Yeniden Refah Partisi Genel Lideri Fatih Erbakan, Sakarya’nın Hendek ilçesinde düzenlenen partisinin partisinin 3’üncü olağan vilayet kongresine katıldı. Burada açıklamalarda bulunan Erbakan, hazine yardımı alan ve iktidar gücünü arkasına almış bir parti olmadıklarını belirtti.
Erbakan, konuşmasının devamında, “Medya gücünü elinde bulunduran bir parti değiliz. Dış güçlerin rüzgarıyla, desteğiyle yürüyen bir parti değiliz. Bütün bu yokluklara imanla, aşkla bu salonları dolduruyoruz. Üye kayıtları bakımından da Türkiye’nin en hızlı büyüyen partisi oluyoruz. Bu, Ulusal Görüş’ün rahmetidir. Ulusal Görüş, Kıbrıs Harekatı’nı gerçekleştiren hamasettir. Ulusal Görüş, tarihte birinci sefer Amerika’nın İncirlik Üssü’nü kapatan yürektir. Ulusal Görüş, cumhuriyet tarihinde en büyük maaş artırımlarını emekçiye, memura, emekliye veren rahmettir. Ulusal Görüş, 40 sene evvelden bugün Orta Doğu’da yaşananları gören ferasettir. Ulusal Görüş, siyonizmin planlarını herkesten evvel fark eden ferasettir. Ulusal Görüş, 1976- 1977’de cumhuriyet tarihinin en büyük endüstrileşme atılımını gerçekleştiren vizyondur. Ulusal görüş bundan tam 50 sene önce ASELSAN’ı kurarak savunma endüstrimizin bu noktaya gelmesine vesile olan görüştür, vizyondur. Ulusal Görüş, tam 100 sene ortadan sonra Filistin El Halil kentine Mehmetçiği gönderen siyasettir. Ulusal Görüş, Eyüp El Ensari Hazretleri’nden ilham alan siyasettir. Ulusal Görüş, 4 tane partisi kapatıldığı halde yolundan alıkonulamayan harekettir. Ulusal Görüş, evvel ahlak ve maneviyat sancağıyla siyasette yeni bir çığır açan hidayettir. Ulusal Görüş, mazlumların, ezilenlerin sıkıntısıyla samimi olarak dertlenen merhamettir. Cenab-ı Allah’a şükürler olsun; Tekrar Refah Partimiz bugün işte bu türlü bir yıldız olan Ulusal Görüş sayesinde parlıyor. Ulusal Görüş’ün rahmetiyle Türkiye’nin en hızlı büyüyen partisi oluyor; üçüncü büyük siyasi partisi oluyor. Ulusal Görüş yıldızı sayesinde yaşanabilir Türkiye’yi, yine büyük Türkiye’yi ve yeni bir dünyayı kurma potansiyeline sahip oluyor. 2’nci 40 yılda tekrar şahlanacağız. Merhum başkanımız Erbakan hocamızın dediği üzere, Cenâb-ı Allah bizi şahlandıracak. Yine iktidar olacağız; işbaşına geleceğiz ve bu aziz milletin maddi ve manevi dertlerinden yeniden Ulusal Görüş’le refahla kurtaracağız, inşallah” dedi.
“ACİLEN ERKEN SEÇİM GEREKİYOR”
Borç ve faiz iktisadı yerine üretip, istihdam ile ihracat odaklı iktisat modeline geçilmesinin mecburilik olduğunu söz eden Fatih Erbakan, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Uluslararası bir kuruluşun yaptığı bir değerlendirmesi var. World Justice Project isimli kuruluş, Türkiye’nin de yer aldığı 142 ülkede inceleme yapıyor. Hukuk devleti var mı, adil yargılama süreçleri var mı, bağımsız yargı var mı, yargı üzerinde siyasetin bir tesiri var mı bunları inceliyor. Bunları da 3 temel unsur bakımından inceliyor. 1’incisi maddelerin herkese eşit uygulanıp uygulanmaması unsuru. 2’ncisi devleti yönetenlerin hukuk ve yargı karşısında hesap verebilir pozisyonda olmasının ölçülmesi. 3’üncüsü de hukuk süreçlerinin açık, şeffaf ve tarafsız olmasıyla ilgili ölçümdür. Bu bakımdan Türkiye, 142 ülke ortasında 117’inci sırda çıkıyor. Türkiye’nin önünde Angola, Nijer, Madagaskar, Honduras var. Angola’dan, Nijer’den hukuk üstünlüğü bakımından daha geride olan bir Türkiye ile karşı karşıyayız. İktidar partisinin isminde adalet sözü yer alıyor lakin ortadan geçen 23 senede adaletten eser kalmamış, maalesef. Bugün geldiğimiz bu noktada gençlerimiz Türkiye’ye dair ümitlerini kaybediyor. Yapılan araştırmalar 3 gençten 2’si ‘imkanım olsa yurt dışında okurum, yurt dışında yaşarım’ demeye başladığını gösteriyor. İktidar yorgun, iktidar çaresiz meselelere tahlil olması gerekirken meselelerin kaynağı haline gelmiş. Hemen bir değişim gerekiyor. İvedilikle erken seçim gerekiyor ve bu değişimin de Ulusal Görüş istikametinde olması gerekiyor.”
“YILLIK 50 BİN DOLARIN ALTINDA ULUSAL GELİRİ BİZ TÜRKİYE’YE YAKIŞTIRAMIYORUZ”
Yaşanabilir Türkiye’yi inşa edeceklerinin altını çizen Erbakan, “Emekli, memur, personel maaşlarının insanca yaşamaya kâfi seviyede olduğu bir Türkiye. İşsizlik sorununu çözmüş bir Türkiye. Adaletli gelir ve servet dağılımını tesis etmiş bir Türkiye. Faiz mikrobundan kurtulmuş bir ekonomik hayat. Adil bir vergi sisteminin hakim olduğu Türkiye. Haksız vergilerin ortadan kaldırıldığı bir Türkiye. Yaşanabilir Türkiye’nin başka kaidesi çiftçiye, sanayiciye, kobiye girişimciye tam devlet takviyesinin sağlanmasıdır. İnşallah bunu gerçekleştireceğiz. En ücra köşesinde dahi altyapı sorunlarını çözmüş bir Türkiye. Kaliteli eğitim, bir işe yarayan diplomaların verildiği bir Türkiye. Ahlaki ve manevi kalitesi yüksek, tıpkı vakitte bilimsel kalitesi yüksek jenerasyonların yetiştirildiği bir eğitim sistemi. Bağımsız, adil bir yargı sistemi, kuvveti üstün tutan, iktidarı üstün tutan değil, hakkı üstün tutan bir yargı bireyi. Süratli işleyen yargı süreçleri; doğu-batı kardeşliğinin, Türk-Kürt kardeşliğinin tam manasıyla tesis edildiği bir Türkiye. Kul hakkının devlet eliyle, yargı eliyle teminat altına alındığı bir Türkiye. Evvel ahlak ve maneviyat anlayışının toplumda ve devletin tüm kurumlarında hakim olduğu bir Türkiye. Aile kurumunu tehdit eden etkenlerin bertaraf edildiği bir Türkiye. İdarede adaletin hakim olduğu bir Türkiye. Akrabalık, yandaşlık, hemşehrilik, torpil, adam kayırma, ikili standartlar hayır, ehliyetin ve liyakatin hakim olduğu dayısı olanın değil, hakkı olanın göreve geldiği bir Türkiye. Emeklilik sisteminde ve çalışma hayatında adaletin tesis edildiği bir Türkiye. Bütün bunlarla bir arada yine büyük Türkiye’yi de hayata geçireceğiz. Yine büyük Türkiye ne demek? Finansman alanında, sanayi ve teknoloji alanında, tarım ve hayvancılık alanında dışa bağımlılıktan kurtulmuş bir Türkiye demektir. Dış borçlanmadan kurtulmuş bir Türkiye. Alan el değil veren el pozisyonunda olan bir Türkiye. Figüran değil, senarist pozisyonunda olan bir Türkiye. Dış ticaret fazlası veren bir Türkiye. Katma pahalı üretim ve katma pahalı ihracat yapan bir Türkiye. Araba, tank, uçak, helikopter, füze, radar, hava savunma sistemi ve İHA’ların, SİHA’ların bugün olduğu üzere yüzde 60 oranında değil, yüzde 100 oranında yerli ve ulusal olarak üreten bir Türkiye. Yüksek ulusal gelire sahip bir Türkiye. Yine Refah Partimiz, kişi başına ulusal gelirin yıllık 50 bin dolara çıkması için çalışacak. Yıllık 50 bin doların altında ulusal geliri biz Türkiye’ye yakıştıramıyoruz. Amerika ve İsrail’in Orta Doğu’daki planlarına, Büyük İsrail planına dur diyebilen bir Türkiye’yi hayata geçireceğiz. İşte yine büyük Türkiye budur” diye konuştu.
