha uygun olabilir.
• Aile terapisi arzu edilse de her vakit mümkün olmayabilir. Terapiye katılması dilek edilen bireyler uzakta yaşıyor olabilir. Birey yakınlarını terapiye gelmeye ikna edemeyebilir.
• Kendilerine uygun grup terapisi imkanı bulamayan danışanlar.
• Danışanlar bazen kişisel psikoterapi ile sınırlanmak istemezler. Birlikte bir yerlere gitme alışkanlığı olan aileler çoğu zaman onlarla terapi seanslarına katılmak isterler. Bu üzere talepler dikkatli değerlendirilmeli, danışanın muhtaçlıkları kadar başka bireylerin faydası da gözetilmelidir.
• Kişisel olarak başlayan terapi danışanın gereksinimlerine bağlı olarak aile terapisi veya evlilik terapisi olarak devam edebilir .
Ferdi terapi nasıl yapılır?
İnsanları psikoterapiye çektikleri ızdıraplar götürür.
Birçok insan için kişisel terapi almaya karar vermek epey güçtür. Birinci kişisel psikoterapi seansına gelirken danışanda umut, heyecan ve kaygı olur. Çünkü ferdî sorunlarını yabancılarla konuşmaya çok alışkın değillerdir. İlk psikoterapi seansında onu nelerin beklediğini bilmek tasalarını giderebilir.
Ferdî terapide neler konuşulur?
Ferdi terapi sizi huzursuz eden her mevzu hakkında konuşabilmeniz için size vakit ve yer sağlar. Bu bahisler kendiniz, aileniz, mesleğiniz, bağlarınız, iç huzursuzluklarınız yahut varoluşsal krizleriniz olabilir.
Ferdî terapi sürecinde hususları danışanın gereksinimleri belirler.
Psikoterapistler sordukları sorularla görüşmeye istikamet verirler. Danışanlarını daha yakından tanımaya yönelik sorular yönlendirirler. Bu sorular esnasında danışanın psikoterapiyle ilgili merak ettiği soruları cevaplandırırlar. Psikoterapist danışanının terapiden beklentilerini öğrenir.
Birçok insan birinci ferdi psikoterapi seansından rahatlamış, korkmuş, huzurlu, telaşlı, umutlu vb. birçok karmaşık hisle ayrılır. Bu hislere vakitle alışılır. Psikoterapi epeyce güçlüdür ve sizi harekete geçirmesi beklenir.
Ferdî terapi ne kadar zaman alır?
Terapi seansları ekseriyetle 50 dakika sürer.
“Terapiye gitmek bir maceradır, pürüzleri gidermek değil. “– Jeff Bridges
• Birçok danışan kendini yalnızken daha rahat tabir edebilme şansına kavuşur. Utanma, çekinme üzere hisler en aza indirgenmiş olur.
• Ferdî sırlar diğer küme çeşitlerinde olduğu üzere diğerleriyle paylaşılmamış olur.
• Danışan tek başına yaşıyor olabilir. Örneğin; birçok öğrenci ailesinden uzak olduğu için psikoterapiye tek başına katılır.
• Psikoterapist bir şahısla daha fazla ilgilenebilecek imkan bulur.
• Daha baskın olan partnerlerinin ya da küme üyelerinin karşısında sessiz kalmayı tercih eden bireyler, şahsî terapide daha rahat edebilirler.
• Küme ve aile terapisine kıyasla organize etmek çok daha kolay olur.
• Meskenine kapanan, psikolojik rahatsızlıkları yüzünden toplumsal bağları minimuma inmiş hastalara haftada bir kez toplumsallaşma fırsatı doğar.
“Terapiyi seviyorum. Hayatınıza duygusal bir bağı olmayan biri ile konuşmak gibisi yok… “– Eva Mendes
