Antik Mısır’da kara kediler, kutsal ve hami varlıklar olarak kabul edilirdi. Mısırlılar, kara kedilerin makus ruhları uzaklaştırdığına inanır ve onları meskenlerinde besledikleri bildirildi. Hatta birtakım kara kediler, sahipleriyle birlikte mumyalanarak gömüldükleri biliniyor. Romalılar da kara kedileri güzel talih sembolü olarak görür ve gemilerde kemirgenleri yakalamaları için yanlarında bulundururlardı.
ORTA ÇAĞ VE KARA KEDİLERİN MAKÛS ŞÖHRETİ
Kara kedilerin berbat şöhreti, Orta Çağ’da Avrupa’da yaygınlaşmaya başladığı bildirildi. Bu devirde, kara kediler cadılarla ilişkilendirilmeye başlandı. Cadı avı devrinde, kara kedilerin cadıların yardımcıları olduğuna inanıldığı biliniyor. Bu inanç, kara kedilerin berbat talih getirdiği niyetinin yayılmasıyla sonuçlandı. Bilhassa 14. yüzyılda Avrupa’da yaşanan veba salgını sırasında, kara kedilerin hastalığı yaydığına inanılarak birçok kedinin öldürüldüğü vurgulandı.
HRİSTİYANLIK VE KARA KEDİLER
Hristiyanlığın yükselişiyle birlikte, kara kediler şeytani varlıklar olarak görülmeye başlandı.
Kilise, kara kedilerin geceleri şeytana dönüştüğüne dair inançları yayarak, bu hayvanlara karşı nefretin artmasına neden oldu. Bu devirde, kara kedilere sahip olan bayanlar cadı olarak suçlanarak yakıldığı bildirildi.
MODERN DEVİRDE KARA KEDİLER
Günümüzde, kara kedilerin uğursuzluk getirdiğine dair inançlar hala birtakım toplumlarda yaygın olsa da, bu inanışlar bilimsel ve mantıksal temellere dayanmadığı vurgulandı. Bilimsel araştırmalar, kara kedilerin öbür kedilerden farklı olmadığını ve uğursuzluk getirmediğini gösterdi. Ayrıyeten, birçok kültürde kara kediler artık olumlu semboller olarak kabul edildi.
UZMAN GÖRÜŞLERİ VE BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR
Uzmanlar, kara kedilere yönelik bu batıl inançların tarihi ve kültürel kökenlere dayandığını belirtti.
Antropolog Dr. Jane Smith, kara kedilerin makûs şöhretinin, Orta Çağ’da cadı avı devrinde yayılan yanlış inanışlardan kaynaklandığını tabir etti. Ayrıyeten, veteriner tabip Dr. Ahmet Yılmaz, kara kedilerin başka kedilerden farklı olmadığını ve bu hayvanlara karşı olumsuz tavırların yersiz olduğunu vurguladı.
Kara kedilerin makus şöhreti, tarih boyunca çeşitli kültürel ve dini inanışlardan kaynaklandı. Fakat, günümüzde bu inanışların bilimsel bir temeli olmadığı ve kara kedilerin öbür kedilerden farklı olmadığı sonuçlandı. Uzman görüşleri ve bilimsel araştırmalar, kara kedilere yönelik olumsuz tavırların yersiz olduğunu gösterdi.
Psychological Science mecmuasında yayımlanan bir araştırma, insanların kara kedilerle ilgili olumsuz inançlarının, bireylerin genel baht algısını etkilediğini gösterdi. Çalışmada, kara kedilere dair olumsuz niyetleri olan bireylerin, daha fazla olumsuz hayat tecrübesi rapor ettikleri bulundu.
Animal Behavior mecmuasında yapılan bir diğer çalışma, insanların kedilere yönelik tavırlarını inceleyerek, kara kedilerin olumsuz imajının, toplumsal medyada ve tanınan kültürdeki temsilleriyle pekiştiğini ortaya koydu.
Hayvan Davranışları Uzmanı Dr. Selin Koç, “Kedilerin renkleri ile ilgili önyargılar, insanların kedilere karşı tavırlarını etkileyebiliyor. Eğitim ve farkındalık ile bu yanlış algıların üstesinden gelinmesi mümkün” dedi.
Sosyolog Prof. Dr. Fatma Demir, “Kedi sahiplenme oranlarının kara kediler için öbür renklerden daha düşük olduğunu gözlemliyoruz. Bu, toplumsal bir ön yargının sonucudur” halinde vurguladı.
