“Denizdeki suyun rengi güneş ışığının geliş açısına, atmosferdeki geçtiği katmana ve deniz su içeriğine bağlı olarak değişir” diyen Prof. Dr. Hüseyin Toros kelamlarını şöyle konuştu:
“Marmara Denizi’ne yahut boğaza baktığımız vakit Karadeniz’de su akıntılarının kuzeyli olduğunu yeniden rüzgarın da poyraz estiğini yani kuzeyli rüzgarların olduğunu görüyoruz. Bununla bir arada bol ölçüde su yüzeyinde yahut su içinde tek hücreli bitkiler geliyor. Bu tek hücreli bitkiler, değişim esnasında turkuaz rengine yansıtacak renkler oluşturmaktadır. Su içeriği büsbütün gelen ışınımın yansıtılması, kırılmasında son derece faaldir. Hasebiyle kuzeyli rüzgarların aktif olduğunu kestirim ediyoruz. Yani kuzeyli rüzgarın, poyrazın tesiriyle Karadeniz’den bol ölçüde tek hücreli bitkilerin gelmiş olması ve bunun da su yüzeyindeki renkte değişikliğe sebep olmasıdır. 7 ana temel renkler vardır. Su, bunlardan mavi rengi daha çok yansıttığı için biz su yüzeyinin rengini mavi olarak görüyoruz. Fakat bu su içindeki mikroorganizmalar gelen ve giden güneş ışınlarıyla faal rol oynamaktadır. Atmosferdeki hava hareketleri, su içindeki hareketler, rüzgarla birlikte gelen suyun yani su içindeki mikroorganizmaların İstanbul Boğazı’na gelmesi, gelen güneş ışığının gün içindeki değişimine de bağlı olarak renk değiştirmektedir.”
“SU İÇİNDEKİ DOĞAL DÖNGÜNÜN BİR SÜRECİDİR”
Deniz renginin değişiminin hava hareketlerine bağlı olduğunu söz eden Prof. Dr. Hüseyin Toros, “Birkaç gün içinde hava taraf değiştireceği için değişecektir. Yani her zamanki doğal rengini, boğazdaki mavi rengini alacaktır” tabirlerini kullandı.
Denize bakılan pozisyonun da kıymetli olduğunu belirten Toros, “Suya baktığınız yerdeki pozisyon da son derece değerlidir. Zira etraftaki bitki örtüsü, yer tasarımı da deniz yüzeyindeki ışığın yansımasında, bize gözükmesinde farklılık arz ettirebilir. Onun için bakılan nokta da çok kıymetli. Bu su içindeki doğal döngünün bir sürecidir. Bu pek doğal. Her vakit oluşan, oluşmaya devam eden mikroorganizmaların yer değiştirmesiyle oluşabilecek doğal bir döngüdür. Rastgele bir yararı yahut ziyanı meteorolojik açıdan yok.” dedi.
