Mini İVF ya da küçük tüp bebek tedavisi daha düşük dozda ilaç kullanılarak daha az sayıda lakin daha kaliteli yumurta geliştirilmesi mantığına dayanır. Geliştirilen bu yumurtalar alındıktan sonra tekrar mikroenjeksiyon tekniği uygulanarak döllenme sağlanır. Döllenme sonrasında oluşan embriyoların tutunma mümkünlüğünün daha yüksek olduğu düşünülerek hastaya transfer edilir. Aslında tedavide farklı olan yumurta geliştirme prosedürüdür.
Ancak bu tedavi de ilaçsız tüp bebek tedavisi üzere ekseriyetle yüksek doz ilaç kullanılmasına karşın fazla sayıda yumurta elde edilemeyen ve kaliteli embriyo gelişmeyen bayanlarda tercih edilebilir. Bilhassa ileri yaştaki ve yumurtalık rezervi azalan bayanlarda mini-ivf tedavisinin muvaffakiyet oranları öteki klasik tedavilerden daha az değildir. Bu hastalarda çok yüksek doz ilaç kullanılırsa yumurta kalitesi de ekseriyetle düşmektedir. Küçük tüp bebek tedavisinde mantık hastanın kendi hormonları ve düşük doz ilaçlarla yumurtaların gelişmesidir.
FSH hormonu yükselmiş olsa da şayet olağan adet görülüyorsa mini-ivf ile hamile kalmak için talihiniz var demektir.
Tedavide ekseriyetle öbür klasik tedaviler üzere adetin 3. Günü klomifen yahut letrozol ilaçları kullanılır ve bedenin kendi FSH hormonunun yükselmesi ve yumurtaların uyarılmaya başlaması beklenir..yaklaşık 4-5 günlük bir tedaviden sonra çoklukla yumurtalar 10 mm ve daha büyük boyutlara varırlar..tedaviye orta verilmeden FSH v/veya Lh hormonuyla devam edilir..yaklaşık olarak 2-4 günlük bir tedavi sürecinden sonra yumurtalar toplanmaya hazır hale gelir..
Mini-İVF tedavisinde öteki kıymetli bir avantaj da maliyetinin düşük olmasıdır..Çünkü tüp bebek tedavisinde yüksek doz ilaç kullanımı nedeniyle tüp bebek masrafına ek olarak önemli bir maliyet oluşmaktadır.
