Peter Pan sendromu 14-50 yaş ortasındaki erkeklerde görülen sorumluluk almaktan kaçma,yaşları olgun olmasına karşın çocuksu davranışlar sergileme ve büyüme kaygısının baş gösterdiği ruhsal bir semptomdur. Pekala Peter Pan sendromu nedir ve en çok kimlerde görülür?
Her çocuk doğar, gelişiminin bir modülü olarak büyür ve yetişkinliğe adım atar; lakin birtakım erkekler yaşları kaç olursa olsun büyümeye karşı bir direnç gösterir. Adeta büyümekten kaçar ve daima çocuk kalmak ister. İşte tam da bu sırada akıllara Peter Pan’ın kıssası gelir, büyümeyi reddeden haylaz çocuk.
Peter Pan’ın hikayesini bilmeyen yoktur. Büyümeyen haylaz bir çocuk olan Peter Pan, bir yanıyla da yumuşak ve sevincini kaybetmeyen bir kahramandır. İzlerken içinizdeki çocuksu yanını uyandırmakla kalmaz, kendi büyüsüne sizi de çeker.
1983 yılında Psikanalist Dan Kiley tarafından bulunan bu sendromun ismini Peter Pan’dan alması ise hiç tesadüf değildir. Yaşıyla her ne kadar olgun bir birey üzere görünse de, konuşmalarıyla ve davranışlarıyla hala bir çocuktur. Erkeklerde görünen bu semptom; çoklukla 12 yaş ve 50 yaş ortasını kapsamaktadır. Kendisini tanımayan beşerler tarafından alımlı olarak tanımlanan bu erkekler, beşerler üzerinde birinci izlenim olarak olumlu tesirler bırakır. Ekseriyetle evlilikten uzak duran bu erkekler; sorumluluklardan kaçmak, rahat ve dertsiz bir hayat sürmek için aileleriyle yaşamayı tercih ederler. Hangi meslekte çalışmak istediğine karar vermekte zahmet çekip, eğitimini bitirmede zorluk yaşarlar. Eğitimli olan bireyler ise şuanki hallerinden memnuniyet duymak yerine daha fazlasını yapmaları gerektiğini düşünürler.
Peter Pan sendromu yaşayan erkeklerin çoklukla hisleri körelmiş olup kızgınlıklarını öfke olarak, ıstırap ve ıstıraplarını istemsiz sevinç ve çocuksu latifelerle yansıtırlar. Tenkitlere karşı yetersizlik hissedip, ekseriyetle “Bilmiyorum, umrumda değil” üzere savunmaları kullanırlar, üşengeçlerdir. Ekseriyetle aidiyet hissi yaşamak isterler, yalnız olmaya karşı toleransları düşük olduğu için arkadaş edinme uğraşları yüksektir.
Annelerine karşı çoklukla kızgınlık ve suçluluk hisleri yaşayan erkekler; annelerinin tesirlerinden kurtulmak isterler. Ancak bunu her denediklerinde içlerinde suçluluk hissini yaşarlar. Öfke patlamalarıyla yaşadıkları tartışmanın sonunu, çocuksu özürlerle kapatma gayretinde olurlar. Babalarına karşı yabancılaşmış hisler içindedirler. Hem babasıyla yakın olmaya büyük bir hasret duyarlar, hem de onun sevgi ve onayını alamayacağına dair keskin kanıları vardır. Peter Pan sendromu yaşayan erkekler ergenliklerinin akabinde kız arkadaş bulma için ağır bir efor harcarlar; ama olgunlaşmamış davranışları kızları kendilerinden uzaklaştırmalarına sebep olmaktadır. Reddedilmeye karşı duyarlık, bu yumuşak ve nazik bireyleri tam aykırısı olan sert ve kaba tutumların ardına saklanmalarına neden olur. Kendilerini cinsel manada kanıtlayabilmek için sayısız şahısla birlikte olabilirler ve bir şahısta karar kıldığı vakit ise ona büsbütün bağlanıp, karşısındaki kişiyi kaybetmemek için kıskanç hislerin yerine kendini acındırma hisleri yer alır.
Bu sendromu yaşayan bireylerin ebeveyn tavırlarına bakıldığında, çoklukla hudut koyamayan ebeveynler, hislerini tanımayan ve bu husustan ötürü aklı karışık olan babalar, çok kollayıcı anneler, aile içi irtibat yanlışları, duygusal paylaşımların olmadığı ortamlar görülmektedir.
12-17 Yaş ortasında:Sorumsuzluk, tedirginlik, yalnızlık ve cinsel rol çatışmaları kendini gösterir. İçinde bulunduğu misyonlardan kaçıp yalnız kalır.
18-22 Yaş ortasında: Bu yaşlarda ise kendini fazla beğenme, narsizm ve şovenist tutumlar ağır basmaktadır.
23-25 Yaş ortasında:Belirsiz ve genel bir doyumsuzluk hali, bu doyumsuzluktan şikayet ederek yardım arayışı içinde olma, mutsuz ve rahatsızlık hislerinden ötürü şiddetli bir kriz devri görülmektedir.
26-30 Yaş ortasında:Büyümüş bir yetişkin rolü.
31-45 Yaş ortasında:Evlenen, çocuğu ve işi olan Peter Pan sendromlu bireyler bu yaşlarda her şeyi olmasına karşın hayatı sıkıcı bulmakta, hayatı monoton yaşamakta ve ümitsiz bir durum içindedir.
45 Yaş üstü:Yaşı ilerleyen erkekler depresif bir his durum içinde olup, ajite davranışlar sergilerler. Gençliğini yine geri alma niyetinde olup; çocuk olmaya çalışma, bulunduğu hayatı sıkıcı bulmakta ve bu durumdan isyan edip istemediği hayat modundan uzaklaşma eforu içerisindedirler.
Ailelerin çocuklarının artık bir yetişkin olduğunu kabullenip, sorumluluk ve vazifelerini kendilerini hissettirmesi ve ona nazaran davranmaları; eşlerin ise anne üzere kollayıcı, kollayıcı, her işi kendilerinin yaptığı, sorumlulukları kendi üstüne alarak eşlerine çocuk üzere davranmak yerine bir birey olduğunu hissettirecek halde eşlerine davranmaları Peter Pan sendromlu erkeklerin kişiselleşmesi için değerlidir.
