Meme kanseri, göğsün dokusundan gelişen bir kanser cinsidir. Kanser oluşumu bir tek hücrenin denetimsiz olarak büyümesi ile başlar. Olağanda bedenimizde hücrelerin denetimsiz olarak büyümesi DNA sistemi ile engellenir. DNA da gelişen ve tamir edilemeyen bir değişim (mutasyon) sonucu olarak hücrenin bölünmesi engellenemez ve böylelikle kanser gelişir. Kanser hücrelerindeki bu denetimsiz büyüme ve çoğalmanın ilerleyen safhalarında, metastaz denilen bedene yayılma olayı gerçekleşir. Metastaz, kanserin bu kadar önemli ve ölümcül olmasının temel sebebidir.
Meme kanseri hem bayan hem de erkek göğsünde ortaya çıkabilir, fakat bayanlara nazaran erkeklerde görülme sıklığı epeyce düşük seviyededir. Bayanlarda görülme oranı ise tüm kanserler ortasında birinci sırada, kansere bağlı ölümlerde ikinci sıradadır. Bayan kanserlerinin yaklaşık %25’ini göğüs kanseri oluşturur.
Meme kanseri göğüsteki çeşitli yapılardan kaynaklanabilir. Çoğunlukla göğüs lobları (süt üreten bezler) ve göğüs kanallarının (süt kanalları) iç yüzeyini kaplayan hücrelerden gelişmesine karşın nadiren de bunların ortasındaki bağ ve yağ dokusundan da kanser gelişebilir.
Günümüzde öteki kanser tiplerinde olduğu üzere göğüs kanserine de neyin neden olduğu tam olarak bilinmiyor lakin birtakım risk faktörlerinin göğüs kanseri gelişme riskini arttırdığı biliniyor. İleri yaş, genetik faktörler, aile hikayesi, emzirme, hayat usulü, obezite, beslenme şekli göğüs kanseri riskini belirleyen faktörlerdir.
Meme kanseri bilhassa erken evrelerde saptandığında tedaviye çok âlâ yanıt veren bir kanserdir. Erken evrelerde teşhis edilmesi ile göğsün korunmasının yani bütününün alınmamasının yanında kemoterapi dışında daha hafif ilaç tedavi biçimleri ile tedavisi de mümkün olmaktadır. Bilhassa ileri evrelerde olmak üzere birtakım cinslerde uygulanan kemoterapi ve radyoterapi ise tümörden bedene yahut tümör etrafına yayılan kanser hücrelerini yok ederek hastanın sağkalım bahtını yükseltmektedir.
Meme kanseri tedavisinde çeşitli cerrahi tedavi seçenekleri mevcuttur. Bu seçeneklerden hangisinin uygulanacağına tümörün evresine, göğsün boyutuna ve sonrasında uygulanacak tedaviye nazaran karar verilir. Erken evrede saptanan kanserlerde günümüzde yaygın olarak uygulanan tedavi biçimi göğüs kollayıcı cerrahi denilen tümörün etrafındaki bir ölçü sağlam doku ile birlikte çıkarıldığı ameliyattır. Fakat erken evrede olmasına karşın göğüs içinde birbirinden uzakta birden fazla tümör bulunması durumunda bu tedavi biçimi yerine subkutan mastektomi denilen göğsün içinin boşaltılarak silikon konulması daha uygun bir cerrahi tedavidir. Bu cerrahi tedavi birebir vakitte genetik testi müspet olan hastalara da uygulanmaktadır. Mastektomi denilen göğsün derisi ile birlikte tümünün alındığı ameliyat biçimi ise büyük tümörlerde yahut hastanın bilhassa tercih etmesi durumunda uygulanır.
