CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, kararıyla misyondan uzaklaştırılan CHP İstanbul vilayet idaresini yerine İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesince görevlendirilen Gürsel Tekin’in belediye binasına girişinde yaşanan arbede ve polis müdahalesini Meclis gündemine taşıdı. Özer, İçişleri Bakanı Yerlikaya’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Önergesinde partisinin İstanbul Vilayet Başkanlığının seçilmiş idaresinin, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla misyondan alındığını ve yerine “kayyum” atandığını belirten Özer, şunları kaydetti:
“8 Eylül 2025 tarihinde, sabah saatlerinden itibaren vilayet başkanlığı binası etrafında ağır polis ablukası oluşturulmuş, önlem kararının icrası ise yola alışılmamış biçimde uygulanmaya çalışılmıştır. Bu süreçte milletvekilleri ile kolluk kuvvetleri ortasında arbede yaşanmış, kolluk kuvvetlerinin kullandığı biber gazı ve orantısız güç nedeniyle çok sayıda kişi yaralanmıştır.
Bu sırada, vilayet binasının içinde, üzerlerinde siyah tişört bulunan polis, özel tim, çevik kuvvet yahut rastgele bir resmi güvenlik görevlisini tanımlayıcı hiçbir ibare taşımayan şahısların olduğu tespit edilmiştir. Bu bireylerce, misyonlarını yapmaya çalışan, bilhassa basın mensupları başta olmak üzere darbedilmiş, makus muameleye maruz kalmışlardır. Kelam konusu olay, kolluk kuvvetlerinin vazife ve sorumluluklarını yerine getirme biçimine ait önemli soru işaretleri doğurmaktadır. Bahsi geçen şahısların kimliği, vilayet binasına nasıl girdikleri ve kolluğun bu şiddet aksiyonlarına neden pürüz olmadıkları derhal açıklığa kavuşturulmalıdır.”
“ADLİ YAHUT İDARİ SÜREÇ BAŞLATILDI MI?”
Özer, Bakan Yerlikaya’ya şu soruları yöneltti:
-8 Eylül 2025 tarihinde CHP İstanbul Vilayet Başkanlığı binasında bulunan ve üzerlerinde siyah tişört olan kimliği belgisiz bireyler kimlerdir?
-Bu şahısların rastgele bir resmi vazifesi yahut emniyet üniteleriyle kontağı var mıdır? Varsa neden üzerlerinde vazifelerini tanımlayıcı bir ibare bulunmamaktadır?
-Basın mensuplarına yönelik darp olayının kolluk kuvvetlerinin gözleri önünde gerçekleşmesine karşın müdahale edilmeme sebebi nedir?
-Gazetecilerin darbedilmesinden sorumlu şahıslar hakkında isimli yahut idari bir süreç başlatılmış mıdır?
-Olay günü vazifeli kolluk kuvvetleri ve amirleri hakkında vazifelerini ihmal ve berbata kullanma istikametinden rastgele bir soruşturma açılmış mıdır?
