Oyuncu Serenay Sarıkaya, dün katıldığı bir aktiflikte gündeme dair, “Bu mevzuda söylenecek çok bir şey yok herhalde. Zira gerisi ardı kesilmeyen, kan donduran, inanılamayacak şeyler yaşıyoruz. Çok kısa bir müddet zarfında yaşadık her şeyi” dedi.
Sarıkaya, İstanbul Kontratı hakkında sorulan soruda ise “Bunlarla ilgili yani benim söyleyecek gerçekten bir şeyim yok. Ben bir bayan olarak daha duygusal bir açıdan bakıyorum, binlerce sebebi var lakin sonuç artık önemli” karşılığını verdi.
Sosyal medyada birçok kullanıcı Sarıkaya’nın açıklamalarına reaksiyon gösterdi. Yansıların akabinde bir açıklama yapan Sarıkaya, “Ben politik bir insan değilim tahminen gerçek, tahminen aktivist de değilim lakin bu gerçeğin kendisi ile yaradılışım gereği duygusal bir varlık, hele de bir bayan olarak ilgilenmediğim ve hiçbir şey yapmadığım ve hissetmediğim, kayıtsız kaldığım manasına gelmez” dedi.
‘KONUŞACAK YERİMİZ KALMADI’
Sarıkaya açıklamasında şu sözleri kullandı:
“Kendinize gelin!!! İstanbul Mukavelesi yaşatır evet! Bunu zati yıllardan beridir söyledik. Yol haritasını esasen oradan çıkardık kendimize. Sokak hayvanları için maddeyi geri çek dedik! Şiddetin her türlüsünü durdur dedik!! Hakikat bir tane bu mevzularda ve yapılması gereken de belli!! Birinin bir şeyi söylemesi, söyleyememesi, hakikat tabir etmesi ya da yanlış ve eksik söz etmesi gerçeğin ta kendisini değiştirmez, değiştiremez. Ben politik bir insan değilim tahminen gerçek, tahminen aktivist de değilim fakat bu gerçeğin kendisi ile yaradılışım gereği duygusal bir varlık, hele de bir bayan olarak ilgilenmediğim ve hiçbir şey yapmadığım ve hissetmediğim, kayıtsız kaldığım manasına gelmez. Söylenen kelamların asıl hedeften bizi uzaklaştırdığı, öfkemizi ve hududumuzu kusmak için daima diğer denekler aradığımız bir devirdeyiz. Bunu bile anlıyorum. Ben de öfkeli ve tahammülsüzüm artık her şeye karşı. Fakat bunlarla ilgili bütün öfkemizi yalnızca birine kan kusmak, makûs, yanlış ve eksik olanı büyütmek suretiyle çıkaramayız. Güzel olanı, gerçek olanı büyütüp çoğaltmak zorundayız. Sorun tam da buradan kaynaklanıyor zati. Yeterli olanı da yok etmek istiyoruz. Sırası gelince şimdiye kadar söyleyemediklerimizi tek bir amaç üstüne yöneltip söylüyoruz ve geçiyor bitiyor. Tortusu yalnızca gaye haline getirilen beşerler üstünde kalıyor. Asıl soruna hiçbir yararı yok ki bunun!! Bahis ben ya da bir oburu değil ki… Bahis toplumsal medyada bunu yaptı şunu yapmadı tahtaya yazalım unutmayalım değil ki. Husus artık söylenen her şeyin yetersiz ve manasız oluşu… Konuşacak yerimiz kalmadı, daha fazla acıyacak yerimizde…”
‘SOMUT BİR DEĞİŞİMİN, HAREKETİN MODÜLÜ OLMAK İSTİYORUM’
Sarıkaya kelamlarına şöyle devam etti:
“Asıl bunu bize hissettiren, bizi bu kadar savunmasız kılan sebepleri unutmamak gerek! Ben artık somut bir değişimin, bir hareketin kesimi olmak istiyorum. Bununla ilgili uğraşıyor ve çalışıyorum. Toplum önündeki kimliğim bunun gerektirdiği için de değil, bu ülkenin bir evladı olarak bunun artık kural olduğunu hissettiğim için. Dehşet neden ve nasıl elimdeki avucumdakileri kaybetmekten sebep olabilir ki… Bu türlü bir periyotta, her gün epey kan donduran, saf kötülük olurken bunun ne ehemmiyeti var ki… Bir tane post, bir slogan atıp, bir iki takviye kelamı söyleyip gündelik hayatıma devam edebiliyorum mu sanıyorsunuz. Edemiyorum… Bunu daha düzmece buluyorum hatta. Endişe kendini söz etmekten, özgür olmaktan, âlâ ve keyifli olmaktan, hür yaşamaktan, ömür hakkından korkmak artık… Bu temeller olmadan hiç bir şeyin manası olmadığı üzere, bu temelleri yine sağlamadan da konuşmanın bir manası yok benim için. Zaman hareket bölümü.”
(SOSYAL MEDYA)
