Otizm, belli bir hastalık olmayıp önemli bir nörogelişimsel bozukluktur, fakat karakteristik davranış meselelerinden oluşan bir sendromdur. Otizm tanısı çocuk ruh sıhhati alanında uzman şahıslarca klinik hikaye ve muayene ile DSM 5 teşhis kriterlerine nazaran konur. Otizm ekseriyetle 18-30 ay ortasında teşhis edilmesine rağmen iletişim, toplumsallaşma ve oyun oynama kısıtlılığı 6-12 ayda beri olabilmektedir. Otizm etiyolojisi ve patogenezi hala büyük ölçüde bilinmezliğini korumaktır. Çeşitli genetik, epigenetik ve çevresel faktörler suçlanmıştır, fakat bozukluğa münhasır bir etken bulunamamıştır. Yaygın olan görüş çok faktörlü ve karmaşık bir nöroimmün bozukluk olduğudur.
Otizm belirtileri nelerdir?
Göz teması kurmada kısıtlılık
Çocuğun gelişim düzeyine uygun akran alakaları geliştirmede zorluk
Başkaları ile keyifli ilgi alanı yahut muvaffakiyetlerini spontan paylaşmada eksiklik
Başkalarının dikkatini ilgilendiği objelere yöneltme ya da işaretleme eksiklik
Sosyal ve duygusal karşılıklılıkta eksiklik
Amaca uygun olmayan, anlamsız, basmakalıp, tekrarlayan duyusal-motor davranışlar
Otizmin tedavisi var mıdır?
Otizmin sebebi hala net olarak bilinmediği için şuanki bigilerimiz ışığında otizm için büsbütün tedavi edici ve herkes için uygun olan metot bulunmamaktadır. Otistik bozukluğun öncelikli tedavisi özel eğitimdir. Ancak otizmin erken belirlenmesi ve erken müdahale çok önemlidir. Tedavide hedef, çocuğun potansiyel fonksiyonel hünerlerinin geliştirilmesi ve arttırılmasının yanı sıra çeşitli patolojik davranışların azaltılmasıdır. Erken, ağır yapılandırılmış ve amaca yönelik müdahalelerin yanı sıra mesleksel terapi, konuşma terapisi gibi ek rehabilitasyon tedavileri gereklidir. İlaç tedavisi davranış bozuklukları düzgünleştirmek için kullanılabilir. Şuan günümüzde kimi diet, mikrobesin ve vitamin desteklerinin tesirli olduğunu gösteren çalışmalar olmakla birlikte bu husus hala netlik kazanmamıştır.