Ekşi Şeyler’de yer alan içeriğe nazaran; Atatürk’ün kimi fotoğraflarında sol gözündeki hafif şehlalık dikkat çekti.
Atatürk’ün akrabası ve yakın arkadaşı, o sırada Derne Şark Kolu Kumandanı olan Fuat Bulca, o anları, Anadolu Ajansı’nda 1924-1928 yılları ortasında muhabirlik, Hâkimiyet-İ Ulusala de istihbarat şefliği ve fıkra müellifliği yapan tarihçi ve muharrir Cemal Kutay’a şu biçimde anlattığı tabir edildi:
“İşte bu sırada gökyüzünde bir gürültü duydum. İki İtalyan atak uçağı çok alçaktan uçuyor ve bizim gerimize saldırarak bombalarını koyuveriyordu. Mustafa Kemal’in yanına vardığımda onun yüzünü tanınmaz bir halde buldum. Bir elinde kılıcı vardı, başka elinde mendili gözünü kapatıyordu.
Yaralandığını zannettim. Hayır, yaralı değildi. Lakin harabeler ortasında yıkılan bir sütundan fırlayan kireçli bir taş kesimi şiddetle gözüne çarpmıştı. Sönmüş kireç olmasına karşın, bir kısmı göze nüfuz etmişti.
Ocak 1912’deki baskından sonra Mustafa Kemal, Derne’de hastaneye yatırılır. Gözü kanlıdır. Ateşi vardır. Birinci müdahalenin akabinde Selanik’e dönmesi tavsiyesi edilir ancak dinlemez. Bir ay kadar hastanede yatar.
Derne Komutanlığı’na atanınca güzelleşmeden kalkıp savaşa katılır. Lakin hastalığı nükseder ve 15 gün yataktan kalkamaz. Gözlerini açamayacak haldedir. Ziyan gören gözü görmüyordur.
‘Zamanla açılır’ diyen tabiplere inanmaz. 24 Ekim 1912 günü Derne’den ayrılır. Mısır ve Romanya üzerinden İstanbul’a döner. Kasım da Viyana’ya gidip, tanınmış bir göz tabibine muayene olur.”
Atatürk burada tedavisine devam etse de gözündeki şehla hal onu vefatına kadar bırakmaz.