Fosfor bombası, askeri kullanım için üretilen ve bilhassa yangın başlatma yeteneği ile tanınan tehlikeli bir patlayıcıdır. Peki, Fosfor bombası nedir? Fosfor bombasının tesirleri nelerdir?
FOSFOR BOMBASI NEDİR?
Fosfor bombası, beyaz fosfor ismi verilen kimyasal bir unsur içeren bir patlayıcı silahtır. Beyaz fosfor, yüksek sıcaklıklarda yanma yeteneğine sahip bir bileşiktir. Bu bombaların patlaması durumunda, beyaz fosfor içerikli parçacıklar hava ile temas ettiğinde anında yanmaya başlar ve yıkıcı yangınlar başlatır.
Fosfor bombaları, patladıklarında ekseriyetle yüksek ısı ve ışık üreten ağır yangınlar başlatır. Patlamada beyaz fosfor parçacıkları dağılır ve süratle yanmaya başlar, bu da büyük yangınlar ve duman üretir.
FOSFOR BOMBASININ TESİRLERİ NELERDİR?
Yangınlar: Fosfor bombalarının en besbelli tesirlerinden biri, büyük ve yıkıcı yangınların başlamasıdır. Bu yangınlar sıcaklıkla bir arada süratle yayılır ve çevresel tahribata neden olabilir.
Çevresel Ziyanlar: Fosfor bombaları, patladıklarında doğal etrafa önemli ziyanlar verebilir. Yangınlar ormanları, tarım yerlerini ve su kaynaklarını tehdit edebilir. Ayrıyeten, bombaların patladığı bölgelerde toprak kirliliği ve su kirliliği riski vardır.
İnsan Sıhhatine Tehdit: Fosfor bombaları temas ettiği cilt üzerinde önemli yanıklara neden olabilir. Ayrıyeten, fosfor gazlarının soluması, teneffüs yolu tahriplerine yol açabilir ve akciğerlere ziyan verebilir. Bu nedenle, fosfor bombaları beşere önemli sıhhat tehditleri oluşturabilir.
Uluslararası Hukuk İhlali: Fosfor bombalarının kullanımı, memleketler arası hukuka alışılmamış kabul edilen bir pratiktir ve Sivil Nüfusun Korunması Protokolü’nde (1977 Cenevre Sözleşmeleri) sıkı formda sınırlanmıştır. Fosfor bombalarının sivil nüfusa karşı kullanılması yasaktır ve memleketler arası hukuka karşıttır.
Fosfor bombaları, sivil nüfusa, etrafa ve insan sıhhatine önemli tehditler oluşturan yıkıcı silahlar ortasındadır. Memleketler arası toplum, bu çeşit silahların kullanımını sınırlamak ve engellemek için gayret göstermektedir.
