AK Parti, MHP, ÂLÂ Parti ve Saadet Partisi’nin TBMM kümelerinin yayınladığı ortak bildiriye imza atmayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gelen reaksiyonlar üzerine açıklama yaptı.
Özel, şu tabirleri kullandı:
“AKP’nin geldiği yıl bir yılda 3 şehit vardı. Artık bir gece 6, bir gece 6. Artık camı bile olmayan meskenlere bayrak asıyoruz, sonra Meclis’te ortak bildiri imzalıyoruz. Sonraki şehit haberine kadar sıkıntı kapanıyor. Biz artık burada yokuz. Bildiri imzalamakla şehit gelmiyor olsa ben günde 5 bin tane bildiriye imza atayım. Bir sonraki şehide kadar herkes unutuyor. Unutmamak için itiraz ediyoruz.
‘İLAN EDİLEN ŞEHİTLERİMİZ DIŞINDA ŞEHİDİMİZ VAR MI?’
Bugün saat 11.00’de bekledik. Meclis açıldı. Meclis’te bakan vardı, Mehmet Şimşek. Soruldu ‘Hükümet bilgilendirilecek mi?’ diye. ‘Hayır’ dedi. Ve artık farklı şeyler konuşuluyor Meclis’te. Sormak istiyoruz
20 aydır Pençe-Kilit operasyonu sürüyor. Maksatları neydi, maksada ulaşıldı mı? Ulaşıldıysa niçin oradayız? Ulaşılmadıysa maksatlarına ulaşmama sebebi nedir?
Pençe-Kilit operasyon bölgesinde kaç mehmetçiğimiz var?
Pençe-Kilit operasyon bölgesinde ilan edilen şehitlerimiz dışında şehitlerimiz var mı? Ya da kimi şehitlerimiz, terör örgütünün elinde mi? Ya da canlı olup olmadığını bilmediğimiz bir küme askerimiz sanki terör örgütünün elinde mi?
Bu soruları yanıtlamasını bekliyoruz. Ve bundan sonrası için, yeni şehitlerin gelmemesi için askeri alanda yapılan tartışmaları sormak istiyoruz.
Lojistik takviye avantajları olduğu söyleniyor. Askerlere vakit zaman yiyecek bile ulaştıramadığımız söyleniyor. Bölgeden bazen şehitlerimizi geri çekerken bile öteki silah arkadaşlarının hayatlarının tehlikeye atıldığı söyleniyor. Bu sorulara yanıt verilmesini istemek hata değil, yanılgı değil; hakkımızdır, vazifemizdir.
‘A4 KAĞIDININ ÜZERİNDE BULUŞUP MEŞRUİYET KAZANDIRMAYACAĞIZ’
Bundan sonra da şunu söylüyoruz. Yanlışları yapan, soruları yanıtlamayan bir iktidarla birebir A4 kağıdının üzerinde buluşup da ona meşruiyet kazandırmayacağız.
Sorulara karşılık versinler bizim üzerimize ne düşüyorsa yapalım. Fakat ezbere anlayışla ana muhalefet partisi, biz ne yaparsak yapalım bizimle birlikte imza atar. Atmayız, o metne imza atmadık. O metinde terörü kınıyorlar. Bizim yayımladığımız metinde açıkça lanetliyoruz.
Bir diğer siyasi partiden bir sözcü demiş ki ‘Bu metinde ne vardı imza atmadınız?’ Ne vardı da siz imza attınız? Bir evvelkinden ne farkı var da imza attınız? Bir evvelki şehitle bugünkü şehit ortasında bir fark var mı? O günden bugüne ne değişti de imza attınız? O bildiriye imza atmak yerine bizlerle birlikte çok daha tesirli bir muhalefet yapmak yerine neden iktidarın ardında hizalanıyorsunuz? Neden iktidara güç veriyorsunuz, nefes oluyorsunuz? Onlar bu ülkeye güç mü veriyorlar? Onlar bu meseleleri çözüyorlar mı? O yüzden bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nden ezbere bir muhalefet bekleyenler, iktidar ne vakit isterse iktidara takviye bekleyenler hiç beklemesinler. Biz bu ülkede haklıyı, mazlumu, mağduru, şehit ailesinin hakkını savunmaya devam edeceğiz. Ezbere bir siyasetle iktidarlarını sürdürenler bundan sonra otursunlar kendi durumlarını düşünsünler. Cumhuriyet Halk Partisi’nin tutumu nettir, durumu nettir.
(AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in açıklamaları) Ömer Çelik çok kolay bir siyasete alışmış. Bugün ezberi bozulduğu için ne diyeceğini şaşırmış. Ömer bey, bir bizim imzaladığımız bildiriye bak, bir senin kümesinin imzaladığı bildiriye bak. Şayet terörün karşısında dimdik durmaksa bizim bildirimizde var. Senin şaşırdığın ana muhalefet olarak kolay kolay gerine dizilmemiş olmamız. Senin şaşırdığın bizim sorumluluğunuzu hatırlatmış olmamız. Senin şaşırdığın bizim bugün Ulusal Savunma Bakanı’ndan bilgi istiyor olmamız. O bilgilendirmeyi yapamayacak acziyetteyseniz benim Ömer Çelik’e söyleyecek kelamım yok. Ömer Çelik bundan sonrasını kendisi düşünsün. Cumhuriyet Halk Partisi’nin terörle çaba konusunda en ufak bir meşakkati, odunu, eksikliği olmaz. Lakin terörle uğraş ederken silahlı kuvvetlere takviye vermek öbür bir şey; yanılgılarını yapan iktidarı tartışmamak diğer bir şeydir. Bundan sonra o denli yağma yok.” (HABER MERKEZİ)
