Karar muharriri İbrahim Kahveci, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan hakkında basına yansıyan tezlerin şahsen iktidar kanadından medyaya verildiğini belirtti, lokal seçim öncesi ekonomik kasvetler için bir hatalı arandığını ileri sürdü.
Kahveci’nin “Bu ilaç öldürür mü?” başlıklı yazısının bir kısmı şöyle:
“Son günlerde Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan hakkında sıkça haberler çıkıyor. Benim bu haberlerden anladığım şudur: Bu haberler muhalefetten gelmiyor; tersine iktidar içi uğraştan geliyor.
Ve kaynak olarak gösterilen yerler de bir maksat saptırma ve yeni amaçlar olarak ileri sürülüyor. Hakikaten Mehmet Şimşek isminin zikredilmesi de bunun eseri olabilir.
Sorun nerede? Neden yeni iktisat idaresi devrilmek isteniyor?
(Not: Gaye Erkan’ın çıkan haberlere karşılığı yaşanılan durumu izah etmiyor ve argümanların gerçekliğini daha da ileri taşıyor)
Sorun nerede…
Erdoğan’ın faiz konusunda bir ikilem yaşayacağı eski açıklamalarından malumdur. Bakın faizler artırılıyor ancak ilaçtan istenen sonuç şimdi ortaya çıkmadı. Hatta ilacın yan tesirleri daha sert ortaya çıkıyor.
(…)
Ama işin yan tesiri tarafı var. Kemer sıktığımız bu devirde bilhassa son iki ayda (ekim ve kasım) Türkiye’de çalışan 224 bin kişi işini kaybetmiş durumda. Esnaftan ve şirketlerden dayanılmaz şikayetler geliyor. Daha da kıymetlisi emekliler başta olmak üzere dar gelirliler epey rahatsız durumda.
Bu yazdıklarımız şikayetler kısmıdır ve şu anda mevcut iktisat idaresini devirmek isteyenler için çok değerli argümanlar oluşturmaktadır.
Eğer lokal seçimlerde Cumhur İttifakı bir hezimet yaşar ise sorumlusu tek başına bu mevcut iktisat idaresi ilan edilecektir. Bence bunun yolu yapıldı ve her şey hazırlandı.
***
Burada görülmeyen nedir? Ya da bu siyaset nitekim başarısız mı?
Hatırlarsanız mayıs seçimlerinden evvel tekraren yazdığım şeyleri tekrar edeceğim: Uygulanacak rasyonel siyaset iktidarda kim olursa olsun muhakkaktı. Ancak mevcut iktidarın İNANÇ üzere bir sorunu vardı. Bu inanç sıkıntısının birinci sırasında da ERDOĞAN gelmektedir.
Yarın sabah kalktığında ne yapacağı muhakkak olmayan bir Erdoğan faktörü yahut riski esasen ülkemizin en büyük riskidir. (Finansal istikrarlar açısından)
O nedenle seçim öncesi diyordum ki, ‘uygulanacak olan siyasette iktidar değişmez ise 1-süre çok uzun olacak, 2- maliyet daha fazla olacak’
Muhalefet iktidara gelseydi 4-6 ay sürecek kemer sıkma süreci, iktidar değişmezse 1,5-2,0 yıl sürmek zorundadır. Ve de muhalefet iktidara gelirse 400-600 bin kişinin işini kaybetmesi ile bitecek olan bu siyaset, iktidarın devamı halinde 3-4 milyon kişinin işini kaybetmesi ile sonuçlanacaktır. Bunları seçim öncesi tekraren yazdım.
Şimdi görüyoruz ki, iktidar kâfi kemer sıkmayı yapamıyor ve dış istikrarlar şimdi istenen sonucu vermiyor. Zira hastamız ağır bir grip geçirmiyor, aksine ağır bir zatürre yaşıyoruz. Ve grip ilacı ile istenen bu güzelleşme gerçekleşmeyeceği üzere vakit geçtikçe zatürre daha da ağırlaşacaktır.
Bu katidir.
Bu ortamda mevcut rasyonel iktisat idaresine çekilen operasyon ülkenin geleceğinden fazla kendi geleceklerini ve kendi iktidarlarını düşünenlerin atağıdır.” (HABER MERKEZİ)
