Saadet Partili Mahmut Arıkan, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Arıkan, Anayasa’nın 4’üncü hususu ile ilgili tartışmalara ait, “Yeni Anayasayı kaç yıldır tartışıyoruz, hatırlayanınız var mı? Kaç yıldır bir darbe anayasasının Türkiye’ye yakışmadığını söylüyoruz? Üstelik kimse bu hususta ters bir görüş söz etmiyor. Pekala, yeni anayasa sihirli bir değnek mi? Mesela, yeni anayasa yahut bugün yaptığımız tartışmalar; ülkemizin İsrail ile yaptığı ticareti engelleyebilecek mi, bozulan ekonomiyi düzeltebilecek mi, taban ücretliye ve emeklilere nefes aldırabilecek mi, ödenemeyen kiraları ödeyebilecek mi, konut ve otomobil fiyatlarını düşürecek mi? Yozlaşmayı, çocuk cinayetlerini, istismarı toplumsal çürümeyi önleyebilecek mi, yüksek faizi indirecek mi, ülkenin dayanılmaz hale gelen borçlarını ödeyebilecek mi? Yeni anayasaya karşı değiliz. Ancak o denli bir anayasa yapalım ki, bir 40 yıl daha bunu tartışmakla uğraşmayalım. Kimseyi dışarıda bırakmayan, aidiyet hissini güçlendiren ve herkesin kendisini bir modülü hissettiği anayasaya Saadet Partisi’nin kapıları her vakit açıktır” dedi.
‘GÜNLÜK RUTİNİMİZ HALİNE GELDİ’
Türkiye’nin her gün şiddet hadiseleriyle karşılaştığını belirten Arıkan, “Şiddet olayları, her gün dizi izler üzere neredeyse günlük rutinimiz haline geldi. Mafya ve çeteleşme o denli bir noktaya geldi ki, Sayın İçişleri Bakanı kafasını kaldırıp, bu noktalara, bu bahislere odaklanamıyor. İktidar o nedenle de çocuklarımıza yönelik vahşet olayları konusunda bataklığı kurutmaya dönük tedbirler almak yerine, sineklerin peşine düşüyor. Şiddetle topyekun gayret mantığıyla hareket edilmeden bu bahiste muvaffakiyet sağlanamaz. Toplumla iç içe olan kamu vazifelileri; tespit, bildirim ve önlemeye dönük olarak daha faal hale getirilmelidir. Ne demek istiyorum? Mahalle ve köy muhtarları, mahalle polislerimiz, kırsalda jandarmamız hatta imamlarımız daha aktif olmalılar. İçişleri Bakanlığı, yeni yol haritası belirlerken; tespit, bildirim ve tedbire sistemlerine daha fazla yük vermelidir. Alışılmış RTÜK de bu çabada iktidarın yanında olmalıdır. Diziler ve gündüz nesli programları şiddeti teşvik ettiği sürece, şiddet önlenemez” diye konuştu.
(DEMİRÖREN HABER AJANSI)
