Terapi arayışı içinde olmayı son derece olumlu bir şey olarak isimlendirir, hayata olan inancın ve umudun, tıpkı vakitte sıhhatin bir göstergesi olarak yorumlarız. Psikanalitik psikoterapi, bireyleri kökenleri geçmişe dayanan, ziyadesiyle zorlayıcı ve tekrar eden davranış kalıplarına bağlı kalmaktan kurtarır. Geçmişte bireylere duygusal ve fizikî olarak ziyan vermiş durumlara bir yanıt olarak savunmalar oluşur. Maalesef yıllar içinde, bu davranış kalıpları, duygusal olarak bizi besleyen alakalar yaşama yetimizi, özgürlüğümüzü ve gelişimimizi kısıtlayan yükler haline gelebilir.
Kişisel öykünüzü mümkün olduğunca dürüst ve açık bir halde söz etmeniz psikanalitik psikoterapide son derece yararlı olacaktır. Terapistiniz birinci olarak size iç görü edinmenizde yardımcı olur. Terapi sürecinde, hayatınızı kelamlara döktüğünüzde anlarsınız ki, ona diğer bir mana katmış olursunuz. Ve geçmişi daha farklı değerlendirebilirsiniz. Terapide, geçmişi nasıl anlamlandırdığınız kıymetlendirilir, tıpkı vakitte geçmişi farklı değerlendirdiğinizde hayatı algılayış ve yorumlayışınız da bununla paralel olarak değişecektir. Terapinin maksadı bir yerde bir hatalı bulmak değil, anlamak ve affetmektir. Ve bu affetme süreci, yalnızca diğerlerine yönelik değil, birden fazla vakit kendimizi affetmemize yöneliktir.
Danışanlarımız, aşağıda sıralanan nedenlerden dolayı Psikanalitik Psikoterapiyi tercih ederler:
• Duraksayan ve ilerleyemeyen bağlarına, hayatlarındaki özel bir duruma ya da işlerindeki bir aksiliğe yapan bir cevap bulma,
• Yakınlarıyla paylaşamayacağı his ve fikirlerini hiç çekinmeden paylaşabilecekleri inançlı bir alan bulma,
• Kendilerini tarafsız olarak dinleyebilecek birisiyle konuşma,
• Bağlarında tekrarlayan davranış kalıpları nedeniyle bir kısır döngüye dönüşen durumlar hakkında ya da başarılı olma potansiyellerini aslında kendilerinin engelledikleri konusunda içgörü edinme
• Kendileriyle ilgili olumsuz kanılar ve hislerle uğraş etmek için yardım alma
• Yalnızlık, izolasyon ve yabancılaşma duygusu ile başa çıkma
