Hipnoz , konsantrasyonumuzun en üst seviyeye ulaştığu zihin durumudur. Hipnoz, uyku değildir. Hipnotist ile danışan ortasında işnirliği sayesinde hipnoz yapılır. Hipnoz sayesinde istediğimiz alışkanlıkları edinebilir yahut istemediğimz alışkanlıkları bırakabiliriz. Hipnozda şuurumuz kaybolmaz, izlediğiniz tüm sinemaları görüntüleri unutun tam bilakis hipnozda şuurumuz açık olağan formda kendimizdeyizdir ve zihnimiz çok yüksek bir algılama kapasitesine ulaşır. Hipnozdayken rastgele bir farklı durum oluşmadığı için danışan sanırım ben hipnoz olmadım, her şeyi hatırlıyorum diye düşünebilir seans sonunda o derece uyanıksız yani seansta
Ya hipnoz sırasında kontrolümü kaybedersem ?
Danışan hipnozda kontrolümü kaybetmez, pişman olacağı bir şey söyleme ya da yapmaz, danışan uyanıktır ve kendindedir. Kişinin bedelleriyle çelişen bir telkini kişinin bilinçaltı reddeder. Bu nedenle hipnoz son derece inançlıdır.
Hipnozdayken ya sırlarımı ortaya dökersem?
Danışanların en çok korktukları şey hipnoz altındayken kirli çamaşırlarının ortaya dökülmesi, sırlarının öğrenilmesi, hatta istemedikleri davranışların yaptırılması yahut hipnozdan çıkamama durumudur. Kişi kendi istemiyorsa hipnotik duruma giremez. Zannedilenin bilakis hipnoz, bir kendinden geçme hali ya da bildiğimiz manadaki bir uyku hali değildir. Hipnozda sırasında kişi konuşulanların ve söylenenlerin büsbütün farkındadır.
Hiç kimse hipnoz esnasında istemediği şeyleri söylemeyeceği üzere olağanda yapmayacağı şeyleri yapmaz. Kişi bu zihin durumundayken daha sonra pişman olacağı hiçbir kelam yahut davranışta bulunmaz. Kişinin etik ve kıymetleriyle çatışan, kişinin kendisi için yararlı olmayacak her türlü telkin, zihin tarafından kesinlikle geri çevrilir. Seans sırasında telkinlere açık olmamıza karşın, hipnozun davranışımız üzerindeki denetimimizi kaybettiren bir durum değildir.
Hipnozdan uyanamayan var mı?
Dünya tarihinde bu türlü bir olay yoktur. Kimi uzun seanslar sırasında hipnotik zihin durumunun keyifli ve sakin duygusu nedeniyle kişi bazen bir müddet sonra kendi isteğiyle olağan uykuya geçebilir. Hipnoterapist uyandırmasa bile bir süre sonra hipnotik hal sığlaşır, hafifler ve aslında zaten kaybolur. Kişi olağan bir uyku uyuyup uyanmış olur. Hipnoz sırasında telkinler her ne halde ve her ne teknikle verilirse verilsin hiçbir telkin, insanlara olağanda yapmayacakları şeyleri yaptıramaz.
Hipnoterapist telkinerde danışanın istemediği bahislerde ısrarcı olursa hipnotik zihin durumu bizatihi yüzeyselleşir ve zaten sıfırlanır. Ayrıyeten hipnoterapi sırasında kişi istediği anda gözünü açıp kalkıp gidebilir. Seans sırasında gözlerini açıp seansa devam edip etmemek de büsbütün kişinin kendi denetimindedir. Örneğin sinemada duygusal bir sinema izlerken gözleriniz dolar; komik bir espri olduğunda ise basarsınız kahkahayı fakat sineması izlemeyi sürdürüp sürdürmemeye yeniden siz karar verirsiniz o denli değil mi? İşte hipnoz da motamot böyledir. Denetim büsbütün sizdedir. Kişi hipnoza girip girmemeye kendisi karar verir. Girdiği vakit da o zihin durumunun keyfini çıkarmaya devam edip etmemeye de kendisi karar verir. Hipnoz bir denetim kaybı durumu değildir.
Hipnozla Ziyan Görmek Mümkün mü?
Hipnozla ziyan görmek mümkün değildir. Lakin psikotik hastalıklarda, örneğin şizofreni, paranoya üzere hastanın içgörüsünün kaybolduğu rahatsızlıklarda kullanılmamalıdır. Yani her sıkıntıya deva bir sihirli değnek üzere görülmemelidir. Çalışma ve biraz da yetenek eseridir. Ruhsal olarak kırılgan birine ya da psikotik rahatsızlığı olan birine hipnoz uygulanmamalıdır. Ancak hipnozun kullanım alanları çok geniştir.
Kişi Kendi İsteği Dışında Hipnoza Alınamaz
Hipnotize olmayı istemeyen birisi hipnozu deneyimlemeyi istemiyorsa kendi isteği dışında hipnotize edilmesi mümkün değildir. Hipnoz bu türlü bir şey olsaydı tüm toplumlar basitçe zombi kümelerine dönüşmezler miydi? Bu nedenle “kimse beni hipnotize edemez, haydi beni hipnoz et bakalım edebilecek misin” tarzındaki yüzeysel taleplere hipnoz uygulaması yapmaya yeltenmek hipnoterapist için boşuna vakit kaybından öbür bir şey değildir. Hipnoz, iki kişinin etkileşimiyle gerçekleşir; hipnotist süjeye rehberlik eder; yönergeler (direktifler) verir, hipnotize edilen kişi ise bu yönergelere karşılık reaksiyon verir. Bu büsbütün bir iletişim sürecidir. Unutmayın ki hipnoza girmekteki başarınız büsbütün hipnoterapistiniz ile işbirliği yapma isteğinize ve hipnoza girme konusunda kendinize nitekim müsaade vermenize bağlıdır
Sevgiyle kalın.
