Cumhuriyet Halk Partisi Genel Lideri Özgür Özel, mülteci tartışması, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşme gündemi ve Merih Demiral’ın bozkurt işareti yapmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’ın sorularını yanıtlayan Özgür Özel’in röportajından bir kısım şöyle:
‘MÜLTECİ MESELESİNİN SORUMLUSU AKP’NİN YANLIŞ TERCİHLERİ’
Sığınmacı sıkıntısını, Suriye’nin geleceğini ve Türkiye’nin Suriye siyasetlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Suriye’de birden çok zorluk var. Hududun öbür tarafında tek bir devlet ve askerleri yok. Bu nedenle hudut güvenliği önemli bir sorun. Bu mevzuda faal bir tavır alacağız. Önümüzdeki ay içinde Suriye konferansı yahut Türkiye’de sığınmacı sıkıntısına yönelik bir konferans yapmayı düşünüyoruz. Burada tahlil tekliflerimizi lisana getireceğiz. Esad ile görüşme de dahil her bahiste inisiyatif alacağımızı daha evvel söylemiştik. Yıllardır aslında görüşülmesi gerektiğini söylüyoruz. Esad ile CHP’li milletvekilleri görüştü diye neredeyse vatan haini oluyorlardı. Artık biz Esad ile görüşebiliriz dedikten saatler sonra Erdoğan, “Biz birlikte tatil yaptık, yeniden yapabiliriz” dedi. Avrupa, Suriyeli mültecilerin gaye ülkesi olmamak için Erdoğan’la Türkiye’yi bir mülteci kampına çevirecek mutabakat imzaladı. 6 milyon Avroluk bir muahede yaptılar ancak görünmeyen tarafında “Türkiye’ye karşı raporları yumuşak yazalım, Türkiye’yi Erdoğan yönetsin, güzel bir pazarlık yapalım, bunları orada tutalım” dediler ve utanç verici bir süreç yaşanıyor. Bugün Türkiye’de ne yaşanıyorsa bunun iki sebebi ve tek aktörü var. Bir tanesi komşunun iç işlerine karışan, toprak bütünlüğüne hürmet duymayan, komşudaki devlet dışı ögeleri muhatap kabul eden Erdoğan’ın dış siyasetidir. Bir tanesi de Avrupa Birliği’yle (AB) yapılan bu geri kabul mutabakatı. İkisinin de aktörü Erdoğan. Bugün Türkiye’de mülteciler konusunda ne sorun yaşanıyorsa bunun sorumlusu AKP’nin yanlış tercihleri.
‘RESMİ GÖRÜŞMEYİ PLANLAMAYA ÇALIŞIYORUZ’
Suriye ile bir temas kurdunuz mu?
Gayri resmi kanaldan bir irtibatımız var. Resmi görüşmeyi arkadaşlarımız planlamaya çalışıyor.
‘SURİYE’DE İSTİKRAR SAĞLANMALI’
Sığınmacı sorunu hiç yokmuş üzere davranan bir taraf ile sığınmacıları münasebet göstererek uç noktalara giden bir taraf var. CHP’nin bu bahse bakış açısı nedir?
CHP’nin durduğu yer çok değerli. İhtimamlı bir lisan kullanıyoruz. Geçen vakit ve yaşananlar bizi haklı çıkarıyor. Atatürk’ten miras bir dış siyasetin sacayağı var. O, “Komşunun toprak bütünlüğüne saygılı ol, komşunun devletini muhatap al, devlet dışı ögeleri muhatap alma” diyor. Biz önümüze geleni Kuvay-ı Ulusala ilan ediyoruz. Artık Suriye’de Türk bayrakları yakılıyor, “Onlar ÖSO değil” diyorlar. Biri sizin için 75 dolara kurşun sıkıyorsa yarın 200 dolar veren oldu mu size karşı saldırganlaşıyor. CHP, yurtta barış dünyada barış yaklaşımıyla Suriye’yle alakaları uygunlaştırmayı, Suriye’nin istikrarını sağlamayı savunuyor. Ondan sonra da bütün Avrupa ülkeleri ve dünyadaki yapılara “Pamuk eller cebe” diyerek sığınmacıların oraya gitmesi için oralara okullar, hastaneler yapmak lazım. Amerika’nın iştahını, Rusya’nın ısrarını yönetebilecek aktif bir dış siyaset gerekiyor. Bunların hepsinin yapılması için bir paradigma değişikliğine gereksinim var. Avrupa’nın kendileri için istikrarlı bir yapı gördükleri Erdoğan’ın siyasetleri Türkiye için gittikçe istikrarsızlaşıyor. Artık bu mızrağın çuvala sığacak hali kalmadı. Ben Avrupa’daki siyasi muhataplarımızla da konuşuyorum. Türkiye’nin sığınmacı sorunu çözülmeli. Suriye istikrara kavuşmalı. Siz bu hususta üzerinize düşeni yapmalısınız. Sonra da AB üyeliğimizle ilgili çoktan hak ettiğimiz bir şeyi ortadan kaldırmalısınız. 60 yıldır başvurmuşuz, yanımızdan gelen geçti.
‘MİLLİ TAKIM’I SİYASETE ÇEKMEYELİM’
A Ulusal futbol grubumuzun oyuncusu Merih Demiral’ın Avusturya maçında attığı gol sonrası bozkurt işareti yapması üzerinden süren tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şu anda Ulusal Takım’ın tam bir konsantrasyonla, ülkenin tamamının takviyesini alarak maçlarını tamamlaması lazım. Gencecik çocuklar. Bu sıkıntıyı Türkiye’de bir siyasi gündem yapmayı yanlışsız bulmuyoruz. Ulusal Takım’a bir bütün olarak dayanak veriyoruz. Maçlar biter, geçer, siyasi simgenin futboldaki yeri, bu bir siyasi simge mi tartışılır. İşareti yalnızca bir siyasi partiye mal etmemek lazım. Ben Türkiye ittifakı dediğimde bir sürü kişi bana bozkurt yapıyor. Esasen kendisi de “Türklerin gücüne vurgu yaptım” demiş. Gencecik bir futbolcunun üzerine gidip tartışmamak lazım. Lakin Merih’in yaptığı bu işareti canhıraş savunanlar geçmişte zafer işareti yapan Deniz Naki’yi de linç etmişti. Siz bir işarete toleranslı olunması gerektiğini söylüyorsunuz. Ben de bu kanaatteyim. Burada ikili standarda yer yok. Bir de Ulusal Takım’ı siyasete çekmemek lazım.
(HABER MERKEZİ)
