Sözcü muharriri İsmail Saymaz’a konuşan CHP genel başkanı Özgür Özel, seçimlerden âlâ bir sonuç beklediğini ancak birinci parti çıkmanın sürpriz olduğunu söyledi, alandaki emeklerinin karşılığını aldıklarını belirtti. AK Parti’nin yanlışlarından ders almadığını tabir eden Özel, “CHP birinci defa devletle millet yarışırken milletin tarafında durdu” diye konuştu.
Özgür Özel’in İsmail Saymaz’a cevaplarının bir kısmı şöyle:
“Sizce AK Parti neden kaybetti?
Bir kez biz yanılgılarımızdan ders aldık. Onlar geçen seçimi kıl hissesi kazanmış olmayı bir zafer olarak gördüler. Tehlike çanlarını görmediler. Çok yanlış yaptılar. Emekli maaşını evvel 7 bin 500, sonra 10 bin lira yaptılar. Ben genel merkezin 600 kişilik salonuna emekli derneklerini çağırdım. Birinci emekli konuşmamı yaptım. ‘Bugün hiçbir şey konuşmayacağım emekliden gayrı’ dedim. Salon ayağa kalktı. Dedim ki: ‘Tayyip Bey arbede etmek istiyor. Ben onunla hengame edeceğim lakin emekliler için edeceğim.’ 106 mitingin tamamında emeklinin sesini duyurmadan konuşmadım.
(…)
ERKEN SEÇİM TALEBİMİZ YOK!
İYİ Parti ve öbür Altılı Masa partileri çöküş yaşadı. Nasıl yorumluyorsunuz?
Yorumlamaktan bilhassa kaçınıyorum. Zira yapacağım her tespit birilerini incitebilir. ‘Bana ablam demeyin’ dediklerinde ben ‘Kavga etmem, ablamdır’ dedim. Şu kadarını söyleyeyim: Aldığımız her oyun CHP değil, Türkiye İttifakı oyu olduğunun farkındayım. CHP’yi Türkiye İttifakı’nın partisi olarak tutmaya ve bu ittifakı büyütmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz. Siyasalların kurmadığı ittifakı sandıkta seçmenle kurmayı başardık. Bu çok değerli. Zira politikler siyasi hesap yaptılar. Meğer seçmen kendisini ve ülkesini düşündü. Bir de devletle millet ne vakit yarışırsa daima millet kazanır. CHP bazen yanlış tarafta durdu. Bu sefer devletle millet yarışırken, milletin tarafındaydık.
Ben şöyle bir yorumda bulundum: Parlamenter sistemde olsaydık iktidarın inanç oyu kaybı yaşadığını değerlendirirdik. Ne dersiniz?
Ben erken seçim ve güvensizlik oyu telaffuzundan kaçıyorum. Sebebi de şu: Meydanlarda bir kelam verdim. ‘AK Partili ve MHP’li seçmen; sizden iktidara sarı kart göstermenizi istiyorum’ dedim. Oradan bana bağırdılar; ‘Kırmızı kart’ diye. Ben de döndüm, dedim ki: ‘Kırmızı kart genel seçimde olur, bu bir lokal seçim.’ Beşerler hükümeti uyarmak istiyor. Seçimi kazandıktan sonra ‘Bu güvensizlik oyudur, erken seçime gir’ dersem bana itimat eden AK Partili ve MHP’lilere haksızlık yapmış olurum.
Erken seçim talebiniz yok.
Erken seçim olacaksa buna tekrar halk karar verecek. Ben bir erken seçim daveti yapmıyorum. Erdoğan’ın telaşla ‘Dört yıl seçim yok demesi’ bahsettiğiniz korkudan. Zira güvensizlik oyu olarak görüyorlar. Ben fırsatçılık yapacak değilim. Her an yapılacak seçime hazırız. ‘Ama bunu talep edecek olan biz değiliz.’ Biz değiliz. Halkın kendisidir. Bana güvenip oy veren AK Parti ve MHP’li emekliler var. Onlar genel seçim olsaydı tahminen oy vermeyeceklerdi. Onlara şu teminatı verdim: Bu bir mahallî seçim. ‘Yerel yönetici seçiyorsunuz ve iktidara yerelden istikrar kurun’ dedim. Sonraki gün ‘Gördünüz mü bak, hükümet değişmeli’ dersek o seçmeni kandırmış olurum. Dürüst davranmak lazım. Bundan 10 ay önce altı parti yüzde 25 oy aldık. ‘Tek başına yüzde 38 benim oyum’ dersek bu kibir olur. Bu davetimize uyan Türkiye İttifakı’nın oyu içinde AK Partilisi de var, MHP’lisi de var. DEM’lisi de var. Buradan bir fırsatçılık yapmayacağız lakin önümüzdeki günlerde emekliler, atanmayan öğretmenler, emekli astsubaylar, 4/6 mağdurları, çiftçiler ve öğrencilerle ilgili mitingler yapacağız. Alandan çekilmeyeceğiz ve vatandaşın gerçek meseleleriyle gayret edeceğiz.
GÖKHAN ZAN OLAYI
(…)
Üzüldüğünüz yer…
Malatya’da Veli Ağbaba’nın emeklerine üzüldüm. Yüzde 18’lik partiye yüzde 38 oy aldırdı. Hak etmişti ancak iktidar son anda konsolide oldu. Çok büyük bir iş başardı.
Hatay?
Hatay’da hala çekişiyoruz. Ümidimi kesmiş değilim.
Burada Gökhan Zan’ın aldığı 15 bin oy var.
Maalesef kendini de kentini de tüketti.
SOYER HAYAL KIRIKLIĞI
En büyük hayal kırıklığınız nedir?
Tunç Soyer’dir en büyük hayalkırıklığım. Çağırdım, anlattım. Cemil Tugay’ın ankette en yüksek oyu alan iki isimden biri olduğunu kendisi de gördü. Yurt dışı vazife teklif ettim. Şad oldu. Akşam yemeğe çıktık birlikte. ‘Kıbrıs, Amerika ve Brüksel’deki temsilcilikle birlikte Pekin ve Moskova’da şube açalım. Yurt dışı bağlantılarda iyisiniz’ dedim. ‘Onore oldum, çok sevindim’ dedi. Gitti, birkaç gün sonra çok makûs açıklamalar yaptı. En büyük hayal kırıklığım… Kimseye küskün değilim lakin İzmir’de kazanmamız için hiçbir şey yapmadı. İzmir’de tehlike çanlarının çaldığı günler oldu. İzmir’i değil, kendisini düşündü. O yüzden çok kızıyorum ona.
Şükrü Genç?
Şükrü Bey’in yaşına veriyorum. Uyardık, keşke dinleseydi.
Bir de Soner Çetin var…
O terbiye hudutlarını aştığı için karşılık vermeyeceğim.”
(HABER MERKEZİ)
