Zeytinyağı, yüzyıllardır Akdeniz mutfağının ve sıhhat kültürünün ayrılmaz bir kesimi olarak bilinir. Hem lezzetli bir besin hususu hem de beden sıhhati için sayısız yarar sunan bir doğal mucizedir. İçerdiği varlıklı besin ögeleri ve antioksidanlar sayesinde, zeytinyağı sırf yemeklerinizin lezzetini artırmakla kalmaz, birebir vakitte genel sıhhatinizi müdafaaya da yardımcı olur. Pekala, bir kaşığıyla dahi hangi yararları sunuyor? İşte, zeytinyağı tüketmenin bedene 7 tesirli yararı…
ZEYTİNYAĞI TÜKETMENİN BEDENE 7 TESİRLİ FAYDASI
1. Kalp sıhhatini dayanaklar:
Zeytinyağı, bilhassa soğuk sıkım ekstra sızma zeytinyağı, kalp sıhhati açısından son derece yararlıdır. İçerdiği yüksek oranda tekli doymamış yağ asitleri ve E vitamini sayesinde, kalp hastalıklarına karşı esirgeyici bir tesire sahiptir. Bu sağlıklı yağlar, makûs kolesterol (LDL) düzeylerini düşürürken, uygun kolesterol (HDL) düzeylerini artırmaya yardımcı olur. Ayrıyeten, zeytinyağında bulunan antioksidanlar damar sertliği ve kalp krizi riskini azaltır. Akdeniz diyetinin temel bir ögesi olan zeytinyağı, sistemli olarak tüketildiğinde kalp damar sıhhatini kıymetli ölçüde korur.
2. Cilt ve saç sıhhatine yararları:
Zeytinyağı, doğal bir nemlendirici ve besleyici olarak cilt ve saç sıhhatini takviyeler. İçerdiği E vitamini ve antioksidanlar sayesinde, cildin elastikiyetini korur ve yaşlanma belirtilerine karşı müdafaa sağlar. Cilt üzerinde nemlendirici bir tesir bırakarak kuruluğu önler, tıpkı vakitte ince çizgiler ve kırışıklıkların görünümünü azaltır. Saçlar için ise, zeytinyağı doğal bir bakım yağıdır. Saçların parlaklığını artırır, kırıkları onarır ve saç dökülmesini azaltır. Ayrıyeten, saç derisini besleyerek kepek oluşumunu da engelleyebilir.
3. Sindirim sistemine dayanak olur:
Zeytinyağının sindirim sistemi üzerinde de olumlu tesirleri vardır. Bilhassa kabızlık meselelerine karşı doğal bir tahlil sunan zeytinyağı, bağırsak hareketlerini düzenleyici özelliğiyle bilinir. Ayrıyeten, mide asidini dengeleyerek mide ülseri ve gastrit üzere rahatsızlıklara karşı gözetici bir tesir gösterir. Nizamlı olarak zeytinyağı tüketmek, bağırsak sıhhatini dayanaklar ve sindirim süreçlerini kolaylaştırır.
4. Kanser riskini azaltır:
Zeytinyağı, güçlü antioksidan bileşenleri sayesinde kanser riskini azaltıcı bir tesire sahiptir. Polifenoller, oleik asit ve başka antioksidan unsurlar, özgür radikalleri nötralize ederek hücrelerin DNA’sını korur ve kansere yol açabilecek mutasyonların önüne geçer. Bilhassa göğüs kanseri ve kolon kanserine karşı kollayıcı tesiri olduğuna dair bilimsel araştırmalar da bulunmaktadır. Anti-enflamatuar özellikleri sayesinde bedende iltihaplanmayı azaltan zeytinyağı, hücre sıhhatini koruyarak kansere karşı direnç oluşturur.
5. Beyin işlevlerini güçlendirir:
Zeytinyağı, içerdiği omega-3 ve omega-6 yağ asitleri sayesinde beyin sıhhati için epey yararlıdır. Beynin yapısında bulunan yağ dokusunu besleyen zeytinyağı, yaşa bağlı olarak ortaya çıkan bilişsel gerileme ve hafıza sıkıntılarına karşı gözetici bir tesire sahiptir. Alzheimer hastalığı riskini azaltmaya yardımcı olabilecek polifenol ve antioksidan bileşenler içerir. Nizamlı olarak zeytinyağı tüketmek, beyin işlevlerini güçlendirir, hafızayı korur ve zihinsel sertliği artırır.
6. Kilo vermeye yardımcı olur:
Zeytinyağı, sağlıklı yağlar ortasında yer alır ve kilo vermek isteyenler için ülkü bir yağ kaynağıdır. Metabolizmayı hızlandırıcı tesiri sayesinde bedende yağ yakımını teşvik eder. Doymuş yağların bilakis, zeytinyağı bedende birikmeden güce dönüşür. Ayrıyeten, zeytinyağı tokluk hissi sağlar, bu da gereksiz atıştırmalardan uzak durmanıza yardımcı olur. Akdeniz diyeti üzere istikrarlı bir beslenme planında zeytinyağını hakikat ölçüde tüketmek, kilo denetimine katkıda bulunabilir.
7. Kemik sıhhatini dayanaklar:
Zeytinyağı, kemik sıhhati üzerinde de olumlu tesirler gösterir. İçerdiği antioksidanlar ve E vitamini, kemik yoğunluğunu artırmaya yardımcı olur ve kemik erimesi riskini azaltır. Ayrıyeten, kalsiyum emilimini destekleyen bileşenleri sayesinde kemiklerin güçlenmesini sağlar. Zeytinyağı, yaşla birlikte görülen kemik kırılmalarını ve osteoporoz riskini azaltmada da değerli bir rol oynar.
