Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arafat’ta vakfe duası yaptı.
Erbaş, bu yıl da Arafat’ta bulundukları için Allah’a şükrederek, dualarının kabul edilmesini diledi.
Arafat Meydanı’nda 14 asır evvel Hz. Muhammed’in vakfe yapıp, hutbe okuyup, dua ettiği üzere birebir iman ve birebir heyecanla vakfe yapıp dua ettiklerini belirten Erbaş, sonsuz rahmetiyle Arafat dağında huzuruna kabul ettiği için Allah’a hamdetti.
Hamt, şükür ve dualarının kabul olması dileğinde bulunan Erbaş, şöyle konuştu:
“Niyetlerimizi, ibadetlerimizi, vakfemizi kabul eyle. Artık adeta mahşeri yaşadığımız bu meydanda, mahcup ve mahzun gönüllerle huzurundayız. Hesap gününde, amel defterlerimiz önümüzde hesabı bekler üzere bekliyoruz. Büyük bir nedametle senin sonsuz merhametine sığınıyoruz. İçimizi yakan kor ateşlerden, belimizi büken günah yüklerinden kurtulmak istiyoruz. Gözyaşlarımızı ve mahzun gönüllerimizi tövbelerimize şahit tutarak, ceddimiz Hz. Adem ve annemiz Hz. Havva’nın niyazıyla sana yalvarıyoruz. Bize acı ya Rabb’i, affınla, merhametinle, mağfiretinle gönüllerimize ferahlık ver Allah’ım. Bizi dünyada da ahirette de mahzun aksiyona. Rüz-i mahşerde yüzlerimizi kara çıkarma. Sığınılacak hiçbir gölgenin bulunmadığı o günde bizi rahmetinden yoksun harekete. Arafat meydanından ayrılmadan bağışla bizi, affedilmedik tek bir günahımızı bile bırakma Allah’ım.”
Erbaş, arife günü Arafat’ta dua için bir ortaya geldiklerini hatırlatarak, alemlere rahmet olarak gönderilen, hoş ahlakıyla insanlığa örnek kılınan Hazreti Muhammed’e sonsuz salat ve selam etti.
Mübarek beldede kaç anılar bırakan Hz. Adem’e, Hz. İbrahim’e, Hz. İsmail’e, Hz. Havva ve Hz. Hacer’e ve bütün peygamberlere sayısız salat ve selam ettiklerini lisana getiren Erbaş, “Onların yolundan yürümeyi bizlere nasip eyle Allah’ım. Dünyanın dört bir tarafından akın akın gelerek bu meydanda toplanan kullarına ve Beytullah’ın hasreti ile gözyaşı döken milyonlarca mümine selam ediyoruz. Selamlarımızı ümmet-i Muhammed’in selametine vesile eyle Allah’ım.” diye konuştu.
Kur’an-ı Kerim’de “Allah’ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin.” buyrulduğunu aktaran Erbaş, genciyle, yaşlısıyla, erkeğiyle, kadınıyla daima birlikte af dilediklerini kaydetti.
Acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten, bencillikten, zulmetmekten ve zulme uğramaktan, her türlü haksız yarardan, afetlerden, musibetlerden, hastalıklardan, ziyan ve ziyandan Allah’a sığındıklarını belirten Erbaş, Allah’ın sonsuz merhametine sığındıklarını lisana getirdi.
Ali Erbaş, duasına şöyle devam etti:
“Asırlardır şanlı dinimiz İslam’ın yolunda olan, her türlü berbatlığın, haksızlık ve zulmün karşısında duran aziz milletimizi, bin yıldır mazlumların, muhacirlerin, gariplerin, yetim ve kimsesizlerin yurdu olan vatanımızı ebediyen payidar eyle Allah’ım. Milletimizin bekasını sarsacak, huzur ve kardeşliğimizi bozacak her türlü dahili ve harici düşmanlardan bizi ve devletimizi halas eyle Allah’ım. Varlığımıza, birliğimize, vatanımıza, istiklal ve istikbalimize kastedenlere fırsat verme. Zalimlerin, hainlerin, kafirlerin, münafıkların kurdukları tuzakları kendi başlarına makus eyle Allah’ım. Onların hile ve düşmanlıkları karşısında bizlere feraset, basiret ve dirayet ver Allah’ım. Birlik ve beraberliğimizi, huzur ve kardeşliğimizi daim ve baki eyle. Bölünüp parçalanmaktan, dağılıp bozulmaktan, ayrılığa düşüp güçsüz kalmaktan bizleri koruma eyle Allah’ım. ya Rabb’i, izzetimizi, gururumuzu, onurumuzu, harim-i ismetimizi düşmanlarımıza çiğnetme. İnancımızın sembolü mabetlerimizi, mescitlerimizi, mescitlerimizi, hürriyetimizin nişanesi ezanlarımızı, mazlumların umudu ulu bayrağımızı ebediyen kaim eyle Allah’ım. Din, iman ve mukaddesat uğrunda en aziz varlıklarını feda eden şehitlerimizi rahmetine gark eyle, gazilerimize sağlıklı ve iyi ömürler nasip eyle Allah’ım. Peygamber ocağı kahraman ordumuzu, askerimizi, polisimizi, bütün güvenlik güçlerimizi, havada, karada, denizde her vakit ve her yerde mansur ve muzaffer eyle Allah’ım. Ülkemizi ve bütün İslam beldelerini her türlü afetten koruma eyle. Topraklarımızı rahmetinle, rahmetinle abad eyle Allah’ım.”
“Coğrafyamızı inancın ve huzurun diyarı eyle Allah’ım”
Hz. Muhammed’in bu meydanda irat ettiği veda hutbesinde, “İyi biliniz ki, canlarınız, mallarınız, ırzlarınız kutsaldır, saygındır, her türlü hücumdan emindir.”‘ buyurduğunu aktaran Erbaş, duasını şöyle sürdürdü:
“Yeryüzünü ifsat edenler, ümmet coğrafyamıza fitne, tefrika, terör tohumları ektiler. İnanç ve eman beldelerini kaos ve kaygıya sürüklediler. Birliğimize, dirliğimize, kardeşliğimize kastedenlere fırsat verme Allah’ım! Terörün ve kaygının olmadığı bir hayat için içtenlikle çaba edenleri muvaffak eyle Allah’ım. Coğrafyamızı itimadın ve huzurun diyarı eyle Allah’ım. Ülkemizin refah ve huzuru, insanlığın barış ve selameti için çalışan devlet adamlarımıza yardım eyle, onları her türlü tehlike ve tuzaktan koruma eyle Allah’ım.”
Allah’ın yeryüzünü emin kılsınlar diye mümin kullarına emanet ettiğini lakin emanetine sahip çıkamadıklarını lisana getiren Erbaş, şunları kaydetti:
“Savaşlar, krizler, buhranlar, insanlığı çepeçevre kuşattı. Gözü dönmüş zalimler, dünyayı kasıp kavuruyor. Nimetlerle donattığın yeryüzünde minicik bebekler açlıktan ölüyor. Anneler evlatsız, babalar çaresiz kalıyor. Mazlumlara imdat eyle Allah’ım. İslam beldelerinden acı, gözyaşı ve feryatlar yükseliyor. Filistin’de ve daha kaç mazlum diyarlarda kardeşlerimiz akılalmaz zulümlere maruz kalıyor. Mazlumların ahını zalimlerde bırakma Allah’ım. Gazze’de canlı diri yakılan temizlerin feryadı vicdanları dağlıyor. Zalimlerin zindanlarında biçare Müslüman bayanların imdat çığlıkları yürekleri parçalıyor. Ayaklarımızı yolunda sabit kıl ve kafir toplumlara karşı bize yardım eyle. Zalimleri ve destekçilerini kahr-u perişan eyle. Hainleri rezil rüsva eyle. Canileri, soykırımcı haydutları ve kurdukları şer tertiplerini yer ile yeksan eyle Allah’ım.”
Vakfe duasına, Türkiye’nin Suudi Arabistan Büyükelçisi Emrullah İşler ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de katıldı.
