Hep söylediğim bir şey var: En yeterli terapi ruhunu dinlemektir. Yabancılar buna Self-Helping yada Self –Care yani kendi kendine yardım/bakım diyorlar. Bu aslında hayatta gereksinim duyduğumuz ama daima öbürleri tarafından sağlanmasını beklediğimiz düzgün hissetme üzerine geliştirilen bir teknik.
Kimi vakit kendinize karşı ne kadar acımasız olduğunuzu hatırlayın. Bugün ne kadar makûs görünüyorum, hayatım başarısızlıklarla dolu, çok yeteneksizim, kimse benden hoşlanmıyor üzere kim bilir daha birçok olumsuz konuşmalar yaptınız kendinize. Benliğimize karşı bu kadar acımasız davranabilen biz ne için tekrar kendimize karşı merhametli olmayı tercih etmiyoruz? Oburlarının söylediklerini ve bize olan tutumlarını önemsemek ve mutsuz olmak yerine yahut kendimize acımak, olumsuzluklarımıza karşı savaşmayı reddetmek yerine gelin meselelerimizi tahlile kavuşturmanın ve şahsî gelişimimizi artırmanın ne kadar kolay olabileceğini anlatayım.
Öncelikle self –helping, kişinin kendi sorunlarının, zayıflıklarının ve hayatındaki çevresel/kişisel olumsuzluklarının farkında olup, bunları çözebilmek ismine kendine yaptığı yatırımlar, ürettiği tahliller, güzel olma halini sürdüren ve besleyen tüm teşebbüslere verilen temel isimdir. Bu çalışmalar kişinin kendine dair iç görüsünü artıracak, empati yeteneğini geliştirecek, öz hürmet ve öz itimadını besleyecektir. Ruhsal ve fizikî istikametten tam uygunluk halinde kalan kişi, kendi kendine yetebileceğinin farkına varacak, potansiyelini cesurca ortaya çıkaracaktır.
Bireyselleşmenin de kıymetli bir yer edindiği bu çalışmalar aslında kişinin memnun olmak, güzel hissetmek hatta bazen güzelleşmek için dahi diğer birisine gereksinimi olmadığını vurguluyor. Örneğin, hafızanız son vakitlerde eskisi üzere keskin değil ve siz bu durumdan rahatsız oluyor, sıklıkla yakınıyorsunuz diyelim. Bunun için yapabileceğiniz birinci şey doktora gitmek, tahminen birkaç vitamin desteği yapmak olur.
Peki bunların yanında siz neler yapabilirsiniz? Bunu düşünüp ortaya koymak da sizin iradenizle gerçekleşecektir. Kişi sorunuyla ilgili kitaplar okuyabilir, araştırmalar yapabilir yahut tüm bunlarla bir arada zihin idmanlarına yönelebilir. Öbür bir senaryo daha düşünelim. Örneğin hayata karşı motivasyonunuzu, aldığınız zevki kaybettiğinizi varsayalım. Günden güne işlevselliğinizi kaybettiğinizi izlemektense zevk alacağınız yeni bir aktivite bulabilir, sevdiğiniz şeylerin listesini çıkarabilir ya da yardım kümelerine katılıp sizin üzere hisseden bireyler ile paylaşımda bulunabilirsiniz.
Şimdi sizlere birkaç self-helping tekniğinden bahsedeceğim:
Kendinizde geliştirmek istediğiniz taraflarınızı bir liste haline getirin (acelecilik, öz itimat eksikliği, topluluk önünde konuşma vs.)
Bu taraflarınız için ne yapmanız gerektiğini gösteren bir yol haritanız olsun (ilgili kitaplar okumak, motivasyon artırıcı yayınlar izlemek, farkındalık sohbetlerine katılmak vs.)
Motivasyon panosu hazırlayın (motivasyon sözleri, hayallerinizi temsil eden fotoğraflar,sizi güzel hissettiren anıları vs. ekleyebilirsiniz)
Kendinize rutinler oluşturun (işten sonra sevdiğiniz diziden bir kısım izlemek, keyif aldığınız bir yere gitmek, spora yahut dansa gitmek vs.)
Seyahat listeniz olsun, görmek istediğiniz yerleri bir check-list haline getirin
Tam yeterlilik halinde kalabilmek için fizikî sıhhatinizi da korumalısınız. Bu yüzden beslenme tertibi ve stilinizdeki eksiklikleri tespit edin ve daha sağlıklı bir sisteme geçmeyi deneyin.
Yukarıdakiler yalnızca ufak örnekler. Siz de kendi self-helping/care tekniklerinizi oluşturabilirsiniz. Unutmayın; Siz ne kadar yeterli olursanız, değişimi ne kadar arzularsanız ömrünüz da tıpkı oranda renklenecek ve sisteme girecektir.
