Antalya’da iki yıl evvel tıpkı anda 5 ilçede çıkan ve günlerce süren yangında küle dönen ormanlık alanlarda fidanların uzunluğu 50 santimetreye ulaştı.
Manavgat ilçesinde 28 Temmuz 2021’de başlayan, bir gün sonra Akseki’de çıkan ve rüzgarın tesiriyle Gündoğmuş, İbradı, Alanya ilçelerine de yayılan, 7 kişinin hayatını kaybetmesine, çok sayıda canlının ölmesine, meskenlerin ve ağaçların küle dönmesine neden olan yangın sonrası gerek ormanda gerekse yerleşim yerlerinde rehabilitasyon çalışmaları devam ediyor.
Toprakla buluşturulan fidanların uzunluğu, son yağışların da tesiriyle 40-50 santimetreye kadar ulaştı.
Antalya Orman Bölge Müdürü Vedat Dikici, Manavgat’ta yeşillendirilen alanları helikopterle havadan inceledi.
Daha sonra Dikmen Mahallesi’ne geçen Dikici, Manavgat Orman İşletme Müdürü Aydın Açıkbaş ile doğal tohum yoluyla çimlenmeyle oluşan fidanları yerinde inceleyerek, uzunluklarını ölçtü.
Yanan alanlarda bakım çalışması yapılıyor
Dikici, AA muhabirine, yaklaşık 2 yıl boyunca Manavgat’taki ormanlık alanların tekrar canlandırılması çalışmalarıyla uğraştıklarını söyledi.
Manavgat’taki çalışmaların verimli geçtiğini söz eden Dikici, şunları kaydetti:
“Belki de öncesinden çok daha hoş ormanlarımız olacak. Şu anda 3 binin üzerinde insan orada çalışıyor. Bakım çalışmaları yapıyoruz. Fidanlarımızın etrafını açıyoruz. Onların büyümesine pürüz olacak faktörleri ortadan kaldırıyoruz. Ağır bir çalışma içindeyiz. Tekrar orman olur mu? Olur. Lakin bu yıllar alıyor. 20, 30, 40 yıl. Onun için, yangınlarla 20-30 yılımızı kaybetmeyelim. Daima birlikte dikkatli olalım. Daima birlikte birbirimize yardımcı olalım. Daima birlikte bu bedelimizi koruyalım.”
“Kızılçam ile gençleştirme yaptık”
Yanan ormanlık alanlarda, YARDOP projesiyle yerleşim yerlerine ve yol yakınlarına daha az yanabilen keçiboynuzu, defne ve zakkum üzere yapraklı çeşitleri tercih ettiklerini lisana getiren Dikici, şöyle konuştu:
“Dağın sarp bölgelerde, sulama imkanımızın olmadığı, yazın çok sıcak geçtiği bu yerin kendi asli ağacı olan Kızılçam ile gençleştirme yaptık. Kızılçamın özelliği hem uzun yaz dönemini atlatması hem de yangına karşın kozalağın içindeki tohumların çimlenme yeteneğini yitirmemesidir. Hem o ağaçlardan düşen hem bizim destekle attığımız tohumlardan gelen fidanlarımız bunlar. Yaklaşık 50 bin tonu Manavgat olmak üzere yangının sıçradığı öbür ilçelerle birlikte 100 bin ton kızılçam tohumu atıldı, 5 milyon civarı da fidan dikildi.”
“Burada yalnızca ormancılık yaptık”
Dikici, yapılan çalışmalar kapsamında 60 bin hektar sahanın yaklaşık 40 bin hektarına tohum attıklarını, onlarını çimleneceği ortamı oluşturduklarını söz ederek, şunları söyledi:
“Yaklaşık 10 bin hektar alanı büsbütün teras yaptık, fidanlarımızı diktik. Ona nazaran dizayn ettik. Artık onların da bakımlarını yapıyoruz. Orada rastgele bir teknik süreç yapamayacağımız bir çok taşlık, kayalık alan var. Bu da beş bin hektar civarında. Onlardan da ulaşabildiğimiz yerlere tekrar bir tohum desteği yapacağız. Yeni, çok hoş bir ormanın geldiğini görüyoruz. Fidanlarımız aşağı üst 40-50 santim civarlarına geldi. Artık onların bakımlarını yapıyoruz. Vatandaşlarımız 3-4 sene sonra yemyeşil Manavgat görecek. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Yanan alanları ne imara açtık ne inşaat yaptırdık ne bir gayeyle kullandık. Biz burada yalnızca ormancılık yaptık. Yeniden burayı yeşillendiriyoruz. Allah nasip ederse 3-5 sene sonra herkes bunu görecek. Bunun bu türlü olmadığını da o söyleyenler de görecek. Herkesi davet ediyoruz. Bir tereddüttü olan varsa gelsin, tüm sahayı gezdirelim.”
“Antalya’da yılda 250-300 orman yangını çıkıyor”
Dikici, ormanların yalnızca orman teşkilatının değil, herkesin sorumluluğundaki alanlar olduğunu belirterek, pak hava, pak su ve yeşil tabiat için ormanların ehemmiyetini vurguladı.
Manavgat yangınına hazırlıklı olmalarına karşı hava durumu nedeniyle yangının büyüdüğünü tabir eden Dikici, yine bu durumun önlenmesi için önlemler alınması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Antalya’da yılda 250-300 orman yangını çıkıyor. Geçen yıl bu birinci kez 200’ün altına düştü. Yanan alan da 200 hektarın altına düştü. Uğraş ettiğimiz sayı ne kadar çok azalırsa çabamız de o kadar tesirli oluyor. Esasen orman yangınlarının yüzde 90’ı insan kaynaklı. Ne demek bu? Şayet insanımızı bilinçlendirebilirsek, insan kaynaklı çıkan yangınlarda ihmalleri asgariye çekebilirsek, orman yangınlarıyla çabadaki katkısı çok büyük olacak.”
