Haber: ÇAĞATAN AKYOL/ Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
Cumhuriyet Gazetesi muharriri, gazeteci Barış Pehlivan, kaleme aldığı bir yazı nedeniyle hakkında açılan davada, sekiz ay mahpus cezasına çarptırılmasının akabinde bugün İstanbul Silivri’deki Marmara Cezaevi’ne girdi. Beşinci kere cezaevine giren Pehlivan, cezaevi önünde; “Haftalardır bir açıklama yapılmasını istiyorum. Neden ben bu ülkenin Meclis’inden çıkan ve beni de kapsayan maddeden faydalandırılmıyorum. Benim bir cinayet mahkumundan, bir tecavüz mahkumundan, bir uyuşturucu satıcısından, bir dolandırıcıdan daha tehlikeli olduğumu mu düşünüyorlar? Ben neden faydalanamıyorum?.. Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır. Kimsenin kuşkusu olmasın. Beni içeri atanlar da biliyor ki ben gazeteciliğe devam edeceğim” açıklamasını yaptı. Avukat Hüseyin Ersöz ise “Bu kanunu özgür bir biçimde yorumlayacak, özgürlükçü yorumlayacak bir hakime muhtaçlık var” dedi.
Kaleme aldığı bir yazı nedeniyle hakkında açılan davada 8 ay mahpus cezasına çarptırılan Cumhuriyet Gazetesi müellifi, gazeteci Barış Pehlivan, bugün İstanbul Silivri’deki Marmara Cezaevi’ne girdi. Beşinci defa cezaevine giren Pehlivan’a; CHP Genel Lider Yardımcısı Yunus Emre, CHP İstanbul Milletvekilleri Enis Berberoğlu, Yüksel Mansur Kılınç, Suat Özçağdaş ile CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun; hukukçular ve gazeteciler takviye verdi.
Pehlivan, burada yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Ben, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Silivri Cezaevi’ne de Türkiye Cumhuriyeti kimliğimle giriyorum. Bana Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği bir kimlik numarası var. Bunları niçin hatırlatmak zorunda kalıyorum? Bu toprakların bir Büyük Millet Meclisi var. Bu toprakların Gazi Meclisi var. ve bu toprakların, o Gazi Meclisi’nde, bundan tam bir ay evvel, 15 Temmuz’da bir yasa çıktı. ve o yasa, 100 binden fazla kişiyi kapsıyordu. Cinayet mahkumlarını, tecavüz mahkumlarını, uyuşturucu satıcılarını, çocuk tacizcilerini kapsayan bir maddeden bahsediyoruz.
“GEÇİCİ 10. HUSUSUN İKİNCİ FIKRASI, BENİM ÖZGÜR OLMAMI EMREDİYOR”
Maalesef bu kadar hukuk bilmek zorunda kalıyorum. Süreksiz 10. hususun ikinci fıkrası, benim cezaevine girmemi engelliyor. Benim özgür olmamı emrediyor. Lakin buna karşın, ben gördüğünüz üzere maalesef, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmama karşın, bu ülkenin Meclisi’nden çıkan maddeden faydalandırılmıyorum.
“NEDEN, BENİ DE KAPSAYAN MADDEDEN FAYDALANDIRILMIYORUM?”
Bana haftalardır bir açıklama yapılmasını istiyorum. Neden ben bu ülkenin Meclis’inden çıkan ve beni de kapsayan maddeden faydalandırılmıyorum. Benim bir cinayet mahkumundan, bir tecavüz mahkumundan, bir uyuşturucu satıcısından, bir dolandırıcıdan daha tehlikeli olduğumu mu düşünüyorlar? Ben neden faydalanamıyorum?
“HALKIN GERÇEKLERİ ÖĞRENME HAKKINA GASP”
Ben buna isyan ediyorum. Problemin benimle ilgili olmadığını da biliyorum. Benim üzere yüzlerce insan olduğunu da biliyorum. Türkiye’nin maalesef yakın tarihinde; benim yaşadığımın, okyanusta yalnızca bir kum tanesi olduğunu da biliyorum. Bunun, tahminen benim vücudumda gerçekleşen lakin en nihayetinde halkın haber alma özgürlüğüne bir gasp olduğunu düşünüyorum. Halkın gerçekleri öğrenme hakkına bir gasp olduğunu düşünüyorum.
“YAPTIKLARIM, YAPACAKLARIMIN TEMİNATIDIR”
Ben burada içeri girerken; aslında benim kitaplarımı, benim yazılarımı, benim açıklamalarımı içeri sokmaya çalışıyorlar. Lakin yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır. Dün nasıl, daha evvel girdiğimde; kitap yazdıysam, yazı yazdıysam; sesimi bütün Türkiye’ye duyurduysam; kimsenin kuşkusu olmasın beni içeri atanlar da biliyor ki ben gazeteciliğe devam edeceğim.”
“FİRARİ OLMAMAK İÇİN BEŞİNCİ DEFA CEZAEVİ YÜZÜ GÖRÜYORUM”
Gazeteci Pehlivan, Adalet Bakanlığı’nın tavrına yönelik bir soru üzerine de şunları söyledi:
“Ben bunu Türkiye’ye duyurmadan evvel, yani Cumhuriyet Gazetesi’nde 2 Ağustos’ta o köşemi yazmadan evvel tertipli olarak hem hukukçulara, hem akademisyenlere; hem de iktidar partisine yakın olduğu bilinen hukukçulara bu maddeyi sordum. Bu yasanın süreksiz 10. Unsurunun ikinci fıkrasını sordum: ‘Biz mi yanlış kıymetlendiriyoruz? Lütfen objektif olun. Benim bu maddedeki durumum nedir?’ Hepsinin ortak görüşü, ‘Senin bir daha cezaevine girmemen gerekiyor’du. O halde, ben neden birazdan cezaevine giriyorum. Ben bunun karşılığını arıyorum. Maalesef iktidar partisinden, maalesef yargı sisteminden, avukatım burada, tekraren karşılık aramamıza karşın bugüne kadar karşılık bulamadık. ve şu an firari olmamak için, disiplin kabahati işlememek için aslında dünyanın farklı bir yerinde daha rahat yaşayabilecekken, hiç cezaevi yüzü görmeyecekken, gördüğünüz üzere maalesef beşinci sefer cezaevi yüzü görüyorum. Olsun güzel gelmiş.”
AVUKAT ERSÖZ: “BU KANUNU ÖZGÜRLÜKÇÜ YORUMLAYACAK BİR HAKİME İHTİYAÇ VAR”
Avukat Hüseyin Ersöz ise şunları söyledi:
“Bizim, Silivri İnfaz Hakimliği’ne yapmış olduğumuz bir müracaat var. Bu müracaatta da kontrollü özgürlük önleminden Barış Pehlivan’ın yararlanması gerektiği ve kanunda bu bahis ile ilgili olarak rastgele bir istisna öngörülmediği tarafında değerlendirmelerimiz var. Barış ve Barış üzere başka mahkumlar ile ilgili de olabilecek bir emsal kararın çıkması beklentisi içindeyiz. Bu kanunu özgür bir biçimde yorumlayacak, özgürlükçü yorumlayacak bir hakime muhtaçlık var. Şayet o hakim bu türlü bir karar verirse, Barış Pehlivan’ın en kısa vakitte tekrar ortamızda olmasını sağlayabileceğiz.”
