Glukozamin, insan bedeninde doğal olarak bulunmakta ve besinlerle alınamamaktadır.
Vücuttaki eklemlerin birbirlerine çarpmasını ve sürtünmesini engelleyen jelsi hami kıkırdak katmanlarında bulunan glukozamin, tüketilen besinlerde bulunmadığından besin desteği olarak alınması gerekmektedir.
Peki, glukozamin nedir, yararları nelerdir, nasıl kullanılır? İşte, ayrıntılar…
GLUKOZAMİN NEDİR?
Kemik ve kas ağrısını hafiflen, beden eklemlerinin hareket etmesini kolaylaştıran ve bedende doğal olarak bulunan glukozamin bileşeni, şeker kıkırdak ve protein ekleminin bir kombinasyonudur.
Amino şeker olarak bilinen glukozamin destekleri ekseriyetle karides, yengeç, ıstakoz üzere kabuklu deniz canlıların kabuklarından laboratuvar ortamında üretilmektedir. Bunun yanı sıra laboratuvar ortamında glukoz ve bir aminoasit olan glutaminden de sentezlenebilmektedir.
Oral yoldan yahut krem olarak kullanılabilen glukozaminin; glukozamin sülfat, glukozamin hidroklorür ve N-asetil glukozamin üzere farklı formları bulunmaktadır.
GLUKOZAMİNİN FAYDALARI
Glukozamin ekseriyetle eklem sıhhatini desteklemek için kullanılmaktadır. Yaşla bağlı olarak görülen eklem, kas ağrısı ve eklem iltihabının tedavisinde destek olarak kullanılmaktadır. Ayrıyeten antiinflamatuar ve yaşlanma aykırısı olma özellikleri de vardır.
Bunlara ek olarak glukozamin; midede, idrar torbasında ve bağırsaklarda oluşan tahrişleri tedavi edebilmekte, sırt ve boyun etrafında oluşan eklem iltihaplarını azaltmakta, kırık ve yaralanma sonucu oluşan doku ve kemik travmasını onarımaktadır.
Yaşa bağlı eklem ve kemik hastalıkları: Glukozamin, eklemler ortasındaki boşlukta bulunan sinoviyal sıvı ile birlikte eklemlerin rahat hareket etmesini sağlamakta ve sürtünmeyi en aza indirmektedir.
Vücutta doğal olarak bulunan glukozamin, yaş ilerledikçe azalmaya başlamakta ve bu nedenle eklemlerde sürtünme üzere meseleler ortaya çıkabilmektedir. Oral olarak alınan glukozamin desteği, bilhassa osteoartrit (kireçlenme) ve kemik erimesi üzere hastalıkların tedavisinde destekleyici olabilmektedir.
Romatizma: Yaştan bağımsız olarak birçok şahısta görülen romatizmada da glukozamin kullanımı değerli bir rol oynamaktadır. Bu destek, ağrıları hafifletip şişlikleri azaltırken bireyin ömür kalitesini artırmaya yardımcı olmaktadır.
Bağırsak sıhhati ve huzursuz bağırsak sendromu: Bağırsak sıhhati için de son derece kıymetli olan glukozamin, bağırsak üzerindeki olumlu tesirini mikrobiyomu geliştirerek göstermektedir. Yapılan bir çalışmada, glukozaminin bağırsaktaki yaralı bakterileri desteklediği tespit edilmiştir.
Yapılan birtakım çalışmalar ise glukozaminin huzursuz bağırsak sendromuna sahip hastaların bağırsak hareketlerini düzenlemeye yardımcı olabileceğini göstermiştir.
Multiple Skleroz (MS): Bazı çalışmalar ise N-asetil glukozaminin MS semptomlarının başlamasını ya da ilerlemesini geciktirebildiğini tespit etmiştir.
Enflamasyonu azaltır: Glukozaminin antiinflamatuvar tesiri yapılan çalışmalar ile de desteklenmiştir.
Temporomandibular eklem disfonksiyonu (TMJ): TMJ, çene içerisinde yer alan temporomandibular eklemde ortaya çıkan, çeneyi kafatasına bağlayan eklemi etkileyen ve çene ağrısına neden olan bir sıkıntıdır. TMJ hastaları başlarını sağa ve sola ağrısız bir biçimde hareket ettirememektedir. Orta yaş ve yaşlı bireylerde görülen bu rahatsızlıkta da glukozamin kullanımı ile ağrılar hafifletilebilmektedir.
İnterstisyel sistit: Glukozaminin yapı bileşenlerinden olan glikozaminoglikanın eksikliği sebebiyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu nedenle, bu hastalarda tertipli glukozamin desteği önerilmektedir.
GLUKOZAMİN NASIL KULLANILIR?
Glukozaminin standart bir kullanım ölçüsü bulunmamakla birlikte hastalık ve hastaya bağlı olarak uygun doz doktor tarafından belirlenmelidir.
Yapılan araştırmalara nazaran, günde 1500 miligram kadar glukozamin alımı inançlı kabul edilmektedir. Tek seferde alınabileceği üzere gün içerisine bölünerek de alınabilir. 3 ay süren destek kullanımdan sonra devam edilmesi gerekiyorsa 3 ay orta verip devam edilmesi tavsiye edilmektedir.
GLUKOZAMİNİN YAN TESİRLERİ NELERDİR?
Özellikle kabuklu deniz hayvanlarına yahut deniz eserlerine karşı alerjisi olan bireylerin glukozamin desteği kullanmadan evvel tabibine istişaresi gerekmektedir. Alerjik büyeye sahip olan bireylerin, vejetaryenler için uygun glukozamin formlarını kullanması daha sağlıklı sonuçlar elde edilmesini sağlayabilmektedir.
Hamile bayanlar, diyabet, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve astım hastaları da yan tesirler açısından riskli kümeler ortasında yer aldığı için doktor kontrolü olmadan kullanmamaları önerilmektedir.
Glukozaminin bilhassa diyabet ve astım hastalarını olumsuz etkileyerek düşük bir ihtimal de olsa durumlarını kötüleştirebildiği bilinmektedir.
