Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili ve TBMM Ulusal Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Kurulu Üyesi Okan Konuralp, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi.
TBMM Ulusal Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda Cumartesi Anneleri ismine kelam alan Maside Ocak Kışlakçı, İkbal Eren Yarıcı ve Besna Tosun’un kıymetlendirme ve talepleri çerçevesinde, Yerlikaya tarafından yanıtlanması istemiyle hazırladığı soru önergesinde şu tabirlere yer verdi:
“TBMM Ulusal Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Kurulu tutanaklarında da yer alan beyanlar doğrultusunda, Hasan Ocak’ın zorla kaybedilmesine ait faillerin belirlenmesi, soruşturma süreçlerinde ihmali bulunanların tespiti, cezasızlık kültürünün ortadan kaldırılması, adalete erişimin sağlanması ve faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için yeni bir soruşturma başlatmayı düşünüyor musunuz?
Komisyonda yapılan görüşmeler ışığında, Hayrettin Eren’in zorla kaybedilmesine ait faillerin belirlenmesi, soruşturma süreçlerinde ihmali bulunanların tespiti, cezasızlık kültürünün ortadan kaldırılması, adalete erişimin sağlanması ve faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için yeni bir soruşturma başlatmayı düşünüyor musunuz?”
“GALATASARAY MEYDANI KISITLAMASI KALKACAK MI?”
“Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın zorla kaybedilen yakınları için adalet ve hakikat talebiyle 1995 yılından bu yana her hafta bir ortaya geldikleri Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirilen hareketlere yönelik iştirakin kısıtlanmasını da içeren yasakları kaldırmayı düşünüyor musunuz?
Besna Tosun’un kuruldaki açıklamalarında yer alan 34 UD 597 plakalı araç 19 Ekim 1995 tarihinde kimin ismine tescillidir? Tosun Ailesi’nin bu plakanın kimin ismine tescilli olduğu sorusuna bakanlığınızın ‘özel hayatın gizliliği’ denilerek yanıtsız bırakılmasının münasebeti nedir?”
“HEPİMİZİN VİCDANINA YÖNELİK BİR ÇAĞRI”
CHP Ankara Milletvekili Konuralp, önergelere ait “Cumartesi Anneleri’nin kaybolan evlatları bulma uğraşı hepimizin vicdanına, insanlığına yöneltilmiş bir davettir. Hasebiyle TBMM’de yürütülen çalışma, ülkenin kendi vicdanıyla yüzleşip yüzleşmeyeceğinin de sınavıdır” sözlerini kullandı.
TBMM Komisyonu’nda Cumartesi Anneleri ismine konuşan Besna Tosun’un “Yakınlarımızı her vatandaşın hakkı olan türel teminatların dışına çıkarıp zorla kaybedenlerin adil mahkemelerin huzurunda yargılanması ve hak ettikleri cezayı almaları gerekiyor. Maksadımız hakikatin ortaya çıkması ve adaletin sağlanması. Bizler yalnızca kendi kayıplarımız için değil, bu ülkenin bütün kayıpları için, bütün evlatları için adalet istiyoruz” sözlerini anımsatan Konuralp, gözaltında kaybedilen yurttaşların ve faili meçhullerin sadece ailelerinin değil, tüm toplumun yarası olduğunu vurguladı.
“KAYIPLARA DA BORCUMUZ VAR”
Konuralp, “Demokratik bir gelecek istiyorsak, geçmişin karanlığıyla da yüzleşmeliyiz. Cezasızlık zincirini kırmadan, adaletin kapısını aralamadan toplumsal barışa ulaşamayız. Neredeyse yarım asırdır gözyaşlarıyla evlatlarını arayan annelere adalet borcumuz var. Ahmet Kaya’nın sesinden ve kelamından mülhem ‘Beni bul anne’ diyen kayıplara da borcumuz var. Bu borç, hakikati ortaya çıkararak, kaybedenlerden kaybedilenlerin hesabını sorarak ödenebilir” sözlerini kullandı.
