Dişlerimiz içerisinde, ağrı hissetmesini sağlayan ince bir hudut ağıyla, beslenmesini sağlayan kısaca dişe kan taşıyan bir damar ağı içerir. Bu canlı dokular dişin kökünün ucundaki bir delikten diş kökünün içerisine girer, kökün içerisindeki kök kanalı denen boşlukta ilerleyerek, dişin ağız içinde görülen kısmında oda diye tabir edilen daha geniş bir boşluğa kadar uzanır. Bu damar ve hudut yapısına “diş pulpası”, kökte yer alan kanala “pulpa kanalı”, dişin ağız içinde görülen kısmında yer alan pulpayı barındıran daha geniş boşluğa da “pulpa odası” denir.
Diş pulpasının çeşitli uyaranlar karşısında ağrı hissetmesi doğal bir davranış ve olması gereken bir reaksiyondur. Örneğin sert bir şey ısırıldığında yahut darbe aldığında yahut hudutları zorlayacak kadar sıcak yahut soğuk birşey yenilip içildiğinde, diş ağrı hissederek bizleri ziyanlı olabilecek bu tesirlerden uzak durmamız konusunda uyarır. Bu bir savunma düzeneğidir. Lakin kimi durumlarda, dişler çok derecede hassaslaşır, kolay uyaranlarda bile ağrı yapmaya başlar, rastgele bir müdahalede bulunulmaz ise bu ağrılar vakitle durup dururken başlayan yahut bilhassa geceleri artan ve hiç durmayan ağrılarla hayatımızı felç eden boyutlarda ağrılara dönüşebilir. Bir diş pulpasını, bu derecede hassaslaşacak dereceye getiren sebep, çoklukla o dişte oluşan bir çürüktür. Çürük şimdi sığ iken, dişte ufak yansılar verir ve bu kademede kolay bir dolguyla temizlenip tedavi edilebilir.
Lakin, çürük ilerleyip de, dişte durup dururken başlayan ağrılara yol açacak noktaya geldiğinde ekseriyetle dolgu tedavisi tek başına kâfi olmaz.
Diş kökü kanal tedavisi, dişin ağrısını kesmek için dişe ilişkin pulpanın çıkartılarak, pulpa odası ve pulpa kanalı denen boşlukların, mikroorganizmalardan arındırılarak, bu boşlukların sızdırmaz bir halde doldurulması sürecidir. Böylelikle dişte ağrı yaratan etken yani diş sonu ortadan kaldırılmış olur.
Kanal Tedavisi Nedir? Hangi Durumlarda Uygulanır?
