Türk futbolunun esaslı kulüplerinden Fenerbahçe, yıllardır süregelen mali problemlerini çözmek ve sürdürülebilir bir finansal yapı oluşturmak için ağır uğraş sarf ediyor. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ile yapılan Finansal Tekrar Yapılandırma Kontratı, Üstün Lig’in dört büyük kulübü olan Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor’un borçlarını Türk Lirası’na çevirerek uzun vadeli ödeme planlarıyla kulüplere nefes aldırmayı amaçlayan bir sistem olarak hayata geçti. Lakin, yüksek faiz oranları ve kulüplerin gelirlerinin değerli bir kısmının bankalara temlik edilmesi, bu muahedeyi tartışmalı hale getirdi. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un “mali bağımsızlık” amacı doğrultusunda sık sık lisana getirdiği Bankalar Birliği’nden çıkış projesi, taraftarlar ve spor kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor. Pekala, Fenerbahçe Bankalar Birliği’nden çıktı mı? Bankalar Birliği muahedesi tam olarak nedir ve bir kulübün bu mutabakattan çıkması ne manaya geliyor?
FENERBAHÇE BANKALAR BİRLİĞİ’NDEN ÇIKTI MI?
Fenerbahçe Spor Kulübü, 19 Ağustos 2025 tarihinde resmi internet sitesinden yaptığı açıklama ile Bankalar Birliği muahedesinden çıkacağını duyurdu. Kulüp, “Bugün topluluğumuz için dönüm noktalarından birini yaşıyoruz. Uzun vakittir üzerinde titizlikle çalıştığımız Bankalar Birliğinden çıkış projesini gerçekleştirmenin memnunluğunu yaşıyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü artık geleceğine kendi iradesiyle istikamet verecek mali özgürlüğe kavuşuyor” sözlerine yer verdi. Bu çıkış, Emlak Konut GYO A.Ş ile “Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı” modeliyle hayata geçirilen bir iş birliği kapsamında, Fenerbahçe’ye ilişkin Ataşehir ve Kayışdağı’ndaki gayrimenkullerin projeye dahil edilmesiyle finanse edildi.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, daha evvel yaptığı açıklamalarda, Bankalar Birliği’nden çıkmayı “mali bağımsızlık manifestosu” olarak nitelendirmiş ve bu amaç doğrultusunda ağır mesai harcadıklarını belirtmişti. Kulübün 2024 ve 2025 yıllarında gerçekleştirdiği sermaye artırımları ve pay satışları, bu çıkış sürecinde kıymetli bir rol oynadı. Örneğin, Nisan 2025’te Fenerbahçe’nin pay satışlarından elde ettiği gelirin Bankalar Birliği borcunun ödenmesinde kullanılacağı açıklanmıştı. Ayrıyeten, Koç’un devlet takviyesi ve gayrimenkul projeleriyle bu süreci hızlandırma amacında olduğu da kamuoyuyla paylaşıldı.
Ancak, Fenerbahçe’nin Bankalar Birliği’ne olan borcu 28 Şubat 2025 prestijiyle 3,31 milyar TL olarak açıklanmıştı, bu da Beşiktaş’tan sonra en yüksek borçlu ikinci kulüp pozisyonunda olduğunu gösteriyordu. Trabzonspor’un 2024’te, Galatasaray’ın ise 2025’te bu mutabakattan büsbütün çıkması, Fenerbahçe üzerindeki baskıyı artırmıştı. Kulübün resmi açıklamasına nazaran, bu borç yükünden kurtulmak için gerekli adımlar atılmış ve çıkış süreci tamamlanmıştır.
BANKALAR BİRLİĞİ’NDEN ÇIKMAK NE DEMEK?
Bankalar Birliği’nden çıkmak, bir kulübün TBB ile yapılan finansal yine yapılandırma mutabakatı kapsamındaki tüm borçlarını (ana para ve faiz) ödeyerek bu mutabakattan büsbütün kurtulması manasına gelir. Bu, kulübün mali bağımsızlığını yine kazanmasını sağlar; zira muahede kapsamında kulüplerin gelirlerinin bir kısmı (örneğin, Fenerbahçe için gelirlerin %50’si) borç ödemelerine gidiyor ve bankalar tarafından temlik ediliyordu. Muahededen çıkmak, kulübün gelirlerini serbestçe kullanabilmesine, faiz yükünden kurtulmasına ve kendi mali siyasetlerini daha özgürce şekillendirmesine imkan tanır. Bu durum, kulüplerin hem sportif hem de finansal manada daha esnek hareket etmesini sağlar, transfer siyasetlerinden altyapı yatırımlarına kadar geniş bir yelpazede özgürlük sunar. Fakat, bu süreç çoklukla büyük bir nakit kaynağı gerektirir; sermaye artırımları, gayrimenkul satışları yahut sponsorluk gelirleri üzere yöntemlerle finanse edilir.
BANKALAR BİRLİĞİ NEDİR?
Türkiye Bankalar Birliği (TBB), Türkiye’deki bankaların çatı kuruluşu olarak faaliyet gösteren bir meslek örgütüdür. Finansal tekrar yapılandırma, sektörel siyasetler ve düzenlemeler konusunda çalışmalar yapan TBB, bilhassa mali problemler yaşayan spor kulüplerinin borçlarını yapılandırmak için değerli bir rol üstleniyor. 2019-2021 yılları ortasında başlayan Finansal Tekrar Yapılandırma Kontratı, bilhassa Üstün Lig’in dört büyük kulübü (Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor) için geliştirildi. Bu muahede kapsamında, kulüplerin çoklukla döviz cinsinden olan yüksek borçları Türk Lirası’na çevrildi, ödeme vadeleri uzatıldı (örneğin, 2 yılı ana para ödemesiz 7+2 yıl) ve daha yönetilebilir bir ödeme planı oluşturuldu. Muahede, UEFA’nın Finansal Fair Play (FFP) kurallarına ahenk sağlamak ve kulüplerin iflas riskini azaltmak hedefiyle hayata geçirildi. Fakat, yüksek faiz oranları ve kulüplerin gelirlerinin kıymetli bir kısmının bankalara temlik edilmesi, bu muahedeyi kulüpler için ağır bir yük haline getirdi.
