Çocuklar yaşadıkları ortamın kurallarını anlamayı isterler. Kendilerinden ne beklendiğini, denetimin kimde olduğunu, ne kadar ileri gidebileceklerini ve fazla ileri gittiklerinde neler olabileceğini bilmeyi…
Sınır hissiyle kendini inançta hissetme duygusu ortasında çok sıkı bir ilişki vardır. Bir ebeveyn yeteri kadar hudut koyamadığında çocuğunu kapsayamıyordur diyebiliriz. Görünüşte vücut huduttan hoşlanmaz zira haz odaklıdır lakin sonun olmadığı yerde, insan psişesi kendini inançta hissetmez.
Ülkemizin de hudutları vardır. Örneğin; kırmızı ışıkta durmak canımızı sıkar lakin bizi inançta hissettirir. Bir yasa, kanun olmasa herkes sizi gasp edebilir. Tıpkı halde kendimizi inançta hissetmek için çoğunlukla güvenlikli sitelerde oturmak isteriz.
FAZLA HUDUT KOYULDUĞUNDA NE OLUR?
Fazla hudut uygulandığında bu boğucu ve çocuğun hareket alanını daraltan bir münasebete dönüşür. Böylece ebeveynler salt kuralcı bir bireye dönüşmüş ve ebeveyn-çocuk Bağı de zedelenmiş olur. Uzman ebeveyn çocuğu kuşatan değil kapsayan ebeveyndir.
HAYIR, DEMEK BİZİ BÜYÜTÜR MÜ?
Hayırlar birden fazla vakit canımızı sıksa da tıpkı zamanda” hayır” lar bizi büyütür. Sözgelimi anneler çocuklarının hayatlarının bir evresinde ‘’memeye hayır’’ diyerek çocuğa besin kapılarını açar. Kucakta taşımaya” hayır” diyerek çocuğu yürüme üzere bir harekete hazırlar.
Hayır dedikçe buraya gelip çarpan çocuk, kendine yeni yollar bulmaya başlar. Birisine hudut koymak ona yeni bir alan açmak demektir.
SINIR KOYARKEN;
-En temel unsurumuz sade ve kolay bir tabirdir. Sonda kararlı duruş kıymetlidir. Böylelikle sonucu değiştiremiyorum kendimi değiştireyim diyen çocuk kendi sorumluluğunu da almış olur. Kararlı duruş katı olmak demek değildir. Her vakit evvel çocuğun hislerini anlamak, onu kapsamak ve uygun sonlar koymak temeldir. Toptan hudut koymak yanlıştır. Ebeveynler ehemmiyet sırasına nazaran, öncelikle fonksiyonelliği etkileyen bir ya da iki mevzuyla ilgili hudut koymalıdırlar. Öbür sorunlar varsa da sırasıyla halledilmelidir. Çocuklara sevgi, ilgi, takdir, beslenme ve oyun oynama üzere temel gereksinimlerle ilgili hudut koyulmaz. Yalnızca isteklerle ilgili hudut konulabilir. Sonuç olarak, neden hudut koyamadığını ebeveynle konuşmak kıymetlidir. Neden hudut koyamadığını bilemeyen ebeveynin nasıl koyacağını bulması da zordur.
