Depresyon kendisini üzgün, kederli, hüzünlü, kasvetli, neşesiz, canı sıkkın, morali bozuk, mutsuz,
perişan, sıkıntılı, zavallı, çaresiz, boşluktaymış üzere hissetme, sonlu, asabi, düş kırıklığına uğramış, çökkün,
cinsel istekte azalma, iştah kaybı … vb. biçiminde tanımladığı ve bunun yanında evvelce zevk aldığı
şeylerden zevk almama severek yaptığı işlere karşı bir ilgisizliğin olması.
Ancak bu üstteki saydığımız özelliklerin; bir kayıp, ağır hastalık, zelzele, ayrılık vb. durumlarda bir
mühlet olması olağan kabul edilebilir. Birçok vakit bir sevgiliden ayırılındığında da emsal duygular
içerisine gireriz.
Mutsuzluğun adete tepeye çıktığı kişinin kendini daima hüzün veren niyetlerle meşgul ettiği görülür.
Bireyde bazen bu hisler dayanılmaz hale gelebileceği üzere, bazende kişiliğinin bir modülü olarak da
görebilir.
Her gün yataktan kalkarken zorlanma o günün sıkıntı, anlamsız geçeceğini düşünmeye başlama, gün
içerisinde ki yapılan etkinliklerde (iş, mesken toparlama, paklık, yemek vb.) bile yapmak istememe ve sıkıcı
bulunmaya başlanması. Çabuk sonlanma ve toplumsal münasebetlerde berbata gitme, arkadaşalrının daima sana
ne oldu bu türlü değildin sen demeye başlanması ve aile içinde huzursuzlukların olmasıdır.
Kişi geçmişinden ötürü kendini hatalar, şu anı da mutsuz, anlamsız makûs giden başarısız bir dönem
olarak görür. Gelecekle ilgili olarak da karamsar bir tablosu vardır. Olumsuz hisler içerisindedir,
geleceğine umutla bakmaz.
Bir müddet sonra karamsarlık, mutsuzluk, hayattan keyif almama kişiyi o kadar bunaltmaya başalr ki ölsem
de artık kurtulsam, yaşamak çok güç diye düşünmeye başlar ve genelde intihar planları olur.
Aslında tedavi olduktan sonra ben ne kadar saçma düşünmüşüm diyecektir bir çok kişi.
Konuşma, düşünme de bir yavaşlama olabileceği üzere bir unutkanlık, dikkat konstrasyon bozukluğu,
okuduğu şeyleri anlamakta zahmet çekmeler olabilir.
Bunların yanında bedensel yakınmalar yani bedenin bir yerlerinde ağrı ya da sindirim sistemi şikayetleri
de olabilir. Somatizasyon bozuklukları genelde kronik depresiflerde sık görülür.
Depresyonda uykusuzluk, fazla ahenge, iştah kapanması yada çok yemek yeme, cinsel bozukluklar
ortaya çıkarabilir.
Depresyon bir çok alanı etkileyen fonksiyonellik kaybı oluşturan ve tedavi edilebilen bir hastalıktır.
DEPRESYONDA MIYIM? YOKSA YALNIZCA BİRAZ DEPRESİF Mİ HİSSEDİYORUM?
Hemen çabucak herkes hayatlarının bir devrinde kendini en az birkaç kez kendini hüzünlü ya da
kederli hissettiği bir devir geçirmiştir. Genelde hüzün, mutsuzluk, ıstırap, isteksizlik hayatımızın bir
kesimidir. Hayatımızın çeşitli devirlerinde bir kayıp ya da ani hayat değişikliklerinde benzeri olumsuz
hisler yaşarız lakin kıymetli olan bu hislerin hayatımızı daima olarak etkilememesi ve kalıcı
olmaması değerlidir.
Bir kişinin depresyonda olduğunu söyleyebilmemiz için en az 15 günlük müddet boyunca kendini gün boyu
daima olarak mutsuz, hüzünlü mutsuz hissetmesi gerekir. Bu durum hem iş hayatını hem etkinliklerini
de olumsuz etkilemesi gerekir.
DEPRESYON BELİRTİLERİ NELERDİR
Kişinin kendini üzgün, kederli, hüzünlü, kasvetli, neşesiz, canı sıkkın, morali bozuk, mutsuz, acınacak
halde, perişan zavallı, sıkıntılı, çaresiz boşluktaymış üzere, sonlu, asabi, hayal kırıklığına uğramış hissetmesi
Çaresizlik duyguları
Karamsarlık ve umutsuzluk
Güç seviyesinde azalma
Kanılarını muhakkak bir hususa ağırlaştırma da zorluk
İştahsızlık
Uykuya dalmada zorluk
İlgi kaybı
Etkinliklere başlamada zorluk çekme
Her zamankinden daha hüzünlü olma
Öznel ajitasyon duygusu
Kanıların yavaşlaması
Karar vermekte zahmet çekme
Sabah erken uyanma
İntihar kanıları yahut tasarıları
Kilo kaybı
Ağlamaklı olma
Davranışlarda yavaşlama
Sonlanma durumunda artış
Kendini hiçbir vakit düzelmeyecek üzere hissetme
Uyku bozuklukları
Daima acınma
Başlanmış bir aktifliği bitirmede zorluk
Ağlayamama – kabızlık
Hislerini gösterememe
Değersizlik niyetleriyle uğraşıp durma
Lipidoda azalma
Külfet atakları
Suçluluk niyetleriyle uğraşma
Her zamankinden daha fazla yakınma
Rastgele bir cins sanrı
Hastalığı için diğerlerini suçlama
İntihar kanıları olmaksızın ölme isteği
Takıntıların ortaya çıkması
Bulunduğu vücuda ve yere yabancılaşma hissi
Günahkar olduğu fikirleriyle upraşıp durma
DEPRESYONDAKİ İNSANLARIN YAPTIĞI BİLİŞSEL (DÜŞÜNCE) ÇARPITMALARI
Depresyondaki beşerler kendi benlikleri ve hayatlarıyla ilgili yanlış niyet çarpıtmaları yaptıkları
görülmüştür. Bunlardan kimileri şunlardır.
Keyfi Çıkarsamalar: rastgele bir delil yokken yada eldeki ispatlar karşıtını gösterdiği halde olumsuz
düşünmeye devam etme.
Aşırı Genelleme: tek bir olaydan yola çıkarak genellemeler yapma ve bu çıkarsamaları yeni yaşanan
durumları yorumlarken yerli yersiz kullanma.
Kişiselleştirme: rastgele bir ilişki olmamasına karşın gelişen olaylardan kendini sorumlu tutma
Seçici dikkat: olaylardaki olumsuz yanları ön plana çıkarma ve tüm yaşantıyı bu çerçeveden
kıymetlendirme. Olumlu tarafları görmeme
Ya Daima Ya Hiç biçiminde Düşünme: yaşanan tüm tecrübeleri muhtemel iki uçtan birine bilhassa de olumsuz
yana yükleme yani en makus senaryoyu yazmaya odaklanma.
Olumsuz düşünme formu ve hiçbir desteği olmayan kanılar içinde gezinme, yapılan bilişsel hatalarla
depresyonu daha güçlendirmektedir. Kişi fark etmeden bilişsel kusurlara düşer ve olumsuz düşünce
yapısı barizleşir ve artar.
